Aşk şarkısı

Amore Quadate

Medyada Ozan ve şarkısı var. İzleye bilirsiniz :)

Onu görer görmez ayağa kalktım ve elimi uzadıp "merhaba" dedim.  Elimi sıkıp,

-Merhaba. Daha önce hiç seni gördümmü? Yüzün çok tanıdık geliyorda...

Elimi çektim. Doğrusu hatırlamamıştı ve bende anlatmak istemedim. Etkileyici ses tonu, konuşması ona hayranlıkla bakmama sebep olmuştu.

-Ola bilir..

Tam bi şey söylemek isterken telefonu çaldı.

-Alo aşkım?

Ah ne güzel sevgilisi varmış. Hep bu yakışıklıların sevgilisi oluyor zaten. Telefonla konuşmasına devam ederken nasılda nazik diye düşündüm. Sevgilisi çok şanslı her halde. Hiç bir şey söylemeden eve doğru gittin kapını açarken arkamda bi şeyler söylediyini duydum. Galiba adımı soruyordu. Duymamazlıktan gelip kapıyı çarpıp içeri girdim.

Aslında hayatımda her şey yolundaydı. Ama benim için bundan daha kötü bir şey olamazdı. Ben aksiyon seven birisiyin ve bu gayet normal haller beni öldürüyor.  Bazen içimden dışarı çıkmak tüm gün tanımadığım bilmediğim yerlere gidip orda tanımadığım insanların hikayelerini dinlemek geliyor. Her halde bunun için psikolok olnayı tercih etmişdim ama işimi yapamıyordum çünki "bizim yeterince paramız var"....

Acaba neden anlamıyorlar? Ben ne yapıyorumsa istediğim için yapıyorum. Para için değil..

Sıkılarak televizyonun karşısına geçtim . Yine hep olduğu gibi boş vakit bulduğumda televizyonda hiç bir şey olmazdı.

Tam gözlerim kapanırken kapı çaldı. Kim geldi diye şaşırırken kapını açtım ve Ozanı gördüm. O yeşil mavi kahve rengi siyah olmayan gözleriyle tam gözümün içine bakıyordu.

-Güzel sesli kız, bana adınızı bahş etmediniz.

Deyip bir şovalye gibi karşımda eğildi. Ben kıkırdayarak

-Duygu . Dedim

-Bende Ozan. Memnun oldum

Deyip elini uzatdı. Tutub "bende" dedim ve onun deminki haraketini taklit edip prenses gibi eğildim.

Yine telefonu çalınca "bu sefer bir yere kaybolma" deyip telefonu açtı.

-Yaa öylemi....     Bende...    bir diğer sefere unutma...  Öpüyorum canım...

Muhtemelen sevgilisi onu sevdiyini söylüyordu.  Ozanın gülüşünden ve gözlerinden nasıl mutlu olduğu belliydi.

Düşüncelerimden Ozanın sesi ile ayrıldım.

-Biliyormusun, bugun konserim var ve bana demin söylediğin şarkıda eşlik edecek birini arıyordum. Bence sen çok uygunsun. Kabul edermisin benimle sahneye çıkmayı?

Gülümseyip "tabi" dedim. Aslında bu benim için sıkıcı hayatımdan uzaklaşmam için bir fırsatdı.

-O zaman akşam saat 7de hazır ol. Seni alırım.

-Tamam hoşçakal.

Deyip kapıyı yavaşca çarptım.  Heyecanlı bir gün olacağa benziyordu. Üzerime çokda klasik olmayan bit elbise geçirdim ve saçlarımı düzleştirip açık bıraktım. Bir az yemek yeyip saate baktığımda 7ye az kalmıştı. Kapının çalmasıyla irkildim ve hemen topuklularımı giyinip kapıyı açtım. Ozan karşımda her zamanki salaş haliyle duruyordu. Bana bakıp gülümseyerek "çok güzel olmuşsun" dedi. Gülümsedim arabaya binip yola koyulduk yol boyunca Ozan hep telefonla konuşmuş bende telefonla  oynuyordum. Oraya vardığımızda kızlar neredeyse Ozanın üst başını yırtacakdılar. Ozan sahneye çıkıp bana göz kırpdı. Ve beni sahneye çıkardı. Birlikde cover şarkısını söyledik. Şarkının bitişinde Ozan "hatırlamadığımı düşünmüşdün? Sence seni unuta bilirmiydim? " diye kulağıma fısıldadı.. Gülümseyip yüzüne baktım gözlerimin içine baktı ve "bu şarkı sana gelsin" deyip beni sahneden indirdi. "Amore quadate" şarkısının müziği geldiyinde her kes bağırarak alkışlamıştı. Ozana baktığımda yorgun gibi gözlerime baktı ve o muhteşem sesiyle şarkıyı söylemeye başladı. Bu defe gitar yoktu ama yüzüne düşen saçları onu her zamankinden daha yakışıklı gösteriyordu.  Mikrafona sevdiği kadın gibi davranması beni hayran bırakmıştı. Şarkı ve sesi muhteşem uyum yakalamıştı. Şarkının sonuna doğru geldiyinde bana doğru dönerek şarkını söylüyordu. Tılsımlanmış gibi gözlerinin içine bakmaktan kendimi alamıyordum. Şarkı bittiğinde müthiş bi alkış kopmuştu. Bense hala onun gözlerine bakıyordum...