Elim ayağım titriyordu. Ne yapmam gerektiği hakkında bir fikrim yoktu. Başıma gelmesinden korktuğum şey arkadaşımın başına gelmişti. Kelimelerin gücü olsa gerek. Sadece korkuyor ve ne yapacağımı düşünüyordum. Emel bir kaza geçirmişti. Bulunduğu minibüs don dolayısıyla kaza yapıp yokuş aşağıya birden fazla kez takla atarak düşmüştü. Hava soğuktu. Ama arkadaşımın maddi ve manevi ihtiyaçları benim üşümemden önemliydi. Fakat üstümde bir kapüşonlu ve bir de pijama vardı. Kapıyı açtığım gibi yokuş aşağıya fırladım.
Hızlı bir şekilde koşuyordum. Mantıksızdı koşmam. Yollarda don vardı. Bir anda yere düştüm. Yokuş boyunca kayıyordum. Kendimi yol kenarına ittirmek zorunda kalmıştım. Olaylar çok hızlı ilerliyordu. Ve bir anda bir sokak lambasına çarptım.
Uyandığımda başımda Ivan vardı. Bana;
-İyi misin! (?), dedi. Kendisini düşünceli bir insandı. Ama sinirime yenik düştüm.
-Sence iyiye benziyor muyum!, diyerek Ivan'a bağırdım. Yere baktım. Etraf kana bulanmıştı. Bir anda öksürdüm. Yere daha fazla kan döküldü. Ardından nefes alamadım. Çok aptaldım. Burnum bir şelale edasıyla kanarken kafamı sanki bir şey olmamış gibi düz tutup nefes alıyordum. Kafamı 45 derece yatırdım. Burnumu tuttum ve kanamanın durmasını bekledim. Fakat kafamda bir ağırı vardı. "Kafam!" dedim. Ivan;
-Kafan çok batmış!, dedi. Kelimeleri yanlış kullanmasından durumun ciddiyetini ve Ivan'ın korkusunu fark ettim. Kanamaları durmasını beklerken yokuşu iniyorduk. Otobüsle 10 dakika süren bir yoldu bu! Yürüyerek anında inmemizin imkanı yoktu. Telefonumu çıkardım. Ekranı kırılmıştı. Koruyucu ekranı çıkardım. Kameradan kendime baktım. Şok içindeydim!
Yüzüm tanınmaz haldeydi. Ama aklıma Emel geldi ve içimden "Bu yaralar geçer. Burnumu geri yaptırabilirim. Ama Emel şu anda belki de bu buz kesmiş yerde uzanıyor ve canı benden çok acıyor. Ya açsa, ya da susamışsa?" dedim. Hızımı belirli bir dengede tuttum. Fakat bir anda gözümün önüne sanki siyah bir perde indi...
YOU ARE READING
Dondurucu soğuk ~
Misterio / SuspensoModa ve Tasarım okuyan Deniz, okula yeni gelen Ivan ile tanışır. Fakat bir gün yurt odasına geldiğinde, pencerelerin kapalı olup klimanın açık olmasına rağmen odayı buz kestiğini fark eder. Havalar günden güne soğur. bir gün Deniz'in fakülteden arka...