evcil hayvanlar ve selamlaşmalar

19 1 0
                                    

Hayat hiçbir zaman adil değildi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Hayat hiçbir zaman adil değildi. Hep mutluluğumu baltalayacak bir şeyler buluyordu. Ne zaman aşırı mutlu olduğum bir olay olduğunda hayatın karanlık kolları beni kucaklar ve gözümün önüne bazı anıları getirir ardından kulağıma sadece bir kelime fısıldar ve beni alaşağı ederdi.

"Baba!"

Her seferinde mutluluğumu baltalayan kişi o olmuştu. Her seferinde kulağıma fısıldanan kelime bana hiçbir şey ifade etmese de çok şey ifade ederdi çünkü devamında aklıma gelen kelimeler hep ilk başta kulağıma fısıldanan sıfatı tamamlardı.

"Alçak" diye bağırırdı beynimdeki ses ardından bu sesi "Göt herif", "Gaddar", "Mutlu anların katili", "Annemin duygularının katili" gibi sıfatlar tamamlardı.

O adamdan her ne kadar nefret etsem de içimdeki kız çocuğu hep onun onayını bekler hep onun gözüne girmek isterdi.

O gün çok mutlu bir şekilde eve girmiştim çünkü karşı komşumla yaptığım o kısacık sohbet bile beni keyiflendirmişti. Eve girdiğimde ise bir hüzün kaplamıştı içimi aniden çünkü alışık olduğumu düşündüğüm ama aslında içten içe hep korktuğum ve içimi nefretle yakıp kavuran bağırış seslerini duymuştum.

"Şerefsiz!" diye hiddetle bağırmıştı annem önce, sonrasında bu haykırışını "Sen yine o orospularının koynuna gir" bu nefret dolu söylemleri tamamlamıştı.

Bense ne yapacağımı bilemeyerek önce kapıda birkaç dakika duraksayarak onların kavgalarını dinlemiştim ama sonra bir kırılma sesi gelince irkilip hemen yanı başımda olan merdivenlere uzanıp hızlıca yukarı çıkmıştım. Devrime bakmam gerekiyordu. Küçükken onu kandırması kolaydı çünkü onun kulaklarına kulaklık takınca onu her şeyden uzak tuttuğumu düşünürdüm ve o da hiçbir şey anlamazdı.

O anlamazdı ama ben anlardım çünkü ben bu yaygaraya doğmuştum ve beni koruyup kollayacak bir ablam yoktu.

Hemen Devrimin odasına kendimi attığımda onu yatakta oturur vaziyette duvara boş boş bakarken buldum. Kavga sesleri üst kata kadar geliyordu. Ne konuştukları seçilmiyordu hatta bir uğultu gibiydi. Sadece bir kaç kelime seçebiliyordum ve seçtiğim kelimeler hep ağır küfürlerden ve argolardan oluşuyordu.

Devrim benden çok daha fazla etkileniyordu kavgalarından çünkü onun on beş senelik hayatının on senesi benim onu her şeyden uzak tutmamla geçmişti ama belli bir yaşa gelince her şeyi kavramıştı ve derinden yaralanmıştı. Bir gün ben okuldayken annem ve babamın böylesine hararetli bir kavgasına şahit olmuş ve annemi korumaya çalışırken babamın gazabından kurtulamamıştı. Yanağındaki tokat izini anımsadıkça tüylerim diken diken oluyordu halen daha.

"Devrim, Ablam" dememle bana bakmıştı. Gözlerindeki boşluğu okumak zor değildi. "İyi misin canım" dedim içten bir şekilde. O sadece kafasını sallamakla yetinmişti ama ben onun iyi olmadığını bildiğim için sırtımdaki çantayı yatağın kenarına koyup ona sımsıkı sarılmıştım. Karanlığın kollarından onu aldığımda o sadece iç çekmişti ama ben o iç çekişin çok fazla söylenmek istenen ama söylenemeyen yakarışlarla dolu olduğunu biliyordum.

yara | daddy issuesWhere stories live. Discover now