8

535 38 4
                                    

"Günaydın herkese." dedim enerjik bir şekilde. Bugün kahvaltıyı tek yapıyorduk. Muhtemelen Emine teyze haberi gördüğü için üzülüyordu. Minnoş kalplim benim. Yüzüme bakamayacaktı muhtemelen. Tanıyordum ben Emine teyzemi.

"Yok mu sizin aşkolar?" dedim Emine teyzeyi sorarak. Üçü de şaşkın şaşkın bana bakıyordu. "Sen iyi misin?" dedi Yusuf. Gülümsedim "Kötü olmamı gerektirecek bir şey mi vardı?" dedim.

Babam ilk kez ilişkim hakkında yorum yapmak için ağzını açtı. "Gökçe, bildiğini biliyoruz kızım. Rol yapmana gerek yok bize." dedi. "Anladığım kadarıyla Barış'tan bahsediyorsunuz. Rol yapmıyorum babacığım. Gerçekten sorun yok. Biz zaten bitirmiştik her şeyi. Arkadaş olarak takılıyorduk." dedim. Asıl bombayı patlamamıştım daha.

"Gökçe, biz senin aileniz. Bize dürüst olabilirsin." dedi babam. Gülümsedim. Yerimden kalkıp sarıldım babama. "Gerçekten sorun yok baba. Mutluyum ben, hatta güzel bir haberim var size." dedim heyecanlıymış gibi. Herkes bana bakarken bombayı patlattım.

"Dün Caner'le konuştum. Konuşması, düşünce yapısı falan çok değişmiş. Bir görüşelim dedik." dediğimde Yusuf bir anda bağırmıştı. "Ne diyorsun abla sen?" diye. "Bağırma hayvan. Ne var bunda?" dedim sakince. Annem hemen reddetmişti. "Hayır Gökçe. Ben istemiyorum." dedi direkt.

"Bu konuda serbest olduğumu sanıyordum. Bana değer veren biriyle görüşmemin neresi yanlış?" dedim. Güzel rol kesmiştim. "Gökçe, Barış yüzünden mi?" dedi babam. Beni çok iyi tanıyordu.

"Hayır baba. Gerçekten çok tatlı bir çocuk. Hem görüşmekten ne zarar gelebilir ki?" dedim babama. Babamın onayını aldığım an iş biterdi.

"Kızım bak anlık kararlar verip hayatını çöp etme. Evlilik bir oyun değil." dedi babam. "Eminim baba. Görüşmek istiyorum. Eğer anlaşabilirsek de evlenmeyi düşünüyorum." dediğimde Yusuf yine bağırmaya başladı.

"Sen gerizekalı mısın? O aptalla mı düşünüyorsun evlenmeyi?!" dediğinde babam susturdu onu. "Ablana bağırma. Ne istiyorsa onu yapacak." dedi babam. Annem de bir şey demiyordu. "Teşekkür ederim, saygı duyduğunuz için." dedim minnetle gülümseyerek. İlk adım kolay olmuştu.

Çalan telefonumu açıp konuştum. "Efendim Caner. Tamam olur, bir iki saate hazır olurum." dedim. Masaya dönüp "İzninizle." dedim kalkmadan önce. Odama gidip yüzümü astım. Zorla gülmek çok zordu. Dolaptan en güzel kıyafetlerimi çıkardım. Gerçekten heyecanlı görünmek istiyordum. Herkes anlıyordu rol yaptığımı ama bir şey diyemiyorlardı. Haklı olduğumu biliyorlardı.

"Gökçe, girebilir miyim?" dedi babam. Kapıyı açıp içeri girmesini bekledim. "Ne oldu baba?" dedim. Yatağıma oturup beni de çağırdı yanına.

"Gökçe emin misin? Barış'a sinirlisin. Görüyoruz hepimiz. Rol yaptığını da görüyoruz. Ama Barış için değer mi, hayatını yakmaya? Ya da şöyle sorayım. Sordun mu Barış'a? Ne bu, dedin mi?" dedi babam.

"Madem farkındasınız baba. Bana bu konuda dokunmayın. Ne yaptığımı biliyorum. Siz demiyor muydunuz, seni seveni seçmek her zaman daha mutlu eder insanı diye? Deniyorum sadece. Belki de böyle daha mutlu olacağım. Barış kitabı benim için tamamen kapandı. Ölsem de dönmem ona." dedim. Derin bir nefes aldı. Kafasını salladı.

"Seni herkesten, her şeyden koruyarak büyüttüm Gökçe. Şimdi elimden bir şey gelmiyor ya içim yanıyor. Ama dediğin gibi olsun kızım. Sen ne istiyorsan saygı duyacağım. İstersen Barış'a dön, istersen Caner'le evlen. Ne dersen başım gözüm üzerine." dedi babam sesi titreyerek.

Barış hepsinin yüzünü kara çıkardı. Herkes utanıyordu yaptığı şeyden. Engellemiştim dün gece onu. Aradı mı, yazdı mı bilmiyorum. İlgilenmiyorum da artık.

İkinci Şans?|Barış Alper Yılmaz|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin