16

431 19 0
                                    

Beni öldürmeyen şey, hissizleştirir.
Beni hissizleştiren şey muhtemelen seni öldürür.

"Şaka mı yapıyorsun canım?"
Devran'ın söylediği şey ortamı yumuşatmadı . Ama yine de bunun şaka değil gerçek bir şaşırma  olduğu belliydi.
"Memur bey nasıl böyle bir suçta bulunabilirsiniz?"
Adar'ın sorusu bittikten sonra merdivenlerden Gülsüm inerek Mehpare'ye koştu. Ayaklarına sarılıp polislere baktı.
"Efendim bizde yanlış anlaşılma olduğunu düşünüyorduk fakat kayıp kız bu. Gülsüm Yurtseven."
Herkes kafasını Mehpare'nin yanında ki kıza çevirdi. Polisin arkasından Meryem içeri girmişti. Saçı başı dağılmış gözleri ağlamaktan şişmişti.
"Memur bey bana inanmadınız ama işte kızım orada. Zorla aldı götürdü kızımı benden! Ölmüş bebeği yüzünden kafasını sıyırmış! Yavrumu kendi çocuğu sanıyor!"
Gülsüm ağlaması fazlalaştığında Mehpare kadına şok olmuş gibi baktı.
"Memur Bey ben Gülsüm'ü çarşıda buldum. Annesinin kaybolduğunu söyledi. Bize evinin bulunduğu yeri tarif etti gittik evine bıraktık. Fakat annesi onu kapi dışarı edip onu istemediğini söyledi. Bende onu yanıma aldım. Bugün burada kaldıktan sonra adıma açtığım yurda götürecektim. Yukarı belgeler var. Bakabilirsiniz."
Delal hemen gidip belgeleri getirdi. Bu kadının başlarına bela olacağını bildiği için önceden kendini hazırlamıştı.
"Buyrun memur bey belgeler. Ayrıca kanıtımız da var."
Delal cebinden telefonunu çıkarıp yengesiyle kavga eden kadının videosunu izletti.
Meryem kelepçelenirken içeri Gülsüm'ün ablası girdi.
Derin derin nefes alıyordu ve zor yetişmişti. Annesinin kelepçelediğini gördüğünde kenara çekildi. Polisler gittiğinde kardeşine koştu. Ona sımsıkı sarılıp ağladı.
"Özür dilerim bebeğim biliyorsun ben asla senin için öyle konuşmam."
Mehpare olanlara akıl sır erdiremiyordu.
Gülsüm'ün ablası ayaklanıp mahçupça Mehpare'ye baktı.
"Özür dilerim Hanımım. Annem bana zorla söyletti onları. Söylemezsem Gülsüm'ü tekrardan döneceğini söyledi. Sizi çarşıda gördüğünde Gülsüm'ü çarşıda bırakıp köşeden izlemiş. Gülsüm'ü aldığınızı gördüğünüzde hemen eve gelip plan kurmuş. Sözde sizi şikayet edip tutuklatacak, çıkmanız için de para isteyecekti. Buna engel olmak için geldim ama çoktan annemin oyunu ortaya çıkmış."
Mehpare düşündü. Evlatları için canını verebilirdi. Fakat o kadın çocuklarını hiç düşünmeden onları para kapısı olarak görmüştü.
Mehpare kızlara sarılıp teselli etti. Ondan sonra ikisini de kendi yurduna yerleştirip konforlu olmaları için görevlilere talimat verdi.

Olaylar herkesi oldukça gerdiği için hepsi birlikte sedirlerde keyif yapıyordu.
Devran yengesiyle dalga geçiyordu.
"Yenge göçmen kaçakçılığından gelmezler değil mi?"
"Merak etme Devran göçmen kaçakçılığından gelmezler ama biraz daha sabrımı zorlarsan cinayetten gelebilirler."

"İnanamıyorum kimi öldürüyoruz."
Adar burnunu sıvazladı.
"Devran bazen salak mısın yoksa salak gibi rol mu yapıyorsun bilemiyorum."
"Size de eğlence gelmiyor he."
"Senin eğlence kapasiten bize uymuyor olabilir abi."
"Sen çok biliyorsun Delal Hanım."
Delal yüzünü buruşturup abisine baktı.
"Ama çok iyi oldu bakın yengem gelince konağın aksiyon seviyesi yükseldi."

Mehpare gülümsedi. Bu ailede olmaktan çok memnundu.
Hevi Hanım aklına gelen şeyle heyecanlandı.
"Ah çocukları soramadık hiç! Ikizlerimizin isimleri belli mi?"
Mehpare gülümsedi.
"Evet anne. Ikizlerimiz adı belli."
Mehpare Adar'a baktı. Adar gözleri kapatıp gülümsedi.
"Gökdeniz ve Güldeniz."
Herkes isimleri çok beğenmişti.
"Yavrularımız evimize neşe getirsin inşallah."
Hasan Ağa sevinçle yerinde kıpırdandı. Kısa bir sürede Canfeza, Deniz, Güldeniz ve Gökdeniz hayatlarına dahil olmuştu. 4 torun sahibi olmak Hasan Ağa'yı daha mutlu biri yapmıştı.
~~

Edirne'den Mardin'eHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin