Yazım hataları için üzgünüm. Yazmaktan keyif alıyorum. Umarım sizde okurken, keyif alıyorsunuzdur.
Tamam sakinim. Hilalin evinin karşısındaydım. Kapıyı çaldım.
Annesi açtı. "Merhaba kızım, buyur geç" dedi. Gülümsedim. Ve içeriye geçtim.
"Hilal yukarıdamı?" diye sordum. "Evet canım yukarıda" dedi.
Yukarıya doğru çıktım. Odasının kapısını çaldım. "Giirr" dedi. İçeriye girdiğimde, beni beklemiyormuş gibi ayağa kalktı.
"Geldiğinde yazsaydın bari" dedi. "7de geliceğimi söylemiştim" dedim. "Tamam" dedi.
"Tamam" onu tekrar ederek. "Otursana" yatağını işaret ederek. Oturdum. Oda karşıma oturdu.
"Ne konuşmak istiyorsun bilmiyorum ama birşey istermisin?" diye söyledi. "Gerek yok, iyileşmiş gibisin" dedim.
"Evet en azindan daha iyi hiss ediyorum" dedi iç çekerek. "Güzel, iyi olmana sevindim" dedim bende.
"Ne konuşucaksın benimle?" diye sordu. İlk 2 dakika hiç birşey söylemedim. "Matematik dersinden kovuldum" dedim açıkca.
"Nasıl? Neden? Yani sen matematikte iyisin." dedi anlamamış bakışlarla. "Aklımda biri vardı. Düşünüp durduğum için kovuldum." dedim.
İlk önce anlamadı. Ama sonra, "benden mi bahs ediyorsun?" diye sordu emin olmak için.
"Evet senden bahs ediyorum, aklımı karıştırdığın için artık sevdiğim dersten bile kovuluyorum, sence çaresi nedir?" diye sordum öne doğru çekilerek.
"Nasıl yani?" dedi, ayağa kalktım. İlk yere sonra yüzüne baktım. "Diyorum ki, aklımdan çıkmıyorsun", itiraf ettim.
Oda ayağa kalktı ve yutkundu. "Melisa" dedi. Onun ağzından ismimi duymak, sıcaklandırmıştı bedenimi. Onun dibine giricek şekilde yaklaştım.
Fazlasıyla yakındık. "Lütfen" dedim gerisini getiremedim. Ellerimi yanağına koydum. Ve o an, benim dudaklarım onun dudaklarıyla birleşti. Bedenim alev gibiydi. Adeta yanıyordum. Öpüşmüyorduk ama dudaklarımız üst-üsteydi.
Dudağının kenarını öptüm. "Mesajlardaki gibi cesur diğilsin ha" dedim ve ondan uzaklaştım. O hala ne yaşandığını düşünüyor gibiydi.
Sonra kendine geldiği gibi sırıttı ve sert şekilde dudaklarımızı birleştirdi. Fazlasıyla sert olan öpücükleri benim içimdeki arsız yanımı uyandırıyordu.
Annesinin seslenmesiyle birlikte dudaklarımız ayrıldı. İkimizde gülmeye başladık.
Alınlarımızı birleştirdi. "Seni seviyorum, Melisa" dedi.
"Seni seviyorum, Hilal" dedim. Artık emindim o benim hoşuma gidiyordu. Ondan hoşlanıyordum.
