Yazım hatalarım varsa, kusura bakmayın.
Okuldan çıktıktan sonra hemen eve gidip, üstüme siyah dar bir üst ve altımada gri eşofman giymiştim.
Belime kadar olan sarı saçlarımı açık bırakmıştım. Birazda parfüm sıkıp, Melisanın attığı konuma girdim.
Çok fazla uzak diğildi. Yarım saat falan yolum vardı. Taksiye binicektim.
Hava yağmurlu olduğu için üzerime de kaban aldım. Malum hastalıktan yeni kurtulmuştum. "Kızım, ne bu acele?" dedi annem.
Ona haber vermeyi aklımdan çıkarmışım. Ayakkabımı giyine-giyine, "annecim, ben Melisaya gidicem, biraz üşütmüş okula gelmemişti, hem ödevimizi falanda yaparız" dedim.
"A-a geçmiş olsun kızım, benden iletirsin. Laf dinlemiyorsunuz ki," dedi annem. "Hadi annem öptüm, biraz geç gele bilirim 9 olmadan gelmeye çalışırım" dedim anneme hava öpücüğü atarak.
"Tamam kuzum" dedi. Kapıyı açtığım anda yüzüme gelen soğuk havayı iliklerime kadar hiss etmiştim.
Evden çıktım. Taksi çevirip bindim. 15 dakika sonra varmıştık. Parayı uzatıp, taksiden indim.
Bir mağaza bulup, birşeyler almalıydım.
Biraz ileriye gittiğimde, karşıda mağaza olduğunu gördüm. Mağazaya girip, çikolata gibi şekerli şeyler aldıktan sonra mağazadan ayrıldım.
Çikolata almamı sorgulamayın. Ben seviyordum. Hem kim çikolatayı sevmezdi?
Apartmana girip, üçüncü kata çıktım. Kapıyı çaldım. Kapıyı açan bir adet güzelliği görmem gülümsememe sebep olmuştu.
Oda gülümsedi. Ona sarıldım, "bir gün görmezsem, özlüyorum ya" dedim sıkı-sıkı sarılarak. " Geçmiş olsun bu arada" dedim.
"Bende seni özledim Hilal, hasta diğildim sadece yorgundum biraz abartma" oda bana sarılıp, dedi güldüğünü duya biliyordum. Ondan ayrıldıktan sonra Melisada kapıyı kapattı ve salona geçtik.
Melisanın ailesini küçükken kaza sonucu kaybettiğini duymuştum ama tabikide ona sormayacaktım. Durduk yere üzlümesini istemezdim.
"Ne gerek vardı onca şey almışsın" dedi, "saçmalama herhalde sevgilimin beni eve atması şerefine aldım bunları" dediğimde,'ciddimisin?' der gibi bakıyordu suratıma.
Dayanamayıp, kahkaha attım. Yanına gidip, iki elimi de yanağına koydum. "Şaka yapıyorum, film falan izlediğimizde yeriz diye aldım dik-dik bakma"dedim.
"Geldiğin için teşekkürler" dedi bana tekrar sarılıp, tabikide beklemiyordum. Belime elini koyduğunda beynimin durduğunu hiss ettim.
Temaslarına alışık olmayacaktım belli ki. Benden ayrıldı. "Birşeyler içermisin?" diye sordu.
"İçerim bir kahveni ama bende yardım edeyim, yorulma" dedim ve üzerimdeki kabanı soyundum ve kanepenin üzerine koydum.
"Gerek yok ya yaparım ben" dedi ve ikimizde mutfağa geçtik. "Yaparım dedim ya Hilal" dedi Melisa tekrar bana dönerek.
"Tamam yap sen kızma, bende aldığım çikolataları açayım" dedim ve oturdum. Çikolataları çıkardım ve Melisadan bir kab istedim. Sonra Melisaya bakmaya başladım.
Çok güzeldi. Siyah saçlarını yukarıdan topuz yapmıştı. Üzerindeyse, uzun kollu bir kırmızı pijama, altındaysa siyah eşofman vardı.
"Yarın gelmicekmisin okula?" sordum. "Gelicem ya evde sıkılıyorum" dedi ve bana döndü.
"Ödev yaparız diye düşünmüştüm" dedi "Ya ama lütfen, tadımı kaçırma ya ne sıkıcısın gerçekten bunu mu düşündün?" dedim yüzümü buruşturarak.
"Ne düşüneyim peki?" dedi. "Ben sevişiriz diye düşünmüştüm" dediğimde bana döndü. "Şaka ya, şaka yapıyorum" dedim ve ayağa kalkıp, alnına öpücük kondurdum.
Kahvelerimizi içtikten sonra ödev yapmıştık doğrusu Melisa yapmıştı. Şimdiyse film izlemek istiyorduk.
"Hangi film?" dedim, "bilmem seç işte birşeyler" dedi ve bende kafama göre bir film seçtim.
1saat geçmişti bile, Melisayla dip-dibe oturmuş film izliyorduk. Ara sıra ona bakıyordum, o da bana.
Filmin sonlarına doğru yaklaşmıştık. "Bari kavuşsaydılar" dedim sıkıntıyla nefes vererek.
Melisa bana döndü. "Sadece bir film üzülme bu kadar" dedi ve saçlarımdan öptü. "Ne bileyim, üzüldüm işte sonunun böyle olduğunu bilseydim bakmazdık hiç" dedim.
Melisa gülümsedi. "Noldu?" dedim. "Çok tatlısın" dedi ve burnumun ucunu öptü. Yapma bunu işte. Herşey unutmuş gibiydim.
Sonra yanağımı öptü. Sonrada dudağımda durdu. Gözlerime baktı. Sonra dudaklarımada bir buse kondurdu.
Tam öpücektimki, telefonum çaldı. Ofladım ve ondan uzaklaştım. Telefona baktığımda. "Kim?" dedi. "Annem" dedim.
"Efendim anne" dedim. "Kızım gelsene saat kaç oldu?" dedi annem sinirle, ay unutmuşdum. Saat 9u 5 geçiyordu. "Geliyorum annem sadece bi-" demeden telefonunu kapattı. Suratıma.
"Benim gitmem gerek, yarin okulda görüşürüz özletme kendini" dedim. Ve dudağına tekrar yapıştım. Karşılık verdi. Kısa öpüşmeden sonra ayrıldım.
Vedalaşıp, bir taksi çevirdim ve evime doğru yol aldım.
