7.

136 25 11
                                    

"Demek geldin" dedi kendi kendine Diamond siyah arabalardan inen takım elbiseli adamlara bakarken.
Adamlardan biri en önde duran arabaya doğru hızla yaklaşarak kapısını açtı.

Ve Diamond'un görmeyi en son isteyeceği adam bütün üstünlük dolu aurası ile beraber arabadan indi. Hemen arkasında duran iki adamı ile beraber Diamond'un önüne kadar gelen Carlo yüzündeki küçümseyici ifadeyle bakıyordu karşısındakine.

"Uzun yoldan geldiniz, buyurun" dedi Diamond eliyle büyük evi işaret ederek.
Carlo adamı kısaca başıyla onaylayark gösterdiği yoldan yürümeye başladı, beraber geldikleri odada büyük bir masaya kurulmuş güzel bir sofra onları bekliyordu. Diamond misafirine oturacağı yeri gösterirken Carlo bilerek onun tam önünde oturmayı seçmişti.

Şuan bu ikili neden mi bu durumdaydılar?

Çünkü Carlo bu adamı çok fena köşeye sıkıştırmıştı. ŞİŞKO'dan alamadığı bilgileri teşkilatın gizli üyelerinden biri olan ve ömrü bir seneyi daha bulamayacak Güve'den almıştı.

Diamond'un İsviçre'deki bankasında bulunan yüklü miktarda ki paraya el koymuş, toplam 12 farklı ülkede bulunan arsa ve dairelerini ele geçirmiş sadece bununla da kalmayıp şuan bulundukları Fransa'daki ve daha pek çok ülkede hakkında arama kararı çıkarttırmış bu şehirde görüldüğü yerde vurulması emrinin oluşmasını sağlatmıştı.

Eh bu durumda köşeye sıkışan Diamond mecburen adamın isteklerine boyun eğiyordu.
"Yani onu size versem bile bütün bunları kaldırmayacaksınız öyle mi Bay Boorman?"

"Evet" dedi Carlo onu başıyla onaylayarak.

" Öyleyse onu size eden vereyim?"

Carlo derin bir nefes vererek aynı yüz ifadesiyle bir elini sandalyenin koluna yasladı. "İsteğimi kabul etseniz de etmeseniz de bu olaylar gerçekleşecek fakat buna ek olarak bir de hayatınız var tabi"

Madem onu öldürebilirdi o zaman neden direk yapmıyor diye düşünme ihtiyacı hissetmedi Diamond çünkü NSI teşkilatınında kendine göre kuralları vardı.

"Pekala" dedi Diamond gülümsemeye çalışarak elden bir şey gelmezdi her ne kadar son zamanlarda o Denek için içinde başka duygular yeşermeye başlasada o canını her şeyden üstte tutardı.
"Siz nasıl istiyorsanız öyle olsun" suyundan bir yudum aldıktan sonra arkasında ki adama küçük bir işaret yaptı ve o da zaman kaybetmeden odadan çıktı.

Nihayet yanında ki Echo ile beraber geldiği zaman Carlo onun yüzünde ki ifade ile dişlerini sıkmıştı.
Echo hem çok korkmuş hemde çok solgun gözüküyordu.

Odada görmeyi hiç beklemediği adamla kolunu tutan elden kurtulup hızla ona doğru koştu.
Carlo yanına gelen çocukla yerinden kalkarak onu kollarının arasına alıp içini ferahlatan kokusunu derince içine çekti. Şuan karşısında oturan herifi hiç umursamıyordu zaten vakti gelince icabına bakacaktı.

"Onu alın ve arabaya götürün" dedi Carlo kendi adamına.
Fakat Echo başını iki yana sallayarak sıkıca tuttu adamın kolunu.
Carlo gülümseyerek oğlanın suratını avuçlarına aldı, alnına minik bir öpücük kondurdu "Hemen geleceğim" dedi ve Echo'yu adamına teslim ederek gözden kaybolana kadar arkasından baktı.

Onlar odadan ayrıldıktan sonra ellerini masaya dayayarak öne doğru eğildi adam "Gelelim ikinci meseleye. Starr nerede?" dedi  tehlikeli bir sesle.

Diamond karşısındaki adamın sahip olduğu gücü ve keskin zekasını biliyordu. Bu yüzden ondan korkmuyor değildi.
Kısıkca öksürerek "Bakın Bay Carlo, size Bay Carlo diye hitap edebilir miyim?"

"Elbette hayır"

"Peki. Bakın Bay Boorman, Starr'ın şuan nerede olduğunu bilmeme imkan yok bunun farkında olmalısınız, onun nerede olduğunu sizin o çok güvendiğiniz haberciler bile bulamaz"

Carlo gülerek başını salladı, anlatmak istediğini bu gülüşle anlatarak adamın yanında ayrıldı.
Diamond ise gerginlikle kravatını çözdü. Şimdilik kurtulmuş sayılırdı.

Carlo arabaya binip kapıyı arkasından kapatınca direk yanında oturan yeşil saçlı bedene döndü. Neredeyse gözleri dolu dolu olan oğlan uzanıp tekrar sarıldı ona. Gelmişti işte, yine onu kurtarmaya gelmişti, onu asla bırakmazdı.

"Merak etme, sana yaptıklarını misliyle ödeteceğim hepsine" dedi Carlo eliyle oğlanın saçlarını okşarken. Fakat durum sadece bundan ibaret değildi Echo'yu kurtarmıştı evet peki kardeşini nasıl kurtaracaktı?

Oğlanla beraber Fransa en lüks otellerinden birine geldiği zaman işlemleri halletmeyi adamlarına bırakarak Echo ile beraber kendileri için ayrılan odaya çıktı.
Her ne kadar farklı odalarda olsalarda Echo adamın girdiği odaya girmek isteyince memnuniyetle onu kendi odasına aldı Carlo.

Beraber odaya girdikleri zaman Carlo ona yıkanmak isteyip istemeyeceğini sordu oğlanın anlamazca başını yana eğip bakmasıyla söylediği saçma şeyi anlayıp en kısa zamanda ona dil öğretmek için bir hoca tutmayı aklının bir köşesine not etti.

Oğlana banyoyu işaret ederek havlusunu da verip girmesini sağladı. Kendiside üzerine daha rahat kıyafetler giyerek hazırlandı birazdan işleri için aşağı inecekti ve bunun içinde Echo'nun çıkmasını bekliyordu.

Islak yeşil saçlarıyla banyodan çıkınca gördüğü adamla yüzüne büyük bir gülümseme yerleştirdi Echo ve adamın onun için hazırladığı kıyafetleri giymek üzere havlusunu umursamadan yere attı, hem de Carlo'nun önünde. Adam hızla arkasına dönüp yutkundu çocuğun bir anda yaptığı bu şey hiç doğru değildi herkesin önünde böyle soyunamazdı.

Fakat Echo bu duruma alışıktı. Ormanda yaşadığı zamanlarda bile öyle çok fazla bir şey sarmazdı bedenine ayrıca laboratuvarda olduğu zamanlarda da sık sık üstünde deneyler yapmak için 'sözde bilim insanları' onu çıplak bırakırdı.

Echo pijamalarını giydikten sonra zıplayan adımlarla Carlo'nun yanına geldi.
Onu görür görmez unutmuştu bütün yaşadıklarını sadece o vardı, hele ki onu öptüğü zaman Echo'nun kalbi bedenine yüksek elektrik verdikleri zamanki gibi hızla çarptı.

Carlo kendisine doğru gelen oğlanla yüzüne nadir yerleştirdiği gülümseme ile beraber ona baktı. Az çok gideceğini anlatmaya çalışarak odadan çıkmaya çalıştı fakat Echo gitmesin diye kollarını adamın bedenine dolayınca Carlo derin bir nefes vererek onu ikna etmeye çalıştı.
Şuan yapması gereken bir hayli önemli işleri vardı, oğlanın da yorgun olduğunu ve dinlenmesi gerektiğini biliyordu. Fakat oğlanın yanağından süzülen bir damla yaş onun bütün kararlarını değiştirebiliyordu.

Fikrini değiştirip Echo uyuyana kadar yanında yatmaya karar verdi. Elinden tutan çocukla beraber yatağa doğru ilerlerken Echo ondan önce davranıp yatağın üzerine atladı ve kendine rahat bir pozisyon ayarladı.
"Ben nerede yatacağım?" Diye sordu Carlo gülerek çünkü oğlan neredeyse bütün yatağı kaplamıştı.

Adam uzanır uzanmaz tekrar gitmesin diye adama dogru yaklaşıp başını göğsüne yasladı Echo.
Bu pozisyonda Carlo ilk defa yorgunluğu hissetmişti, ne zamandır uyumuyordu ve şimdi bu oğlanın yanında rahat bir uykuya çok ihtiyacı vardı.

Kolunu Echo'nun başının altından geçirerek omzuna sardı.
Yeşil saçlı çocuk bu temasla adama daha çok sarılmış resmen yapışmıştı adama.
Artık onun haberi olmadan hiçbir yere gidemezdi.












DENEK   B×İNTERSEXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin