Lütfen OY ve YORUM bırakmayı unutmayın!🪶
_________________
Oturduğum yerin hemen yanına koyduğum masaj yağlarından en hafif olanını aldım elime. Kraliçe at arabasında Prensin ağır kokuları sevmediğini söylemişti.
Yavaşca boyun aşağısından yağı dökmeye başladım. Şeffaf sıvı ince bir yoldan bıraktığı izlerin ardından geniş vücudun ortasında durdu.
Çok geniş ve yapılı bir sırtı vardı bu adamın, sırt sırt değil bağ bostan, hatta kıta sanki. Vay anasını.
Başlamadan açık saçlarımı kulağımın arkasına aldım ve ellerimi ona doğru uzattım. Ama niye bakıyor hâlâ ya! İnsan bir düşünür bu adam rahatsız olur mu, sakarlık yapar mı diye.
Ama yok, paşam ne isterse öyle yapıyor.
Ellerimle önce yağı dağıttım, artından parmak uçlarımla omuzlarında beline kadar güzelce masaj öncesi rahatlamasını sağladım.
Ama adam hala gözlerini dikmiş bön bön bakıyor. Önüne dönsene be adam!
İri bedeni ile hamam taşına boylu boyunca uzandığından her yerine eşit şekilde ulaşmak için sürekli yer değiştirmem gerekiyordu. Çok rahatsız olmuş ve yorulmuştum şuan.
"Wonbin."
"Efendim?"
"İstersen dizlerime çık, sürekli yer değiştirmen başımı döndürüyor."
Ya öyle mi, peki nasıl isterseniz. Sanki başkası için serçe gibi dolanıyorum ya. Ayrıca başın döndüyse bakma kardeşim.
Patır kütür hepsini söylememek isterdim de, burdan kovulursam gidecek yerim yoktu.
Amcamgile gitmek istemiyordum, gidersem kan çıkarıp geri gelirim kesin. Merkez yurdunda da kontenjanlar dolmuştur şimdiye.
"Dizlerinize mi çıkayım?"
"Evet?"
"Beni taşıyabilir misiniz ki, rahatsız etmeyeyim?"
"Şaka yapıyor olmalısın, istesem seni tek elimle kaldırırım bunu biliyorsun." Tavırlara bak gören de hulk sanacak.
Gerçi biraz öyle ama, herneyse.
"Pek sanmıyorum doğrusu, ama kırmayayım sizi." Aferin Wonbin, laflara bak ya. Kırmayayımmış kırıl banane.
"Öyle olsun."
"Peki, bir yerinizi incitirsem söyleyin." Başıyla onayladıktan sonra, havlusunun üzerinden diz kapaklarının arkasına doğru oturdum.
E durum şimdi daha kötü hâle geldi! Biri bizi böyle görse var ya, beni sarayın tepesine ibretlik olsun diye gererler. Hay sikeyim, adamın üzerindeyken bile bakıyor.
E bir dakika, Prens başım ağrıyor demisti, ama ben sırtına masaj yapıyorum. Hadi ben yanlış anladım, kendisi de bir şey demedi.
Neyse Wonbin, bir şey demediyse siktir et.
Avuçlarımla bastırmadan güzelce omuzlarını ovdum. Bacaklarım dizlerinde git gide ayrılıyordu, ikimizin feromon kokuları karışmış, hamamda sakinlik ve durgunluk hissediliyordu.
Tabi ben yanlışlıkla Prensin götüne dokununcaya kadar.
Bu ne ya, önce haşmetlisi şimdi de götü. Bakalım başıma daha neler gelecek, az daha ilerisi yatak odası anasını satayım.
"Şey.."
"Tamam, o tarafın masaja ihtiyacı yoktu ama sağol. Sorun değil." Ay çok sağol ya baya içime su serptin şuan yani. Birde pişkin pişkin gülüyor.
