『3

14 3 24
                                    

Lütfen OY ve YORUM bırakmayı unutmayın!🪶
__________________

Yaklaşık 35-40 dakikadır hamamdaki suyun sıcaklığını ayarlamaya çalışıyordum. Beyefendi 'üşütmeyecek kadar soğuk, yakmaycak kadar sıcak ve sıradan olmayacak kadar ılık' bir su istiyormuş.

Edebiyat yapacak bir halim var gibi mi duruyorum acaba şuan.

Hiç sanmıyorum. Eteğimi ıslanmaması için elimle biraz kaldırmış, beyaz terliklerimi giymiş ve bir ayağımı da hamam tasının yanındaki yüksek yere koymuştum. Memnuniyetsiz bakışlarımı ve içimden ettiğim fevkalade küfürleri de unutmayalım.

Neredeyse 45 dakikadır hamamdaydım, az daha durursam buharlaşacağım artık. Suyun sonunda iyi olduğuna karar verdiğimde hemen üstümü başımı düzeltip Prensi çağırması için bir hizmetliye haber verdim.

Hayır yani, koskoca adam kendi başına yıkanamıyor mu? İlla birinin onu keselemesi falan mı lazım, fanteziye bak anasını satayım.

Ortadaki sıcak hamam taşının köşesine oturmuş bir 15 dakikadır da Prensi bekliyordum. Her zaman mı bu kadar üşengeç, yoksa beni mi deniyor acaba. Hep böyle olacaksa yıkamayla falan 3 saatte anca çıkarız yani.

Sanki dağdan törenle getiriyoruz beyefendiyi.

Sıcak suyla uğraştığım için zaten sıcak olan hamamın içi daha da ısınmış, bir de nem yüzünden nefes alınmayacak hale gelmişti. Cildim çok hızlı kuruduğundan ve de hassas olduğundan yanaklarım kızarmış, ellerim kurumuştu bile.

Artık dayanamayıp, ufak dekolteli ipli uzun elbisemin üzerine giydiğim röpteşambır tarzı ince kumaşı çıkarmak istedim. Paşanın da geleceği yok zaten.

Topladığım saçlarım dağıldığı için önce saçlarımı açıp tokayı bileğime geçirdim. Suyu son kez kontrol etmek için kapıya arkamı döndüm, hâla aynı olduğunu anlayınca elimi sudan çektim.

Yavaşca elimi omzuma yaklaştırdım, yakası dantelli olduğundan kırışmaması için sakince aşağı çektim. Hafif kumaş dirsek içime geldiğinde, önce sağ sonra da sol kolumdan çıkardım.

Hiç bakmadan kumaşı oturduğum yere koyarken düşen askılarımı fark etmemiştim. Ellerim uzun saçlarımla buluşurken hızlıca toplamayı planlıyordum. Gelen sesle hızla kapıya döndüm.

Prens havlusunu beline bağlamış, bana bakarken elindeki ince işlemeli tası düşürmüştü.

Madem izliyorsun bari çaktırma be röntgenci adam.

"N-ne zaman geldiniz?" Daha kendimi hazırlamamıştım bile ya! Niye habersiz geliyorsun salak!?

"Çok oldu aslında. H-"

"Keşke bir ses etseydiniz, özel güçlerim yok biliyorsunuz. Neyse, daha fazla bekletmeyeyim sizi." Elimle oturması gereken yeri gösterdim.

"Çok asabi olma bana karşı, kendi iyiliğin için." Seni sikine takan kim acaba? Sabır, sabır.

"Düşüneceğım, tch beğenmedim." Aman daha ilk günden kavga etmeyelim, o yüzden son söylediklerimi sesimi kısıp söylemiştim.

"Bir şey mi dedin?" Dedim, çok şey dedim.

"Hayır, şöyle oturun efendim." Bir de bunu dedim.

Prens kılıklı kaba herif önce düşürdüğü tası aldı, sonra yerine geçti. Belindeki havluyu yukarı çekme zahmetinde bile bulunmadı, az daha ben çekecektim havluyu yukarı ha.

Prensin haşmetlisiyle bakışmak isteyeceğim en son şeydi.

Elime en yakınımdaki tası alıp çeşmenin altındaki suyun dolu olduğu yere doğru yaklaştırdım. Bileğimi tutup beni durdurdu.

"Onlarla değil, bu tasa suyu doldur. Başka bir tasla yıkanamam." Bana uzattığı oldukça ince ve özenli işlemeli tası aldım yavaşca.

"Peki, nasıl isterseniz."

Önce yapılı vücuduna suyu doktüm nazikçe. Kalitesi uzaktan bile belli olan lifi ıslatıp güzelce köpürttüm, bir elimle lifi sırtına sürtüp diğer elimle sabunun bıraktığı izlerin üzerinden geçiyordum.

Bacaklarına lifi getirdiğimde kalın bir şeye yanlışlıkla elim çarptı. İlk başta anlayamadım, bacağı sandım. Bir kez daha dokundum anlamak için. Bir dakika, hayır yoksa o şey o şey mi?!

"Aman ayh! Ö-özür dilerim." Hemen ellerimi çektim. Demek ki büyük olunca haşmetli nerde duracağına kendi karar veriyormuş. Tamam ama o neden gülmeye başlamıştı!

"Önemli değil."

Utancımı gizlemeye çalışarak vücudunu duruladıktan sonra ise saçlarına, su yüzüne gelmeden döktüm. Masaj yaparak her hareket ettiğimde rahatladığını gösteren hafif sesler çıkarıyordu.

Masaja başlar başlamaz şampuandan gelmediğine emin olduğum güzel, hoş bir koku yayıldı etrafa. Sanki yıllar önce, ailem ölmeden beraber gittiğimiz sahil kenarında gördüğüm ilk denizin kokusunu andırıyordu bana. Yine aynı heyecanı hissettim iliklerimde.

Ama Prensin feromonu daha metalimsi ve sert kokmuyor muydu? Benden gelmediğine eminim zaten benim feromonum lavanta kokuyor, burada da sadece ikimiz vardık.

Bu hoş koku kesinlikle onundu..

Ellerimin durmasıyla merak ettiğimi anladığı için soruyu sordu.

"Merak mı ettin?"

"Biraz.."

"Normalde ya annemin - babamın yada atalarımın feromonlarından birini almam gerekirdi, herkeste olduğu gibi. Ama bende nadir görülen bir olay gerçekleşmiş. Tek bedenimde 2 farklı feromon taşıyorum, sakin ve rahat olduğumda deniz, sinirli olduğumda ise benim bile tam tanımlayamadığım bir feromon salgılıyorum."

"Gerçekten mi? Çok iyi ve farklı bence, ama bir negatifliği olmuyor mu ki?" Hay bir şeyi de merak etme Wonbin.

"Tabi oluyor. Çok fazla duygu gösterdiğimde yada çok fazla sinirlenip, üzüldüğümde feromon bezlerim çok çabuk yoruluyor. Bu zamana kadar masajlarla bir şekilde idare ediyordum, ama bu bile bazen işe yaramıyor. Bende hep sakin kalmaya çalışıyorum. Bu da beni duygusuz gösteriyor."

"Umarım sizin için bundan sonra her şey güzel devam eder, hiç bir zaman yorgun düşmezsiniz, gücünüzü kaybetmezsiniz. Ve bu konu hakkında yardım edebileceğim bir şey olursa, bana söylemekten çekinmeyin. Elimden geleni yaparım."

"Teşekkür ederim.." İlk defa sesinin titrediğini duymuştum bu adamın.

Tekrar saçlarını yıkamaya devam ettim. Yaydığı koku beni mayıştırıyordu, güç bela dayandım ayakta uyumamaya resmen.

"Wonbin"

"Efendim?"

"Biraz kafam ağrıyor, durulandıktan sonra başıma masaj istiyorum?"

"Tabii, yapayım."

Hemen güzelce duruladım her bir tarafını. Ellerimi yıkadım ve onun vücudunu ipek bir havluyla kuruladım. Kendisi bir havlu daha alarak belindekini değiştirdi. Ortadaki büyük hamam taşına yüz üstü uzandı, ben de gerekli masaj yağlarını alarak yan bir şekilde uturdum.

Prens ise yüzünü yana çevirerek bana bakmaya başladı.

Ama sen bakarsan ben nasıl yapacağım! Bir sakarlığım tutmasa iyi..
____________________

Lütfen OY ve YORUM bırakmayı unutmayın!🪶

Lütfen OY ve YORUM bırakmayı unutmayın!🪶

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎀🫂

Artık Yok | Sunjeongz / Wonchan / OmegaverseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin