10.Bölüm

150 27 22
                                    

10.Bölüm: Kayıp

Gözlerimi araladığımda, odamdaydım. Hızla yatağımdan fırladım ve pencereye koşup perdelerimi kaldırdım. Vakit hala geceydi, her yer karanlıktı. Cebimden telefonumu çıkartıp saate baktığımda, sabahın dördü olduğunu gördüm. Fakat saatin kaç olduğu umurumda bile değildi. Yaklaşık 30 saatir hiç uyumamış olamam da umurumda değildi. Juliet'i görene ve iyi olduğundan emin olana kadar bir dakika bile uyumayacaktım.

Odamdan yıldırım hızında çıktım ve hiç hız kesmeden merdivenleri inmeye başladım. Giriş kata geldiğimde, kısa bir süre duraksadım çünkü salonun ışıkları yanıyordu. Cleo, televizyonda yunuslarla ilgili bir belgesel izliyordu ve bu saate hala uyanıktı.

"Senin hiç belgesel izleyecek türde biri olduğunu düşünmemiştim." dedim yanına doğru ilerlerken.

Cleo omuz silkti. "Görünüş yanıltıcı olabilir. Ayrıca,yapacak daha iyi bir şey bulamadım. Sıkıntıdan ölmemek için mecburen bunu izliyorum yani... Öyle çok bayılarak izlediğim söylenemez."

Madem canı sıkılıyordu ve yapacak daha iyi bir işi yoktu,belki benimle Juliet'i aramaya gelmek isteyebilirdi. "Can sıkıntını geçirmek için harika bir fikrim var. Dışarı Juliet'i aramaya çıkıyorum,rica etsem benimle gelir misin?"

Cleo kaşlarını çattı ve televizyonun kumandasına uzandı. Televizyonu kapattıktan sonra kumandayı sehpaya koydu ve bana doğru döndü. "Juliet'i aramak derken? Juliet kayıp mı oldu?"

Hızla başımı salladım.
"Yaklaşık otuz altı saatir hiçbir yerde yokmuş.Dün onu hiç gördün mü?"

Cleo dünü kafasında hatırlamaya çalışırmışçasına gözlerini kıstı. Bir süre sessizce düşündükten sonra "Haklısın,sanırım onu dün görmedim." dedi fakat hiç endişeli gözükmüyordu. "Ama Juliet zaten hep böyledir. Hep kendi kendine bir yerlere gider ve kimseye nereye gittiğini söylemez. Endişelenecek bir şey olduğunu sanmıyorum Ada."

"Hayır Cleo,bu sefer durum farklı." dedim ve ona doğru yaklaşıp tutması için elimi uzattım. "Bana inanmalısın. Biliyorum,seninle pek arkadaş sayılmıyoruz ama Juliet'in başı belada olabilir ve onu sağ salim görmeden içim rahat etmeyecek. Bana yardım edersen gerçekten minnettar olurum. Lütfen benimle gel ve onu bulmama yardım et."

Cleo önce gözlerime,sonra da ona uzattığım elime baktı. Bir süre boş boş elime bakınca yardım etmeyi reddeceğini sanmıştım fakat beni şaşırtarak elimi tuttu ve onu koltuktan kaldırmama izin verdi.
"Sana inanıyorum. Hadi, daha fazla zaman kaybetmeden gidelim."

Birlikte evden ayrıldık ve akademinin her yerini santim santim aramaya koyulduk.

İlk önce kütüphaneye baktık. Her masaya,her kitaplığa tek tek baktık fakat kütüphanede ona dair hiçbir iz yoktu. Kütüphane görevlisi de Juliet'in uzun zamandır uğramadığını söylediğinde, orada daha fazla oyalanmadan ayrıldık.

İkinci durağımız oyun salonuydu. Juliet normalde oyunlarla alakası olan birisi değildi ama işimizi şansa bırakmamak adına oraya da bakmıştık. Beklediğimiz üzere oradaki çalışanlarda onu görmemişti. Oradan da vakit kaybetmeden ayrıldık.

Moonlight'ın altından girdik üstünden çıktık. Bardaki görevlilere,kapıdaki güvenliklere, hatta dans eden striptizci erkeklere bile sorduk. Sorabileceğimiz herkese sorduk fakat orada da Juliet'ten bir iz yoktu.

Onuncu Seviye (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin