1. Bölüm

40 11 88
                                    


Yavaş adımlarla koltuğa doğru yürüdüm. Sertçe kendimi sırt üstü koltuğa attım. Bu sefer bitmiştim.

O sırada telefonuma ardı ardına gelen mesajlarla lanet okudum. Bana iki şey için mesaj gelirdi: İş verilirse, ismi lazım değil belaya bulaştıysa.

Tercihim ilkiydi.

Titreyen ve kanlı parmaklarımla telefonumu cebimden çıkardım. Mesajlara bakınca 2 kişiden mesaj geldiğini gördüm. Biri bilinmeyen numaraydı.

  Burçak: Bu akşam sana iş var.

  Burçak: Diğerlerinden daha zor, sana acımayacaklar.

  Burçak: Ama parası iyi. Sana konumu atarım.

  Hallederim. Ama yarın okulda uyuyacağım ya. Siktir edip öbür mesajı açtım. Ya da mesajları.

05**: 'Ben gülüşüne öldüm o ölüşüme güldü. Farklıydık işte.' der Özdemir Asaf.

05**: Sıkıntı yok güleceksen ölürüm.

05**: Lisede elinden bırakmıyorsun Lavinya'yı. Sanırım Özdemir Asaf aşığısın.

05**: Sıkıntı yok senin için şair de olurum.

05**: Biliyor musun, insan sevdiğini üzermiş.

05**: Üzsene beni, hem tanışırız belki.

05**: Senin her şeyini bilen hiçbir şeyini bilmediğin adamdan Hapishane Güzeli.

Hapishane Güzeli?

Lavinya?

Bu kim lan!

Uzun süren bir düşünmenin ardından(Yani 5 saniye sonra.) cevabı yazdım.

Siz: 🖕

Bu numarayı engellediniz.

Telefonu yere bırakıp koltukta iyice yayıldım. İşe gitmeden önce bir iki saat uyuyabilirdim. O sırada telefonuma tekrar bildirim geldi.

"YİNE NE VAR LAN!"

Engel kaldırıldı.

05**: Bırak engeli bu saniyeden sonra bir nefes ötende olmak bana günah.

05**: Üstünü ört.

***

Yeni bir kurguyla karşınızdayım.

Yıldız atmayı unutmayın.

Yaraları saranlar ve açanlar neden hep yer değiştiriyor?

  Hangisi daha acı yaralar mı, açanlar mı?

  Peki ya saranlar? Bir şansı haketmezler mi?

  Hapishane Güzeli | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin