Mendel'deki yazlığa uzun süren bir yolculuğun ardından ulaşmıştık. Yol boyu sigara içmiş bir arya ile baş başa kalmıştım. Yol boyu tek kelime etmemiş araba kullanmştı.
Ormanlık bir yere geldiğimizd çok tenha bir yer olduğunu etrafta kimsenin olmamasınan anlamıştım. Ağaçların etrafını sardığı yolda ilerlerken yol ayrımının olduğu yerden direksiyonu sola kırdı arya. Sigarasını açık camdan dışarı fırlatınca elini saçına geçirip yüzüne kaydırdı. Sıvazladığı yüzünü tahmin ettiğim kadar ağrıyan başındaki sızıları geçirmek için yapıyordu. Sıkıntılı bir nefes verdi dışarıya ardından ani bir frenle arabayı durdu. Arabadan inip benim tarafıma geldiğinde kapıyı içip "in" diye kükredi.
buz mavisi olan gözlerinde duygu belirtisine dair bir kırıntı bile yoktu. Arbadan indiğimde bir eli ile yakamı kavrayıp arabaya sertçe yasladı. Diğer eli araba yaslandığında ciddi bir ifade ile yüzümü inceliyor her ayrıntımı ezberlercisime yüzümde dolanıyordu bakışları. Rüzgarın tatlı esintisi aramızdan geçerken saçları savruldu yüzüne. Yüzüme değen saçları saçlarıla bütünleşmişti. Bir süre baktı, kavisle kalktı kaşları, düşünüyor kendi kendine sonrada sorularını yanıtlıyordu. Kafası karışmış gibiydi.
"Neden seni öptükten sonra siktiğim sigarası etkisiz kalıyor? " açıldı gözlerim şaşkınlıkla, konuşup konuşmama arasında kalmış arafta gibiydim.
"B..ben-" parmağı ile dudaklarımı kapadıktan sonra usulca çekti parmağını yaklaşan dudakları her seferinde kalbimin kulaklarımda atmasını sağlıyordu. Dudaklarımla buluşunca , o sıcaklığı bedenimi yakamaya başladı boydan boya.
Alev alıyordu dudaklarım, gözlerimdeki ateşle, Dudaklarım kendiliğinde aralanmaya başlamıştı ellerim beline ürkekçe gidince kendini bana yasladı , öpüşü hızlanmış arabadaki eli enseme gitmiş saçlarımda dolaşıyordu. Diğer eli yanağımı okşarken dili ağzımda keşfe çıkmıştı. Arabaya salanıp kendime daha fazla yasladım. Bu meselelerde kendimi kaybediyor erkekliğim baş gösteriyodu. Elimi istemsizce ince üstünün içine sokup belini kavradım. Diğer elim kalçasının biraz üstünde duruyordu. Egehandan gördüğüm kadarıyla dudaklarından ayrılıp boynunu öpmeye başladım. İçimdeki ulaş kendi hakimiyetini gösterirken elim bacağına gitmiş belime sarmıştım. Bacağını kaldırdığımda zaten bana yaslı olduğu için kadınlığı aletimin üzerindeydi ve bu iş fena olmadan durmamız gerekliydi. Boynuma sarılıp diğer ayağınıda belime sardığından elim kalçalarına gitmişti. Yanaklarımın kızardığına bahse varım.
Dudaklarıma yönelince alev alan dudaklarım ve alt tatafımda kavrulan şey benim tatmadığım duygulala tanışmamı sağlıyordu. Hadi canım. Kulaklarımda duyduğum ses..inledi. ve bu çok..ateşli..ah kendimden utanıyorum.
Yaklaşan arabanın sesini işittiğimde arya üzerimden indi ve bir şey demenden sürücü koltuğuna ilerledi. Kızaran yüzümü yere eğip arabaya bindiğimde kapıyı kapatıp etrafı izleme başladım. Gelmek üzereydik.
Araba durunca hemen indim ve bir süre sonra gelen arabayla gülümsedim. Bagaja ileryip açtım ve ikimizin bavulu alıp kocaman beyaz villa ya döndüm. Egehan ve elif bavulları alırken hazal yanıma doğru geldi ve heycanlı bir şekilde konuştu.
"Astalavista beybi gün boyu eğleniriz sabahları kahvaltımızı yapıp sahile gideriz sonra seyer de küçük bir tur atarız akşamları sinama luanapark rest-"
"Hazal! Nefes al, " diye konuştu elif. Egehan gülerken arya kollarını göğsünün altında sarmış arabaya yaslanmış bizi dinliyordu.
"Önce dinlenelim ha , ne dersin ? " diye lafa girdi arya, omuz silkerek başını yana yatırdı hazal.
"Aynen " diye katıldı egehan, kafamla bende onayladıktan sonra villaya girdik. "Yaşlı moruklar" diye mızmızlandı hazal.
