8||Sadece seni özledim||

27 5 3
                                    

Pakette son kalan jelibonu ağzına atarken boş paketi herhangi bir yere savurarak masanın üzerindeki kumandaya uzanmış ve televizyonu kapatmıştı.

Saat akşam dokuzu geçiyordu, gündüzleri evden çıkmıyordu zaten ve bu akşam çıkmak istemediğinden bunalıma girebilirdi. Aslında çıkmak istiyordu, tam gece insanıydı fakat nereye giderse gitsin Dowoon denen adam bir şekilde kendisini buluyor, keyfini kaçırıyordu.

Dowoon'un üst katta kaldığı aklına gelince ondan intikam almanın vaktinin geldiğini düşünerek odasına gidip hazırlandı. Croplarından birini kot pantolonunun üzerine geçirirken lensini takmış ve göz makyajını yapmayı ihmal etmemişti.

Hyunjin"Bakalım ailen sevgilinden hoşlanacak mı Dowoon-shi."

Merdivenlerden üst kata çıktı. İki daireden birinde kalıyor olmalıydı, kapılardan birini çaldı. Apartmanda kalan hiç kimseyi tanımıyordu. Arada asansörde karşılaştığı kişiler olsa da onlarla konuşmadığı için yüzlerine bile doğru düzgün bakmamıştı.

Yaşlı bir kadın kapıyı açarak kendisine tuhaf bakışlarını göndererek ilk kez insan görmüş gibi bakarken Hyunjin kendini çıplak hissederek kollarını çaprazladı.

Hyunjin"Teyze ben torununa bakmıştım."

"Ben yalnız yaşıyorum evladım, torunlarım... neyse nerede olduklarını boşver, onların karşısına çıkma sakın."

Kadın sanki çok enteresan bir şey görmüş gibi yüzüne bakarken kapıyı kapattı. Geriye yalnızca karşı daire kalıyordu. Hyunjin zile bastı.

Kapı saniyeler geçtikten sonra anca açılırken yaşıtı olduğunu düşündüğü bir adam kapıyı açmış, bir yandan kulağında takılı olan oyuncu kulaklığının mikrofonuna konuşuyordu.

Jisung"Pusun abi adamlara, geliyorum hemen."

Kulaklığı omzuna indirerek gelen kişiyi süzdü.

Jisung"Nasıl yardımcı olabilirim bayım... çok pardon bayan... çok özür diliyorum beyefendi. Her neyse artık iki cinsiyete de uygunsunuz bence."

Hafifçe gülümserken Jisung'u süzdü. Onu otele götürmek istese gelir miydi bilemiyordu ama şuan konu bu değildi.

Hyunjin"Dowoon içerde mi?"

Jisung"O kim? Yanlış geldiniz sanırım."

Hyunjin"Çekil şuradan doğru geldiğimi biliyorum."

Jisung'un kolunu tutup hafifçe kenara çektikten sonra içeri girdi ve odaları dolaşmaya başladı. Jisung peşinden geliyordu.

Jisung"Bakın cidden yanlış geldiniz, çıkar mısınız evimden?"

Odalardan birinde dört kişi odaklanmış bir şekilde bilgisayar oyunu oynuyordu ve aralarında Dowoon yoktu.

Jisung"Bayım zorluk çıkarmayın, polisi aramak istemiyorum."

Hyunjin"Gerçekten Dowoon burada yaşamıyor mu?"

Jisung"Hayır söylediğiniz ismi ilk defa duydum, beş yıldır burada kalıyorum ben."

Hızlıca evden çıkarak alt kata indi ve kendi dairesine girdi. Sırtını kapıya yaslamış, bir süre o şekilde beklemişti. Neredeyse üst katta yaşadığını sandığı adamı evinde öldürecekti, o adamın her dediğine nasıl güvenmişti? Belki ismi de yalandı, tek yalan söyleyen kendisi değildi bu sefer. İçini büyük bir korku kaplarken yavaşça yere oturmuş, dizlerini kendine çekerek bacaklarına sarılmıştı.

Bu adam ne istiyordu? Neden kendisini sürekli takip ediyordu? Aşık olduğundan mı? Saçmalık, aşık olsa onu seve seve yatağa atmaz mıydı? İlk kez kafasını karıştıran biriyle tanışmıştı. Bu karışıklığa son vermesi ve ondan tamamen kurtulması gerekiyordu.

toxic kiss⚝changjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin