10||Adını bile bilmediğin birine aşıksın||

26 6 3
                                    

Gözlerini açtığında yine odasında yalnızdı. Saati kontrol ettiğinde sekizi geçtiğini gördü, her seferinde bu kadar erken saatte kalkıp nereye gidiyordu ki? Polis merkezine gitme ihtimali kendisini çok endişelendiriyordu, bir yanı onun sıradan bir vatandaş olduğuna eminken diğer yanı polis olduğundan çok emindi.

Durup düşündüğü zaman onun hakkında hiçbir şey bilmediğini fark etti. Nerede kaldığını, ailesini, mesleğini... hiçbir şey bilmiyordu.

Odadan çıkarak evin diğer bölümlerine baktı, tamamen yalnız olduğuna emin olduktan sonra telefonunu almış ve engellediği numaranın engelini kaldırarak abisini aramıştı.

Hyunjin"Aç hadi... lütfen..."

Salonda ileri geri adımlayarak tur atarken endişeyle elini saçlarına geçirdi. Açmıyordu. Tekrar aramıştı. Bu sefer telefon kısa bir süre sonra açıldı.

Minho"Binadan çıkmam zaman aldı. Hyunjin sen neredesin, ne yapıyorsun? Neden sana ulaşamıyorum?"

Hyunjin"Hyung buluşmamız gerek."

Kardeşinin sesindeki endişeyi hissederken derin bir iç çekti. Onunla buluşması çok riskli olurdu, bunu yapamazdı.

Minho"Telefonda söyle."

Hyunjin"Hyung buluşmamız gerek diyorum! Korkuyorum anlasana!"

Minho"Seninle telefonda konuşmam bile riskliyken nasıl yanına gelebilirim söyler misin?"

Hyunjin"Ya gel işte! Bir kere de yanımda ol, bir kerecik."

Minho boğazındaki düğümün gitmesini beklerken bir süre ayağını yerdeki çimlere sürterken sessiz kalmıştı.

Hyunjin"Teslim olmamı mı istiyorsun?"

Minho"Ne!? Asla! Sakın öyle bir şey yapayım deme."

Sonsuza dek kardeşi hapislerde sürünecekti, içerde ona çok kötü davranacaklardı, dışarı çıktığında ki içerde intihar etmez ya da öldürülmez de sağ çıkarsa tamamen psikopat bir şekilde, birçok travmayla birlikte hayatına devam edecekti. Devam etmesi mümkünse tabii.

Minho"Hyunjin saklanmaya devam et, gayet iyi gidiyorsun, Changbin seni bulamadı bile. Bak kısa bir süre sonra dosyan rafa kalkacak ve tamamen kurtulacaksın, sadece bir süre daha sabretmen gerekiyor."

Hyunjin"Changbin o meşhur dedektif mi?"

Minho"Evet ama artık meşhurluğu kalmayacak gibi görünüyor."

Hyunjin"Onun hafif dalgalı siyah saçları, kaslı bir vücudu mu var? Ayrıca kısa boylu değil mi? Genelde siyah dar tişörtler giyiyor, pantolonuna kemer takmayı seviyor, parfümü naneli şekerler kadar ferah, dudaklarının şekli ise kibar ve öpülesi. Gülümsediğinde daha çok öpmek istiyorsun filan."

Minho sırtını ağaca yaslayarak destek almak istemişti, her an yere yığılıp kalabilirdi.

Minho"Sen... sen onunla tanıştın mı?"

Hyunjin"Tanışmak mı? O benim sevgilim hyung, durumun ciddiyetini düşünebiliyor musun?"

Minho"Ne!? Sana gizlenmen gerektiğini söyledim! Beni dinlememişsin bile!"

Hyunjin"Sonsuza dek evde oturmamı mı bekliyordun?"

Minho"Şu lanet olası vaka rafa kalkana dek oturacaktın! Seni uyardım, alanında çok başarılı dedim, en iyimiz o dedim, çözemediği vaka olmadı dedim. Sen ne zaman anladın? Yani... polis olduğunu anladığın için beni aradın değil mi?"

Hyunjin"Şüpheleniyordum şimdi sayende emin oldum. Hyung... ben... ben onu öldürmeyi çok denedim ama olmuyor."

Minho"Hyunjin sakın bir daha böyle bir şeye kalkışma. Suçların yetmiyormuş gibi bir de ona saldırdığın için suçlarını arttırmış olursun, onu öldürebilmek imkansız hele senin gibi bir acemi için."

toxic kiss⚝changjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin