9||Beni mahvetmen an meselesi||

24 4 7
                                    

Öpmek üzereydi, dudaklarının arasındaki boşluk kapanmak üzereydi ki başparmağını dolgun dudaklara bastırıp parlatıcıyı sildi. Neden onu bu şekilde öpmek istemediğini bilmiyordu, belki de fazla şüpheci yaklaşmaya başlamıştı. Tek amacı kendisine güzel görünmek olabilirdi.

Geri çekilerek yatağın en uzak köşesine gitti ve bacaklarını kendine doğru çekerek tavana bakmış, gözyaşlarının düşmesine engel olmaya çalışmıştı.

Changbin"Sejun..."

Hyunjin"Neden yaptın bunu?"

Changbin"Ne yaptım ki? Abartma istersen."

Sanki her şeyi biliyordu. Sanki kendisini öldürmek üzere bu parlatıcıyı sürdüğünden haberdardı. Sanki o gerçekten polisti. Bu düşünceler onu çok geriyordu, hafifçe olduğu yerde ileri geri sallanırken vücudunun titremeye başladığını hissetti. Ağlamak istemiyordu, nefret ediyordu ağlamaktan. Sinir krizleri dışında ağladığı bir zaman yoktu fakat böyle anlarda engel olamıyordu.

Endişelerini bir kenara bıraksa da bu an geçmişindeki başka bir anı tetiklediğinden sinirlerine hakim olamıyordu. Nefes alış verişleri artarken abisinin kendisine attığı ilk ve son tokat gözlerinin önüne geliyor, sanki daha dün yaşanmışçasına acı veriyordu.

Changbin"Sakin ol... derin derin nefes al. Kendini sıkma, kaslarını rahat bırak."

Koluna dokunup şefkatle okşarken Hyunjin ağlamaktan gözlerini acıtan lenslerini çıkarıp atmak istiyordu.

Hyunjin"Vuracak mısın? Neden vurmadın?"

Changbin"Sana vurabilir miyim ben?"

Hyunjin"Sadece yanağını öpmüştüm, dünyadaki en iğrenç insanmışım gibi baktın bana."

Başka birinden bahsediyordu, Changbin onun hakkında bir şey öğrenebileceği için mutlu olurken onun yatağa uzanmasını sağladı.

Changbin"Bacaklarını uzat, sakin ol ve bana ne hatırladığını söyle. Düzeltmek için ne yaptığımı bilmeliyim."

Hyunjin bacaklarını uzatırken Changbin bacaklara masaj yapmaya başladı.

Hyunjin"Hyung... söylesene neden beni hiç sevmedin? Bana hep soğuk davrandın, varlığımdan rahatsız oldun. Sevginin hep kötü bir şey olduğunu düşündürdün bana."

Changbin"Abin mi var? Nerede? Onu hiç görmedim."

Hyunjin"Uzun bir zamandır ben de görmüyorum Dowoon, bir an seni onunla karıştırdım. O da öpmemden rahatsız olmuştu ve ilk kez bana tokat atmıştı. O günden sonra tekrar vurmadı, ben de yanına pek yaklaşmadım zaten."

Changbin"Ne zaman oldu bu olay?"

Hyunjin"Çok eski. Sana neden anlattığımı hiç bilmiyorum."

Boynuna uzun bir öpücük kondurduktan sonra ellerini yanaklara koyarak gülümsedi.

Changbin"Bana her şeyi anlatabilirsin."

Hyunjin"Sürekli yanımdasın ve ben bu lanet olası lensleri takmaktan usandım artık. Gözlerime batıyor."

Her akşam beraberlerdi, ona yalnız kalması ve rahatça dinlenmesi konusunda şans tanımıyordu. Banyoya giderek lenslerini çıkardı ve yüzündeki makyajı temizledi. Bu haliyle onu kimse görmemeliydi, bir gün kaçıp gitmek istediğinde kimse kendisini tanımasın istiyordu fakat Hyunjin ona o kadar çok güvenmek istiyordu ki polis olma olasılığını düşünmek istemiyordu.

Sadece komşusu gibi davranması veya takıntılı bir aşık olması onu polis yapmak için yeterli değildi. Dudağındaki parlatıcıyı silmesi kafasını karıştıran başka bir konuyken buna da bir bahane bulmak istiyor ve geçmişte yaşadığı ilişkiyi tekrarlamayı göze alarak ona yaklaşmaya devam etmek istiyordu.

toxic kiss⚝changjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin