Son||Önce biraz öpüşmeyelim mi||

39 5 21
                                    

Kapı çaldığında Felix önündeki dosyaları bir kenara bırakmış, Changbin'in içeri geçmesiyle ayağa kalkarak yanına ilerlemişti.

Felix"Changbin? Yakaladın değil mi? Buraya bu müjdeli haberi vermeye geldin. Ne yapsam önce üstüme mi haber etsem ya da Minho... önce onun icabına bakmalıyız."

Gözlerindeki sevinç, kendisinden gurur duyduğu belli olan bakışlar... Changbin tüm bunlar karşısında sadece iç çekebilmişti. Hyunjin için amirinden bu zamana kadar alabileceği en büyük övgüleri feda etmişti, belki bu vakayı çözseydi rütbesi artacaktı, belki her zaman örnek aldığı Felix gibi olacaktı.

Changbin"Amirim... çok özür dilerim."

Felix bir şey söyleyemeden donup kalırken Changbin yere, dizlerinin üzerine oturdu.

Changbin"Amirim lütfen beni affedin, korkarım ki kısa bir süre içerisinde bu dosya rafa kalkacak."

Felix"Sen ne saçmalıyorsun Changbin? Ne demek bu?"

Changbin"Onu elimden kaçırdım, bir şekilde polis olduğumu anlamış ve kaldığı evden ayrılmış. Kaçıp gitti amirim, onu yakalayabilmem imkansız artık."

Felix sinirle Changbin'in gömleğinin yakalarını tutarak onu yerden kaldırmış duvara doğru iterken Changbin dayak yemeyi hak ettiğini düşünüyordu o yüzden hiçbir şey yapmadı.

Felix"Yalan söylemeye nasıl cesaret edersin!?"

Sert bir tokat yanağında şiddetli bir ses bırakırken başını eğerek özür diledi.

Changbin"Öfkenizi anlıyorum amirim ama yalan söylemiyorum, lütfen beni affedin."

Felix"Haftalardır kaçmayan adam, sana sırılsıklam aşık olan adam birden bire seni terk ediyor öyle mi?"

Changbin"Dedim ya amirim... polis olduğumu anlamış olmalı."

Felix"Nasıl anlayabilir? Tabii ya... Minho... o mahvetti her şeyi. Seni dinlemeyip onu tutuklamalıydım."

Changbin"Amirim Minho değil, hepsini ben uydurdum. Onu kıskandığım için ondan şüphelendim. Hepsi kıskançlığım yüzünden meydana gelen bir yanlış anlaşılma. İkisi için gizlice DNA testi yaptırdım, kardeş değillermiş."

Felix"Ne!? Ne kıskançlığından bahsediyorsun? Asıl o seni kıskanıyor."

Changbin"Sürekli rakip gibiydik onunla biliyorsunuz, onu övdüğünüzde ben kıskanıyordum beni övdüğünüzde o kıskanıyordu."

Felix"Changbin..."

Changbin"Amirim çok özür dilerim lütfen işime son vermeyin. Sizi gururlandırmak için büyük bir fırsatı kaçırdım, aptalın tekiyim ben affedin lütfen."

Felix"İşine son verme gibi bir durum yok, her başarısız polisi işten atsam kimse kalmaz burada. Yine de... sana güvenmiştim beni hayal kırıklığına uğrattın. Şimdi çık dışarı, bir süre gözüme görünme."

Bu sözler işten atılmaktan daha ağırına gitmişti. Üzgün bakışlarla amirine baktı.

Felix"Çık dışarı dedim!"

Eliyle kapıyı işaret ederken Changbin tekrar özür dileyerek odadan çıktı ve kendi odasına gitti.

Minho"Changbin? Ağlıyor musun sen?"

Minho şaşırarak arkadaşının yanına yaklaştı.

Changbin"Benden nefret ediyor artık. Bir daha asla güvenmez."

Minho"Siktir et kimin umrunda? Her buluştuğumuzda Felix'in arkasından sallayıp durmadık mı zaten? Onun ne düşündüğünden bize ne? Söylediklerine inandıysa sıkıntı yok."

toxic kiss⚝changjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin