Yuhu Gezegeni

-6-

''Hayattaki en önemli şey kimliğini saklayabilmek ve bunu devam ettirebilmektir.''

.

Kral Marc, Davinin aksine yaşlı ve bir tane de henüz ergenliğe girmeyen oğlu vardı. Evet kral olarak Davin daha genç, yakışıklı görünse de yine de tecrübeli olan Kral Marc'a da ne yaparsa yapsın dediklerini yapıyordum. Çünkü ben kralımın gizli hizmetkarıydım ve onun güvenliğini sağlamak amacıyla çalışıyordum.

Kral Marc'ı gördükten sonra yere eğildim.
''Efendim evime kadar zahmet etmişsiniz hoş geldiniz.''

Kral Marc:
''Eğilmene gerek yok kalkabilirsin. Anlat bakalım düşman gezegen seni neden aldı? Düşmanlarımı tanımam lazım o yüzden soruyorum.''

Eğildikten sonra ayağa kalktım. Kral Marc'ın dediklerinden sonra başıma gelenleri anlatmaya başladım. Tam uyku hastalığımdan bahsettim ki Kral Marc kaşlarını çattı.

''Biliyorsun benim oğlum da hasta ve bu hastalığın onun için tedavi olabilir. Ondan önce Davinin işine bakmamız lazım. Babası yeni öldüğü için tahta geçmiş. O yüzden krallıkla alakalı işleri pek bilmiyor. En yakın zamanda onları göndersek iyi olur. Yoksa sorun çıkabilir. Sende onların arasına sızarak bilgi almaya çalış.''

Kafamı eğdim.
''Emredersiniz kralım.''

Dedikten sonra bir şey söylemedi. Işınlandı ve yanımdan ayrıldı.

Kralın yanımdan ayrılmasından sonra rahatladım ve yatağıma yattım. Ailemin eve gelmesini beklerken uyuyakaldım.

''Hayır bırakın beni hastalığım yok. Ben kralıma hizmet etmeye devam edeceğim.''

''Hayır krala hizmet etmeyi bırak artık hastalığın var senin.''

Yataktan hızlıca kalkarken az önce gördüklerimin rüya olduğunu anlayıp derin nefes aldım. Dünkü yaşadıklarımdan sonra hastalığımın olduğunu bilmek biraz kötü hissettiriyordu.

Davinin söyledikleri kulağımda çınlarken okula gitmem gerektiği aklıma geldi. Her ne kadar Milanla, Kral Marc için hizmet etsek de yine de dikkat çekmemek için normal yaşantımıza devam etmemiz gerekiyordu.

Tuvaletten çıkıp odama geldikten sonra iki gündür üstümde duran lacivert kıyafetlerimi çıkardım. Kıyafetlerimi değiştirdikten sonra insanların ve kendi sağlığımı korumak için Davinin verdiği eldivenleri taktım ve hazır olduğuma emin olduktan sonra evden çıktım.

Aslında istesem ışınlanarak okula gidebilirdim ama bu ışınlanma özelliği herkese verilmiyordu. Eğer kral, kralın ailesi ya da onun hizmetkarı değilseniz bu tarz özellikleri kullanmak çok zordu. Normal insan gibi görünmek için yürümek en iyisiydi. Evden çıktıktan sonra okula doğru yürümeye başladım.

Davinin Anlatımıyla
Mavi saçın gitmesinden sonra laf atacak biri bulamadığım için canım sıkılırken bana göre sıkıcı babama göre ise bu toplantılar önemliymiş.

Babam gezegenindeki kişileri korumak için elinden geleni yapar ve çok çalışırdı. Keşke bende onun kadar çalışma hırsım olsaydı. En azından böyle durumlarda ne yapacağımı bilirdim.

Toplantı bittikten sonra herkes odadan çıktı. Masada duran kalemi elimle çevirip oynarken Harvey yanıma geldi.
''Kralım, doktorlarımızdan biri sizinle görüşmek istiyor.''

Kalemi çevirirken masaya koydum.
''Çağır gelsin.''

Harvey doktoru çağırdıktan sonra doktor yanıma geldi. Eğildikten sonra konuşmaya başladı.
''Kralım dünkü görülen uyku hastalığı hakkında sizinle konuşmak istiyordum.''

Ona baktım hala ayakta durduğunu görünce boş duran sandalyeyi işaret ettim.
''Tabi önce otur sonra anlatırsın.''

Dediklerimden sonra doktor oturdu ve önlüğünü düzelttikten sonra konuşmaya başladı.
''Kralım uyku hastalığı bin yıl önce de olmuş. Ve daha önceden tedavileri zor bulunsa da isteğe göre aşı veya ilaç olmuş. Ama genel olarak bakıldığında ilacın daha etkili olduğu görülmüş. Bizde onun için eski yapılanlara göre daha etkili aşı veya ilaç geliştirmeyi düşünüyoruz. Ama bunun için de tabi ki zamana ihtiyacımız var. Tedavi bulunana kadar halkınıza açıklama yapmanız iyi olur. Yanlış anlamayın tabi de...''

Doktorun sözünü kestim.
''Halkıma açıklama yaparım o sorun değil. Dünkü hastamızın yani Sadie'nin nelere dikkat etmesi gerekiyor? Eldiven takmasını söyledik ama bu yeterli olacak mı?''

Doktor boğazını temizledikten sonra konuştu.
''Eldiveni takması esnemesini yani hastalığını ilerletmez belki ama bu da geçici olarak sürer. Bir süre sonra hastalık yayılabilir. Bir de Kralım eğer uyku hastalığına sahip biri başkasına temas edip hastalık geçerse hastalığı veren kişi hastalıktan kurtulur ama...''

Doktor cümlesini tamamlayamadan kapı aniden açıldı.

Dikkatim dağıldığı için bağırarak:
''Ben size izin almadan toplantı odasına veya başka yere girmeyin demedim mi Harvey? Bunu bilmene rağmen neden odaya geldin?''

Harvey ellerini dizlerinde tutarak:
''Efendim biliyorum ama acil bir durum var. Lütfen gelin kameradan bakın. Dünkü hastamızla ilgili garip olaylar oldu.''

Harveyin son cümlesinden sonra ayağa kalktım ve güvenlik odasına koştum.

Sadie'nin Anlatımıyla
Dersler bitmişti ve Milanla okulun bahçesinde otururken dünkü yaşananları anlattım.

''Milan bu olanları sadece Kral ve sen biliyorsun. Başka kimseye anlatma tamam mı?''

Milan:
''Of, bu cümleyi on kere söyledin. Bende sana kimseye anlatmayacağım diye on kere söyledim.''

Milan oflamaya devam ederken bende eldivenlerime bakıyordum. Aradan bir gün geçmesine rağmen hala eldivenlerime alışamamıştım ve bir an önce çıkarmak istiyordum.

Milan, eliyle gökyüzünü göstererek:
''Şuna baksana sınıftaki iki oğlan tasarladıkları uçağı çalıştırmışlar. Bir de hoca bize çalışmıyor demişti.''

Gökyüzüne baktım.
''Bence bu oğlanlar uçağı çaldılar. Hoca sınıfta kalsın demişti ama pek dinlememişler gibi duruyor.''

Gökyüzünde uçağa bakarken birden herkes çığlık atmaya başladı ve uçak yere düştü.

Milanla ne olduğunu anlamaya çalışırken herkes oğlanların yanına çoktan gitmişti. Onların yanına gitmeye çalışırken birinin acılı feryadı kulağıma geldi. Oğlanlardan biri ölmüştü.

Olay yerine doğru aceleyle gidip insanların arasından geçmeye çalışırken biri beni durdurmaya çalıştı