Uyarı: Hiçbir oyunculuk set ortamı bilgim olmadığı için bu kısımları yazarken birçok hatam olabilir ciddiye almayın. Sizi seviyorum💗
Gireceği binanın kapısında birkaç saniye bekleyip heyecanına ve içinde tutamayan enerjisine yenik düşerek bir iki adım geriledi genç kız. Birazdan girip her şeyi onaylayacak ve uzun bir yola çıkacağını şimdiden hissettiği için bu anın biraz tadını çıkarmak istiyordu. Hislerine güvenirdi, her zaman mantığından çok duygularıyla hareket eden biri olduğu için başına biraz bela alsa da yine de bu huyundan vazgeçmemeye çalışıyordu. Mantıkla herkes bir şeyleri doğru yönetebilirdi ama bu şekilde sonunun nereye varacağını bilmediği yollardan geçmek onu daha da kendisi gibi hissettiriyordu.Oyunculuğa da tam olarak bunun için seçmişti.
Derin bir nefes alıp binanın içerisine girdi. Bugün imzalar atılacak birkaç haftaya sete çıkacaklardı. Birkaç deneme çekimi kalmıştı sadece ve burada da özgüvenli olduğu için başarılı geçeceğini şimdiden biliyordu. "Umarım ekiptekiler iyi insanlardır." diye geçirdi içinden. Çalışma arkadaşları özellikle bu meslek için çok fazla önemliydi ve profesyonel olmayan kişilerle yaşanan basit sorunlarla uğraşmak istemiyordu. Daha çok gençti, kendisinin de tecrübesiz olduğu konular elbette vardı o yüzden yanındaki insanlara da güvenerek bu yola çıkmak istiyordu.
Ona gösterilen odaya girdiğinde buranın büyük bir toplantı salonu olduğunu gördü ve isminin yazılı olduğu yere oturdu. Diğer oyuncular da yavaştan toplanmaya başlamıştı. Adını duyduğu isimler ve ilk defa gördüğü insanlar olarak ayrılıyordu bu büyük salon. Orta yaş grubundakiler daha çabuk kaynaşmışlardı. Birkaç kişinin zaten önceden de partnerliklerini biliyordu ve uzun süredir birbirini görmeyen arkadaş samimiyetiyle sohbet ediyorlardı. Gençler olarak biraz daha çekingen ve kaçamak bakışlar söz konusuydu ama bu ortamları az çok bilen birinin setin ilk haftasından itibaren bu durumun tam tersi olacağını tahmin etmek hiç de zor değildi. Onlar onun gelecekti en yakın arkadaşları belki de ailesi olarak sayacağı insanlardı. Bunu şimdiden hissediyordu. Çığlık atmak, kahkaha atmak ya da etrafta koşuşturmak istiyordu fakat şimdiden kimseyi korkutmak istemediği için yapabildiği en fazla şeyi yapıp ayağını sallamaya başladı. Bu hep kendini tam gösteremediği zamanlarda yaptığı bir kaçış yoluydu. Dışarıdan nasıl gözüktüğü hakkında hiçbir fikri yoktu ama birden bacağındaki eli hissettiğinde gergince soluna döndü.
Partneri olacak olan kişiydi, Bertan.
"Öyle yapmaya devam edersen muhtemelen 10 dakikaya masadan kalkamayacaksın." dedi gülerek. Elini de hemen çekip eski pozisyonuna geçmişti.
Onu ilk defa görüyordu. İsim olarak da çok hakim olduğu biri değildi ama belli ki konuşkan bir tipti. Bu genç kızın işine gelirdi çünkü o da çevresi tarafından oldukça geveze olarak bilinirdi. "Heyecandan ne yapacağımı bilemiyorum haklısın." dedi aynı samimiyetle karşılık vermeye çalışarak.
"İlk projen mi?"
Belli ki o da onu tanımıyordu. En azından şartlar eşitti.
"Hayır" dedi gülerek. "Ben genelde böyle gözüküyorum."
Genç kızın yüzündeki gülümseme bulaşıcıydı. Bertan da aynı şekilde karşılık verdi. "Sette işimize çok yarayacak o zaman."
Cevap veremeden yan taraftan başka birinin sesiyle ikisi de ona döndü. Dizide başrol olacak kişiydi ve sırayla herkesle tanışıyordu. "Halit" ismini duyduğunda genç kız da elini uzatarak "Rojbin" dedi. "Çok memnun oldum." Karşı tarafan da aynı cevabı alınca başıyla onaylayıp arkasına yaslandı. Birkaç dakika sonra kolunda minik bir dokunuş hissetti. Partneri belli ki temasla çalışıyordu.
"Biz seninle tanışmayı unuttuk."
Soluna döndüğünde Bertan'ın da gülümseyerek ona elini uzattığını gördü. "Biz daha bol bol tanışırdık." dese de uzattığı eli çoktan tutmuştu.
"Bu ilki olsun, Bertan ben."
"Rojbin ben de, tanıştığımıza memnun oldum."
Gülümseyerek elini çekti Rojbin. Daha fazla bir şey konuşamadan da yapımcı ve yönetmen kapıdan içeri girdi ve rutin konuşmalar başladı. Her şey düşündüğünden daha pozitif geçiyordu. Karakterini şimdiden çok sevmişti ve içten içe ona çok fazla bağlanacağını biliyordu. Sokak çocuğunu oynamak onlarla empati kurabilmek ve tamamen kendi yaşadığı hayattan zıt bir hayatı canlandırmak onu yerinde duramamaya itiyordu. Set başlayana kadar çalışıp nelere dikkat etmesi gerektiğini az çok not aldı. Uzun soluklu bir iş planlandığı için şimdiden tatil planlarının iptaliyle alakalı konuşmalar başlanmıştı. Onun pek umrunda değildi. Sol tarafındaki yine aynı kişiden kıkırtı sesi gelince "Ne oldu?" dercesine ona döndü.
"Gerçekten yerinde duramıyorsun."
Dönüp kendine baktığında bu sefer de iki eliyle birden masada ritim tuttuğunu farketti. Bu sefer istemsizce utanmıştı çünkü karşısındaki kızlar da gülerek ona bakıyordu. Toplantı arası kızlarla tanışmıştı ve şimdiden ikisine de ısınmıştı. Zaten sosyallik konusunda her zaman iyi bir kızdı.
"Farketmemişim pardon." dedi kısaca. Bu çocuk onu böyle sürekli uyaracaksa işleri vardı. Ya çok dikkatliydi ya da insanlarla dalga geçmeyi fazla seviyordu.
"Yapmaya devam et lütfen" dedi Bertan sessizce. "Sıkıntıdan bayılmak üzereyim şu an senin enerjini izlemek iyi geliyor."
Bertan'ın cümlesinin sonunda toplantının bittiği haberi gelince herkes ayaklandı. Rojbin eşyalarını alıp "Bugünlük palyaço görevimiz maalesef sona erdi. Sette görüşürüz." dedi. Cümleyi gülümseyerek söylemişti ama içten içe sinir olduğunun farkındaydı. Bir şaka bir kere yapılırdı. Üst üste aynı konudan konuşmaya çalışmasından açıkçası sıkılmıştı.
Bertan tavrının farkına varınca "Öyle demek istemedim yanlış anladın." dedi ama genç kız çoktan odadan çıkmak üzereydi. "Tamam o zaman görüşürüz Asi kız!" diye bağırdı arkasından. Senaryoyu az çok okumuştur diye tahmin ediyordu.
Rojbin arkasından duyduğu sesle istemsizce gülümsedi. Bu ismi şimdiden çok sevmişti.
Başlıyoruz :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Kendinden Kurtar |RojBer|
Teen FictionHikayeleri hikaye tamamlandığında yazılacaktır.