Elindeki senaryo kağıdına 10. kez bakıp mutluluktan uzak bir şekilde güldü Rojbin. Birileri gerçekten onunla dalga geçiyordu ya da evren ona karşı durmaya yemin etmiş gibiydi. Arabada bir sahne yazılmıştı ve sahnenin sonunda Asi'nin Alaz'ı öpmesi gerekiyordu. Yani Rojbin'in Bertan'ı.
Daha birkaç gün önce küfür kıyamet kavga ettiği sevgili partneriyle böyle bir yakınlaşma sahnesine kesinlikle hazır değildi. Bertan ise halinden gayet memnun bir şekilde gördüğü her yerde gevşek gevşek ona sırıtıyordu. Her zaman dediği gibi dengesizin tekiydi ve resmen durumdan zevk alıyordu.
Olayın üzerine birkaç kere Bertan onunla konuşmaya çalışmış fakat Rojbin her seferinde reddetmişti. Ona karşı iradesi çok zayıftı ve söyleyeceği en ufak bir cümleden çok fazla etkilenip kırılabildiği için bunu iş ortamında yapmayı asla istemiyordu. Bunun dışında özel hayatında da kendisiyle konuşma teklifini yapamayacağı için olay da böylece kalmıştı. Simay bile artık gördüğünde onlarla alakalı bir şey sormuyor çaresizce durumun düzeleceğini umuyordu. Herhangi bir şey düzelmezdi. Bu çocuğun beynini çıkarıp komple yeni bir şey takılması lazımdı.
Yavaştan arabaya geçtiklerinde Rojbin'in yine elleri titriyordu. Artık bu durum sıkıcı bir hale gelmeye başlamıştı çünkü o kadar açık bir kitap gibiydi ki yoldan geçen biri bile onun ne kadar panik yaptığını anlayabilirdi. Bertan ifadesiz bir şekilde onu izlerken en son insafa gelmiş olacak ki konuştu. "Rojbin aramızın iyi olmadığını biliyorum, buna benim sebep olduğunu da biliyorum ama işimize yansıtmamamız lazım." Onun için fazla uzun bir cümle olmuş olacak ki kendini durdurup derin bir nefes aldı. "Lütfen birkaç dakika benim ben olduğumu unut, öyle gir karakterine."
"Sen hala mı bana bir şeyler yapmam konusunda isteklerde bulunuyorsun?" dedi Rojbin ters bir şekilde. Bu çocuk düzenli olarak bu haddi kendinde nerede buluyordu acaba.
"Sadece ricada bulunuyorum. O gün için de gerçekten özür dilerim. Kafam yerinde değildi." Bir an duraksadı. "Aslında bakarsan ayık bile değildim."
Rojbin o gün Bertan ona yaklaştığında alkol kokusunu hissetmişti ama sete o şekilde geleceğini düşünmediği için çok üzerinde durmamıştı. "Sen içip çalışmaya mı geliyorsun Bertan?" dedi şaşkınlıkla.
Bertan keyifsiz bir şekilde güldü. "Ben bu ara birçok yanlış şey yapıyorum."
Rojbin'in ona olan siniri yavaştan dağılırken kendinden nefret etmeye başladı. O kadar çabuk yumuşuyordu ki sanki birkaç gündür kafayı yememiş gibi şu an çaresizce ona bakan ve gözlerinde tamamen umutsuzluk gördüğü adamı çoktan affetmişti. Düşündüğünden çok daha zor durumdaydı ve tam olarak sebebini bile bilmiyordu. Konuşmuyorlardı, ya işlerini yapıyorlar ya kavga ediyorlar ya da sessizce birbirlerini izliyorlardı. Kimse kimseye iyi gelmemişti ama bunu itiraf edebilecek biri de yoktu. Böyle zamanlarda ettikleri iki kelimeden ibaretlerdi.
"Neden kendi üzerine bu kadar gidiyorsun ki, beni de geçtim neden kendine bunu yapıyorsun?"
"Sen nasıl kendini geçebiliyorsun, ben henüz senden geçemedim ki?"
Bu ani itirafı karşısında Rojbin oturduğu yerde kitlenirken Bertan kafasını eğmiş ellerine bakıyordu. Samimiyetine inanmak istemiyordu çünkü bir insan bu kadar kısa sürede biriyle ilişkisini bitirip bir diğerinden hoşlanmazdı. En azından Rojbin bunu yapabilecek karakterde biri değildi ve karşısındaki adamı o kadar az tanıyordu ki söylediği hiçbir şey doğru gelmiyordu. İlk öpüşme sahnelerinin çekilmesinden itibaren çocuğun kafasına yıldırım düşmüş gibiydi.
"Bertan sen ne ara bu kadar büyük cümleler kurmaya başladın, ne saçmalıyorsun günlerdir ben anlamıyorum anlamak da istemiyorum."
"Özür dilerim, ben de anlamıyorum." dedi Bertan. Bu konuda bir özür beklemiyordu. Hiçbir şey düşündüğü gibi ilerlemiyordu ve ne kadar yumuşadığını dışarıya belli etmemeye çalışsa da o böyle davranırken konuyu da uzatamıyordu. Günün en aptal insanı ödülü yine kendisine gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Kendinden Kurtar |RojBer|
أدب المراهقينHikayeleri hikaye tamamlandığında yazılacaktır.