3

301 28 1
                                    


"Ben profesyonel bir oyuncuyum."

Saatlerdir genç kızın kendi içerisinde söylediği tek cümle buydu. Gece seti başlamak üzereydi ve sahne haberini aldığından beri eli ayağına dolaşmış bir şekilde etrafta saçmalamayıp duruyordu. Neden bu kadar paniklediğini, avuç içlerinin neden terlemeye başladığını ya da hiçbir şey umrunda olmayan sevgili partneriyle her karşılaştığında neden kaçacak bir yer aradığını düşünmek istemiyordu. Bu kendisine çok zıttı. Yediremiyordu, kabul etmek istemiyordu. Bu kadar kısa sürede bu kadar yanlış bir kişiye karşı hiçbir şey hissedemezdi. O yüzden sadece bunun işinin bir parçası olduğunu kendine hatırlatmak zorunda kalıyor ve sakin olmaya çalışıyordu. Evet, sakinlik başka hiçbir şey yok.

Makyajı bitince sahnenin çekilecek olduğu çatıya çıktı. Havanın serinliği yüzüne vurunca gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Üşümek şu an ona kesinlikle çok iyi gelmişti. Zaten muhtemelen tek sahne alacaklardı. İşini bitirecek, evine gidecek ve hiçbir şey olmamış gibi uyuyacaktı.

"Hazır mısın bakalım Asi kız?"

Bu ekstra gelen neşeli ses tonuyla hızlıca gözlerini açtı Rojbin. Değildi, illa cevabı duymak istiyorsa kesinlikle değildi. Onun aksine Bertan'ın bu kadar rahat olduğunu gördükçe sinirden saçını başını yolmak istiyordu. Ve ona sahne dışında da böyle seslenmeye devam ettiği sürece hiç iyi şeyler olmayacaktı.

"Tabi ki hazırım!" dedi neşeyle. Yalandan ölünse şu an ölürdü.

"Ben biraz gerginim aslında." Dedi Bertan dürüstçe. Dışarıdan hiç de öyle gözükmüyordu. "Nazik davranmaya çalışacağım, bir şeyden rahatsız olursan söyle lütfen."

Rojbin yüzündeki gülümsemeyi sabit tutmaya çalışıyordu. "Gerilmene gerek yok, olacak bitecek ilk defa yapmıyoruz sonuçta." Dedi. Keşke kendi beyni de bu söylediği cümlelere biraz olsun ikna olsaydı.

Bertan kelimeleri biraz uzatarak "Eveet ama ilk defa bu kadar değerli bir partnerim var. Senin için olmasa da benim için önemli en azından." dedi gülümseyerek.

Gülmemeliydi. Bu kadar yakınındayken ona yaklaşıp sıcacık bir şekilde yüzüne bakarken kesinlikle gülmemeliydi. Rojbin hızlıca gözlerini kaçırıp "Teşekkür ederim ama hallederiz merak etme kısacık sahne zaten." dedi.

Kalbinden geçenlerle ağzından çıkanlar tamamen zıt şeylerdi ve yanlışlıkla yerlerini karıştıracak diye ödü kopuyordu. Yanlarına gelen yönetmene hayatını kurtarmışçasına bakarken hızlı bir prova yaptılar. Onun da tahmin ettiği gibi bir sıkıntı olmazsa tek sahnede bitirmeyi düşünüyorlardı. O sıkıntı olmayacaktı ve bir an önce bitirip buradan gideceklerdi.

Sahne hazır olduğunda Bertan teras kapısından çıkmadan önce son kez Rojbin'e baktı ve göz kırptı. Genç kız içinden sessizce bir küfür edip önüne döndü ve yerine geçip oturdu.
Kayıt başladığında Rojbin biraz daha iyi hissediyordu. Kendisini unutmuştu ve karakterine odaklanmıştı. Acı çekmesi gerekiyordu ve o da bunu olabildiğince seyirciye yansıtmaya çalışıyordu. Bertan kapıdan içeri Alaz olarak girdiğinde dönüp sessizce onu izledi. Gerçekten de iki farklı insan olarak o kadar belirginlerdi ki şu an gözünde hiçbir Bertan'a dair bir parıltı yoktu. Onun oyunculuğunu gerçekten beğeniyordu. Sonuçta herkes kolay kolay bir manyağı oynayamazdı.

Senaryo gereği attığı çığlıktan sonra Asi ayağa kalktı ve Alaz'la göz göze geldiler. Genç adam ona doğru yaklaşırken Rojbin nefesini tutmuş sadece bekliyordu. Karakterin içindeydi gerçek hiçbir şey yoktu. Buna odaklanmaya çalışıyordu. Karşısında durup ellerini yüzünün arasına aldığında bir an çok kısa bir an onun da gözlerinde başka bir şey gördüğünü zannetti fakat tekrar bakmaya fırsat bulamadan dudaklarında hissettiği baskıyla gözlerini kapattı.
Kulakları mı uğulduyordu yoksa duyduğu şeyler havai fişekler miydi? Tarih kaçtı? Tam olarak hangi zamanda hangi gerçeklikteydi? Yumuşak dudaklar kendi dudaklarının üzerinde tam da dediği gibi nazikçe hareket ederken genç kızı kendisine biraz daha çekti. Tam anlamıyla bayılmak üzereydi.

Beni Kendinden Kurtar |RojBer|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin