Bölüm 4 Anı Kırıntıları

25 1 0
                                    

Bembeyaz boş bir odanın içindeyim. Tıpkı hafızamdan geriye kalanlar gibi. Bomboş. Tek bir çizik bile yok. Nedende bu boş odanın içinde birdenbire aynaya bakarken fark ediyorum kendimi. Saçlarım... Saçlarım çok uzunmuş. Aniden annemin küçükken saçlarımı nasıl taradığı geliyor aklıma. O zamanlar saçlarım uzun olmayacak ki Anne ne zaman uzayacak saçlarım diye sorduğumu anımsıyorum? Sen büyürken o güzel saçların da büyüyecek Defnem dediğini hatırlıyorum. Annemin bana bakan o güzel gözlerini hatırlıyorum. Ellerini. Dokunduğu herşeyi güzelleştiren narin ve hamarat ellerini. Birden kalkıyor annem yanımdan. Ve o beyazlığın içinde kayboluyor. Anneee... Aniden yattığım yerden doğruldum. Rüyaymış... Zihnim o kadar meşguldü ki hafızamı kaybetmemle. Bilinçaltım çoğu zaman hatırlamaya çalışmak için zorluyordu kendini. Nefes nefese kalmıştım. Kalbim yerinden fırlayacak gibiydi. Hemen mutfağa yönelip bir bardak su alıp geri döndüm. Suyumu tek yudumda içerken kalbimin sakinleşmesini diliyordum. Sabah olmak üzereydi ve güneş bu gizemli evden çok güzel görünüyordu. Bir süre güneşin nasıl gökyüzünde süzüldüğünü ve bir ışık huzmesinin odayı nasıl aydınlattığını izledim. Sakinleşmiştim. Daha iyi olacaktım. Buna inanmak istiyordum. Gördüğüm rüyayı yeniden hatırlamak için kendimi zorladım. Annem adımı söylemişti. Defne... Adım Defneydi. Kendime dair hatırladığım ilk şey annem ve adımın Defne olduğuydu. Herşeyi hatırlamak istiyordum. Pencere kenarına biraz daha yaklaşıp bu defa da güneşin evin önündeki göl üzerinde dans edişini izledim. Kendimi yine halsiz hissediyordum. Gözlerimi gölden ayırıp odaya yönlendirdim. Masadaki not ve koltuğun üzerindeki kıyafetler dikkatimi çekti. Notta "Umarım senin için uygundur. Bir süre iş için şehir dışında olacağım. Diğer Nörolog arkadaşlarla bir toplantı yapmamız gerek. Senin durumunu da anlatacağım onlara. Ben yokken hatırladığın bir şey olursa yazmanı tavsiye evderim. Senin için odaya bir defter ve ses kaydedici bıraktım. Kendini evinde hisset. Döndüğümde arkadaşlarımla hafızanı yerine getirmek için elimizden geleni yapacağız" yazıyordu. Böylece gitmesini istemezdim. Ona teşekkür bile etmemiştim üstelik. Benim için yaptığı şeylerden sonra bu kadar kaba olmam nedensizdi. O karanlık dünyama ışık tutmaya çalışıyordu. Bu düşüncelerle kalbimden ona teşekkürler savurdum. Umut beyin tavsiyesini dinleyip hatırladığım herşeyi not etmeliydim. Bu yüzden işe koyuldum.


#wattys2015

Kara kutuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin