UMUT'UN KALEMİNDEN...
Camları buğulanmış otel odasının balkonunda kahvemi yudumlarken yine uzaklara dalmıştım. Bu son bir ayda çok sık yaptığım birşeydi. O geldiğinden ya da birdenbire hayatıma girdiğinden beri. Defne... İşimle ilgili milyonlarca soruyu aklımda tutarak yolda gidiyordum ki o zifiri karanlıkta onun ürkek bedeninin yolda güçlükle adım atışına takıldı gözlerim. Arabayı daha ağır sürmeye başladım. Bir kadının tek başına bu uzun ve karanlık yolda ne işi vardı merak içindeydim. O anda adımları daha bir bilinçsizleşti kızın. Önce hafif hafif daha sonra daha ağır bir biçimde sendeledi. Arabayı iyice yavaşlatmıştım. Aniden düşmek üzere olduğunu fark edip son anda arabadan fırlayıp tuttum onu. Şaşkınlık içindeydim. Bu kadın ne yapmak istiyordu ? Lanet olsun! Ne yapacaktım ben şimdi? Hafifçe nabzını yokladım. Nefes alışverişi düzensizdi. Yüzünü görebilmek için arabama doğru ilerledim.Genç bir kızdı. Güzeldi. Hemde oldukça güzel. Yüzü ekranlarda ve kataloglarda poz veren mankenleri andırıyordu. Tahminimce uzun bir süredir yoldaydı ve arabasız ilerliyordu. Gece karanlığın emrine daha fazla itaat ediyordu ve saatler ilerliyordu. Hızlı karar vermeliydim. Savunmasız bir genç kızı yol ortasında bırakamazdım. Onu evime götürmeye karar verdim. Böylece hem birşeyi var mı kontrol etmiş olacaktım hem de kendine geldiğinde ona yardım edebilecektim. Dikkatli bir şekilde arabanın kapısını açarak onu arka koltuğa özenle bıraktım. Kim olduğunu hatırlamayan genç bir kız... Korkunç olmalı... Ne olursa olsun ona yardım etmeliydim. Hem ona nasıl burada kalamazsın. Ben yalnız yaşıyorum ve hayatımda da kimseye yer yok. Hafızanı kaybetmiş olman umrumda bile değil. Beni sıradan hayatımla yalnız bırak. Burada sana yer yok diyebilirdim ki. Bu zalimlik olurdu. Hem ben bir doktordum. Bu mesleği seçmeden önce ettiğim bir yemin vardı. İnsanlara umut olmak. Onları hayata tutundurmak. Verdiğim karardan dolayı pişman değildim. Ondan olabildiğince uzak duruyor ve mümkün olduğu kadar az eve gelip gidiyordum. Şimdi de bu iş seyahati benim için bir fırsat olmuştu. Böylelikle Defne de kendini rahat hissedecekti. Sanırım benden çekiniyordu ki haklıydı da. Kafasında milyonlarca soru işareti varken benden ürkmesi ve korkması son derece normaldi. Ev için bir yardımcı bulsam iyi olacaktı. Tüm bunları düşünürken bardağımdaki kahvenin iyice soğuduğunu fark etmemiştim. Toparlanmalıydım. Bu toplantı benim için bir fırsattı. Defneye yardım etmem için sunulmuş bir fırsat...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara kutu
Dla nastolatkówNedenini bilmediğim bir sebepten dolayı bu karanlık yolda yürüyordum... Yüzüme çarpan rüzgarın hafif esintilerini hissediyordum. Kimim ben ve neden buradayım. Kendimle ilgili her şeyi unutmuş gibiydim. Bir amacım yoktu sadece kaçıyordum. Ama kimden...