üşüyormusun? İsdersen okula geri döne biliriz"
Sözlerimle draco başını daha çok boynuma gömdü,kücük bir öpücük bırakdı
"Hayır gitmek isdemiyorum,biraz daha durmak isdiyorum"mırıltı gibi cıkan sesiyle başımı saladım ve kara gölü izlemeye başkladım, boştaki elimle draco'nun saclarıyla oynuyordum
Draco'nun düzenli nefeslerini duyduğumda uyuduğunu anladım.
Gecirdiği krizden sonra çok bitkin düşmüşdü,bir hafta hastane kanadında kalmışdı,bu süre boyunca yanından ayrılmamışdım.
Sadece ben değil bay&bayan malfoy'da onu yanlız bırakmamışdı.
İlk günlerde bay malfoy ne kadar zehirli konuşsada draco için ne kadar endişelendiğimi gördüğünde benimle uğraşmayı bırakmışdı.
Bayan malfoy konuşmuyor sadece draco'nun yanında otururyordu.
O benden pek şikayetci değildi.draco hastane kanadında kaldığı süre içinde zayıflamışdı,yemek yemeyi redediyordu fakat ben bir şekilde ona yedirmeyi başarıyordum ve bu bayan malfoycu mutlu ediyordu.
Bazı geceler bay malfoy odama gelip draco'nun beni sayıkladığını,benim onun yanına gitmemi söylüyordu,bu ne kadar beni de şaşırtsada draco'yu gercekden sevdiğini anlamışdim.
Öyleki kan durumumu umursamıycak kadar.
Draco hastane kanadından cıkmasına rağmen kendine gelememişdi,sürekli yorgun bakıyordu,biraz hareket eder etmez yorulduğunu uyumak isdediğini söylüyordu.
Şimdi ise uzun zaman sonra kara göle yürümüştük ve draco yorulup başı boynumda bir şekilde uyuyup kamışdı.
Bu hali beni öldürüyordu,sevdiğim adam git gide eriyordu...
***
"Sonra Ron büyüyü yanlış yapdı ve tüm iksir mattheo'nun saclarına ve üzerine dökülmüşdü,ve sacının yarısını kemek zorunda kalmışdı,sonra iki gün boyunca ron'u kovaladı"
Draco uzun konuşmamın ardından kıkırdadı,draco izinli olduğu için derslere girmiyordu.
Bense ona olan tüm olayları anlatıyordum,o ise kıkırdıyordu.
Şaşırtıcı bir şekilde dün altın üclü draco'yu ziyarete gelmişdiler,hasta olduğu için draco Harry'e bişey diyemiyordum çok bitkindi.
.
.
.
.
.
.
.
.
Biliyorum çok kısa oldu fakat hiç vaktim yokdu,bir okuruma söz verdiğim için atıyorum,yarın uzun bir bölum satıcam
