"Bir insan babasının hapisten çıkıp karşısında durmasına korkar mıydı? Yada yüzünü görünce miğdesi bulanır mıydı? ama şuan tamda karşımda duruyordu kaç yıl 4 yıl,6 yıl,8 yıl kaç yıl oldu yüzünü görmeyeli o gün beni yetimhaneye bıraktıklarında artık benim bir babam yoktu özleyeceğim asla ama asla unutmayacağım bir annem tek vardı annemi karşımda öldürüp benide öldürecekti annem işte o zaman son kez gözümün içine bakıp gülümsedi ve son nefesini verdi...."
"sen ne zaman çıktın" sesim çok güçsüz çıkmıştı sanki felç geçiriyordum cebimde çalan telefon susmuyordu "geldim oğlum baban yanına geldi" babam mı babanım mı dedi o hayır asla beynime içimden küfürler savuruyordum hemen şimdi harekete geçmek için hareket ettim yoksa ölecektim bir adım geriye atıp hızla kapıyı kapatmaya çalıştım ama ayağını kapının arkasına koyduğu için kapatamıyordum kalbim yerinden çıkacak gibiydi hem ağlayıp hemde güçlü olmaya çalışıyordum "Kutay canım oğlum bak böyle yaparsan kızarım aç kapıyı" kapıyı daha fazla tutamıyordum kapı biraz daha zorlasak kırılacaktı daha fazla tutmadığım için kapı son sürat açıldı tam o sırada da etrafı beyaz eden bir gök gürüldemesi oldu "beni özlemedin mi oğlum oysaki seni çok aradım" dedi kapıyı kilitleyerek son hız odama doğru koşarken oda peşimden gelip ensemden yakaladı kollarıyla boğazımı kilitleyip kaçmamı engelliyordu nefes alamıyordum ama bu krizden değil havasızlıktan dı ben bunca yıl neden box yapmıştım ki dirseğimle böbreğine sert bir darbe geçirdim karnını tutup kasılırken suratına sert bir yumruk geçirdim geriye doğru sendelerken hızla kapıya koşup kilidi açmaya çalıştım ellerim titriyordu açamıyordum adeta, hızla kilidi çevirdim kapı açılırken nefes nefese kendimi dışarı attım asla geriye bakmadım sadece koşuyordum bizim evin olduğu tek sokakta nefes nefese koşuyordum yağmur sert bir şekilde yüzüme çarpıyordu etraf yağmurdan lacivert görünüyordu sokakta tek başıma sadece koşuyordum nefes alamıyordum gene başım dönüyordu bacaklarım beni daha fazla tutamadı yürümeye çalışırken bir anda kendimi yerde buldum yağmurdan dolayı ayağım kaymıştı sakinleşemiyordum nefes alamıyordum sert hızlı ve aceleci bir şekilde nefes almaya çalışıyordum aynı astım hastaları gibi yağmur damlaları sert bir şekilde yüzüme düşüyordu artık tamamen demir eksikliğim kendini gösteriyordu artık sadece gözlerim kararıyordu bana iyi gelen şey şuan yanımda değildi ihtiyacım olan şey ilaç veya herhangi birşey değildi "neredesin Kutay,nerede?"
YAZARIN ANLATIMIYLA
Karanlık sokaklarda önemsediği kişi için ıslanmış genç evde onu bekleyen birinin istediklerini alıp evine doğru yürüyordu daha fazla bekletmek istemeyen genç evde onu bekleyen adam için adımlarını hızlandırdı genc'in evinin olduğu sokağa girip eve doğru ilerledi bir an için gözleri uzakta yerde yatan siyah bir bedenle karşılaştı sarhoş biri olduğunu düşündü ama bu yağmurda böyle yerde yatarsa muhtemelen hasta olurdu aralarında 50 adımlık yol vardı genç koşar adımlarla yerde yatan bedene doğru ilerledi ama bir sorun vardı çünkü bu beden birine benziyordu hatta çok iyi tanıdığı birine artık tamamen onu görüyordu emin olmak istedi o olmadığını görmek istedi korkak titrek adımlar ile yerdeki bedenin önüne geçti evet oydu yerde yatan beden onun sevdiği adamdı yerde yağmurun altında yatıyordu elindeki poşetler yere düştü genç hızlıca yanına geçip sevdiği adamın bedenini kolları arasına aldı"barkın! Hayır Barkın neden burada yatıyorsun" çıldırmış gibiydi kimsenin olmadığı ıssız sokakta sırılsıklam olmuşlardı elleri titriyordu "barkın kendine gel ne oldu sana yalvarırım aç gözünü lütfen!" gencin bağırışları sokakta yayılıyordu elini cebine atıp titreyen parmaklarıyla ambulans numaralarını tuşladı korku ile kulağına götürdü telefondan konuşan kadının sesini duyunca hızla lütfen yardım edin biri bayıldı ve hastalığı var lütfen yardım edin" çaresiz bir şekilde yardım isteyen genç ne yapacağını bilmiyordu telefondaki kadın sakinleştirmeye çalışıp ambulansın geleceğini söylüyordu genç oldukları adresi verip telefonu kapattı telefonu kenara bırakıp kollarını sevdiğine doladı bir elini karşısındaki adamın yüzüne koydu göz yaşlarına engel olamıyordu sevdiği adama bunu kimin yaptığını öğrendiğinde neden böyle olduğunu öğrendiğinde dünyayı onlara dar edecekti dünyayı başlarına yıkacaktı sinirden gözleri dönmüştü ilk önceliği sevdiğini iyileştirip bunu yapanlara işkence edecekti acıdan bayılana kadar dövecekti Barkın bu hale gelme sebebi hastalık olamazdı her ne olduysa her şeyi öğrenip sevdiğini koruyacaktı çaresiz bir şekilde sevdiği binanın altına yağmur gelmeyen bir yere çekti nabzına baktı dakikalar sonra siren sesleri gelince sevdiğini kucağına aldı ambulans'ın içinden güvenlik görevlileri sedye çıkarırken Kutay ise kollarındaki adamı sedyeye yatırdı ambulans görevlileri Barkın'ın ağzına oksijen maskesini taktılar genç ise sadece yatan bedenin elini sıkı bir şekilde tutuyordu yol boyunca asla bırakmadı ama neden uyanmıyordu bir baygınlıktı sadece içerideki sağlık görevlilerine sorduğunda sorularına cevap alamaması onu çıldırtıyordu ambulans hastaneye geldiğinde sedyeyi ambulanstan çıkarıp acilden içeri doğru hızlı bir şekilde görüyorlardı acil servis yazan yere geldiklerinde kutay'ın içeri girmesine izin vermemişlerdi kapıda tek başına kalmıştı öylece kalakalmıştı duvara yaslanıp yavaşça yere doğru çöktü eğer birşey olursa kendisini asla affedemezdi sorun şu ki yarım saatte Kutay'ın yarım saatlik yolu nasıl o kadar hızlı bir şekilde gitmesiydi düşündükçe daha çok üzülüyordu onun bu kadar hızlı koşmasına sebep olacak ne olmuştu üstelik ayakkabı giyinmemişti çoraplarıyla o kadar yol koşmuştu bunda bir iş vardı ve bunu öğrenecekti
.
.
.
.
.
.
.Kutay içeriden çıkan doktoru görür görmez hızla ayağa kalktı dönen başını umursamadan "ne oldu neyi var Barkın'ın" gür sesiyle kendini tutmaya çalışıyordu doktorun yüz hatları genç adamı daha fazla korkuttu karşısındaki doktor tek nefeste "epilepsi.." dedi genç adam durup düşündü epilepsi geçebilirdi değil mi diye düşündü içten içe ancak içinde tutamayıp sorusunu sordu
"Tehlikeli mi neyi var biraz daha açık konuş" dedi bu sefer titrek çıkan sesiyle ancak asıl garip olan şey doktorun asık suratıyla birşey söyleyecekken susmasıydı ancak genç daha fazla içinde tutamayıp bu sefer gür sesiyle "ne var doktor Barkın'ın neyi var" dedi tek düz gür sesle doktor ellerini cebinden çıkarıp göz göze gelmekten korktuğu adamın gözünün içine baktı "daha önce hastaneye gittiniz mi" genç adam beklemeden onayladı "evet daha bugün gittik ne oldu" dedi doktor gözlüğünü çıkarıp adama döndü "tümör.." genç adam doktorun dediklerini idrak etmeye çalıştı kaskatı kesilmişti
"Tümör"
"Tümör"
"TÜMÖR"Tümor kelimesi beyninin içinde adeta yankılanıyordu ne yani sevdiği ölecek miydi doktor devam etti "kötü huylu bir tümör mü yoksa iyi huylu bir tümör mü bilemiyoruz bunu bir kaç test içinde öğreneceğiz şu anlık riskli bir şey yok eğer ki ilerlerse çok kötü sonuçlar çıkabiliriyi huylu beyin tümörleri sağlıklı dokuya baskı yaparak görme veya konuşmayı etkileyebilir ancak ameliyatı şiddetle tavsiye ederim Eğer ki kötü huylu tümör ise kendinizi kötüsüne hazırlamanız gerekebilir" doktor yanından gittiği gibi yere yığıldı eğer ki kötü ise ne olacaktı ölecek miydi hayır buna asla izin vermeyecekti yıkılmış bir şekilde sessiz koridorda sevdiğinin uyanmasını bekledi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
safe place
Randomokulun en güçlü serseri motorcusu ,okula ailevi problemlerden dolayı nakil olan yeni motorcu sakin ama öfke problemi yaşayan çocuğu kafaya takmıştı