Bölüm 6

25 0 0
                                    

       Nihayet karakola gelmiştik. Sorulan birkaç sorunun ardından kalacak yer bulmak için Ali amir yoğun bir arayış içindeydi. Ben çayımı yudumlarken arkadan amirin ''Şekerpare'' diye seslendiğini duydum. ''Sana kalacak yer bulduk kızım. Merak etme burası hem güvenilir hem de okuluna yakın. Bugün seni oraya yerleştiririz. Yarın da okuluna başlarsın.'' Çok şükür artık işler yoluna gitmeye başlamıştı. ''Çok teşekkür ederim Ali amirim.'' Tekrar yola koyulduk. Bu sefer istikametimiz yurttu. Neyse ki annemin olanlardan haberi yoktu. Kadıncağız benimle mi uğraşsın evde kardeşime mi baksın? Her şey yolundaymış gibi göstermek zorundaydım. Zaten babamın bizi terk etmesinden sonra evi tek başına geçindirmek zorunda kaldı. Hem böylesi onun için de benim içimde daha iyiydi...

- Geldik kızım

- Çok teşekkür ederim amirim. 

- Hadi bakalım eşyalarını taşıyalım da sen de yerleş yurduna.

     Yurt oldukça büyük ve konforluydu. Müdüremiz odamı gösterdikten sonra Ali amire teşekkür ederek yatağıma uzandım. Vayy be burası artık benim yeni yuvamdı. 6 kişilik bi oda. Biraz kalabalık olsa da parkta kalmaktan daha iyiydi tabi. Odada ki kızlarla tek tek tanıştım. Kimisi öğretmenlik kimisi mühendislik kimisi de sağlık okuyordu. İyi kızlardı ya da öyle görünüyorlardı. Tanışma merasimi bittikten sonra bavulumu boşaltıp bana gösterilen dolaba yerleştirdim. Bankta yatmaktan her yerim tutulmuştu. Biraz uzanıp kendime gelsem iyi olacak. 

2 saat sonra

- Şekerpare uyan... Şekerpare... Akşam yemeği saati hadi kalkta bir şeyler ye.

        Beni uyandırmaya gelen Serap'tı. O da aynı üniversite de Veterinerlik okuyordu. Serap'ın sesiyle irkilip yemekhaneye doğru gittik. Henüz yurdu gezme fırsatım olmadığından Serap bana rehberlik ediyordu.  Yurt yemeklerini bilirsiniz tatsız tuzsuz, sadece karın doyurmak için yiyorduk. Serap'la yemeğin ardından bahçeye dolanmaya çıktık. Yurdun sıkıcı kurallarından bahsetti. Yok 20.00'da girmek gerekiyormuş, yok bazı programlara katılmak zorundaymışız falan filan. En nefret ettiğim şeydi şu kurallar. Her şey iyi güzel de ben bu yurdun parasını nasıl ödeyeceğim. Annemin maaşı belli. Dedemden kalma tek odalı bi evde kalıyor. Ondan isteyemem ya. Mecbur kendi başımın çaresine bakacağım. Yarın da okulun ilk günü. En iyisi okuldan sonra parttıme bi iş bakayım. Hem belli mi olur şansım yaver gider de belki ilk günden iş bulurum...


KIRMIZI BAVULLU KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin