Yaklaşık bir saatlik yolculuktan sonra Ecelerin evine varmıştık. Güzel bir sitenin içinde bahçeli bir evdi, geç geldiğimiz için Ecenin annesi yataklarımızı kurmuş bizde hemen yatıp uyumuştuk çünkü ikimizde otobüslerde uyuyamayan insanlarız.
Sabah Elif ablanın kahvaltıya uyandırması ile kalkmıştık, yani en azından ben kalkmıştım çünkü Ece hala uyuyordu.
" Elif abla ben kahvaltıdan önce bi yürüyüş yapsam olur mu kalkar kalkmaz yiyemiyorum."
" Olur kızım zaten bir kaç eksik var al bu kartı sitenin arka girişinde market var ordan bu listedekileri alırsın" kafamı onaylarcasına sallayıp hemen genel bir suratımı düzeltip üstüme de keten bir pantolon beyaz tişört geçirip dışarı çıktım.
Huzurla yeşil ağaçların arasından geçerken marketi de bulmuştum.
Elif ablanın istediği bir kaç şeyi aldıktan sonra meyve reyonuna yöneldim canım aşırı elma çekmişti." Pardon kese kağıdı var mı?" Arkası dönük görevliye doğru adımlamıştım ki arkasını döndü.
Hasiktir.
Ben bu adamla neden düzgün anlarda karşılaşamıyorum." bütlü kız?" Kerem Aktürkoğlu beni bütlü kız olarak tanıyor kendimi çıldırıcam.
" Aktürkoğlu?" Hayır bu sefer şaşkınlığımın beni ele geçirmesine izin veremem.
Hızlıca gülümseyip elimi uzattım." Geçen sefer düzgün tanışamadık, Lina ben."
Uzattığım eli nazikçe sıkıp memnun olduğunu mırıldandı." Bütlü kız demeyi tercih ederim ama Lina da güzel isim."
" Hurma fidanı demek."
" Hurma fidanı."
İkimizde aynı anda ismimin anlamını söylemiştik." Fenere gol atmadığın zamanlarda isim anlamları mı çalışıyorsun Aktürkoğlu ?" Gülerek söylediğin cümleye o da gülüp göz kırpmıştı.
" Kuranda geçiyor Lina ismi ordan biliyorum." Anladım anlamında kafamı sallayıp bir yandan da elmaları keseye dolduruyordum.
" Önce Flora şimdi İzmit, takip ettiğini düşünmeli miyim? Gerçi ikidir tanımıyorsun beni bi ufaktan alındım ama ." Ben heyecandan çok doldurduğum keseyi çaktırmadan boşaltırken o da fark etmiş bıyık altından gülüyordu.
" Valla hayır ya tamamen tesadüf öyle bir şey yapacak olsam iki yüzüme makyaj yapar öyle gelirdim buraya." Açık sözlü de biriyim.
" Burda yaşıyorsun o zaman İstanbulda okuduğuna göre."
" Yok arkadaşımın ailesi burda onları ziyarete geldim haftaya Samsuna kendi memleketime gidiyorum." Kasaya doğru adımlıyorduk ikimizde.
" Oo demek karadeniz severim karadenizli."
Farkında olmadan kalp atışlarımı hızlandırmıştı bu dediği ile." Ben de severim ama İstanbulu daha çok seviyorum." Yüzünden anlayışlı bir ifade geçmiş ve hafifçe gülümsemişti. İkimizde aldıklarımızı ödeyip çıktığımızda poşetlerimi taşımak için ısrar etmişti bende bulmuşum futbolcuyu taşıttım tabi.
" Şu ilerde köşedeki ev ailemin evi, akşamları yürüyüş yapıyorum katılmak istersen 9da seni kapından alırım."
Ağzım şaşkınlıkla açılırken o da kendinden bu teklifi beklemiyor olacak ki hızlıca uzaklaşmıştı, tabi bende arkasından dikilmemek için hızlıca eve girmiştim." Ben hayal gördüm değil mi, evimin önünde konuştuğun kişi Kerem Aktürkoğlu değildi?
Eve girer girmez Ece elimdeki poşetleri alıp beni köşeye sıkıştırmıştı." Kızım ailesinin evi ilerideymiş adam komşun çıktı akşam da yürüyüşe davet etti bayılcam şimdi." Heyecanla yerimde tepinirken Ece de bana katılmıştı.
" Akşam bende geliyorum keşke formamı yanıma alsaydım imzalatırdım."
" Ayıp kızım öyle gidip imza isteyemeyiz adam kibarlık yaptı çağırdı zaten." Gözlerini devirdi hemen.
" Tabi benim de tüm takım imzalı formam olsa bende böyle derdim Lina hanım."
Dayım Metin Oktay tesislerinde çalıştığı için zamanında imzalatmıştı ama tam takım değildi ki canım Yunus yoktu o zaman.." Hadi hadi annen bizi kesmeden terasa çıkalım sonra da akşam için kombin yapcaz daha bana."
" Gelinlik giymeye ne dersin?"
" Saçmalama adam 5 yaş büyük benden." Aynen aynen yedim bende bakışları atıp sofraya oturdu, ailesinin yanına gelince mecburen susmak zorunda kalmıştık. Akşamı düşünerek kahvaltımı yapmaya başladım.·. ・ 。 ˚ ⁺ ๋₊▾ ★ ˖ ִִֶָ ٠˟ ː ݊ ༝ ⋆ ⑅ ▸◂
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Böyle Sever | Kerem Aktürkoğlu
Fanfiction"Tam da terk etmek üzereydim bu şehri Ait olmadığım sokaklara dönmek için Aniden sen geldin ve mahvettin beni Ben böyle güzel bir hata hiç görmemiştim."