"Tam da terk etmek üzereydim bu şehri
Ait olmadığım sokaklara dönmek için
Aniden sen geldin ve mahvettin beni
Ben böyle güzel bir hata hiç görmemiştim."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
89 beğenme liwakay: nasıl olmuşum bacım
Keremin arabasında onun evine doğru gidiyorduk, içimde garip bir heyecan vardı. Hem tuttuğum takımın oyuncularıyla tanışacak olmanın hemde onun evine ilk kez gitmenin heyecanı.
" Bırak kolyeni koparacaksın." kerem yoldan saniyelik gözünü ayırıp bana bir bakış atmıştı. " Bu kadar stresli olmanı gerektirecek bir şey değil ki güzelim." Kolyemdeki elimi alıp öpmüş sonra da parmaklarımızı kenetlemişti, bu şekilde bi on dakika daha gittikten sonra evine varmıştık.
Güzel bir sitede binanın en üst katıydı iki katlı ve teraslı çok ferah bir evdi. " Yoldaymış bizimkiler dolapta sipariş ettiğim bir kaç şey vardı onları hazırlayayım. Kerem mutfağa doğru giderken bende odasını inceleme fırsatı bulmuştum, oldukça sade ama zevkli döşenmişti yatağın hemen yanındaki büyük pencere sitenin havuzuna bakıyordu. Yatak odasının hemen yanında muhtemelen oyunlarını oynadığı bilgisayar odası vardı, çok güzel toplanmış bir pc sistemi ve bir kaç forma asılıydı duvarda.
" Kerem imzalı Arda Turan formanı çalıyorum haberin olsun." Merdivenden inerken Kerem de kafasını kaldırmış ' Hadi ya' der gibi bir bakış atmıştı, ısrarımı sürdürememiştim çünkü o sırada kapı çalmıştı.
İçeri giren Tuğçeye sarılmış ardından gelen Yunus ve Barışa da kısaca selam vermiştim. Keremle Yunus birbirlerine ' Evlat' diyip gülerken Barışda çikosuyla selamlaşmıştı. " Berkan nerde?" Kerem kapıyı kapatıp beni de kolunun altına alıp salona geçmişti diğerleriyle beraber. " Sorma oğlum ya adamın programını yakmışlar her şeyi birbirine çakışıyormuş koçla konuşmaya gitti." Kerem anlamadığım bir kaç sportif şeyden bahsederken bende heyecanla yerimde kıpırdanıyordum. En sonunda toplanma amacımızı hatırlamış olmalı ki beni tekrardan tanıştırdı.
" Beyler, ve Tuğçe yengeniz Lina." Tabi tanıştırma denirse.. " Ben zaten tanıyorum yengemi ya sen ilk izmitten aradığında anlamıştık biz." Tuğçe de ona katılır gibi kafasını sallamıştı.
" Daha önce bırak bir kızla gezip bizi aramayı kız ismi geçirdiği olmamıştı." İki sevgili Keremle dalga geçerken bende duyduklarımdan oldukça memnundum
" Nerelisin bu arada Lina sende İzmitli misin?" " Hayır arkadaşımın ailesini ziyarete gitmiştim Samsunluyum ben." Geldiginden beri hiç konuşmayan Barış bir anda telefondan başını kaldırıp bana bakmıştı.
" Hadi lan yenge karadenizli mi?"Gülerek kafamı salladım. " Evet senin kadar has karadenizli olmasam da." " Bundan sonra elli beşimsin yenge karadenizli, Karadenizliyi kollar." Gülerek Barışla kafa tokuşturdum. " Öyle olsun elli üçüm." Genel konular üzerinden sohbet ederken saatin ne kadar geçtiğini kimse fark etmemişti sabah gittiğim sporun acısı şimdi çıkıyor olmalı ki çok fena uyku bastırmıştı. Erkekler kendi arasında konuşup şakalaşırken bizde Tuğçe'yle tırnak randevusu bakıyorduk konu ne ara oraya gelmişti bilmiyorum bile.
Benim esnediğimi Kerem de fark etmiş olmalı ki kafamın üzerinden öpüp istersem herkesi kovabileceğini söylemişti tabi buna gerek kalmadan ertesi gün antrenmanı olan beyler ayaklanmıştı Tuğçeyle birbirimize numaralarımızı verip daha sonra baş başa buluşmak için sözleşmiştik.
" Hadi görüşürüz Elli beşim." Herkes gittikten sonra benim de eve gitme vaktim gelmişti ama bu saatte taksi bulabilecek miydim emin değildim ve Keremden beni götürmesini istemekte çok şımarıkça gelmişti. " Bu gece burda kal istersen ben antrenmana giderken bırakırım seni evine." Kerem aklımı okumuşcasına mutfaktan çıkıp yanıma gelmişti.
" Hem sana kahvaltı hazırlarım bu sefer de benim aşçılığımı görürsün." Ellerini belime sarıp kendine doğru çekmiş, kafasını boynuma gömmüştü. Zaten olan uykum bu haraketiyle iyice bastırmış ağzımdan onaylayan mırıltılar çıkmıştı. " Hadi gel sana pijama bulalım." Beni yeniden kolunun altına almış merdivenleri beraber çıkmıştık bu adam temas bağımlısı olabilir mi?
Bana beyaz bir tişört kırmızı bir pijama altı, kendine de siyah tişört ve mavi bir pijama altı çıkarmış giyinmem içinde odadan çıkmıştı. Üstüme geçirdiğim tişörtle kokusu beni büyülerken kendimi yatağına bırakmıştım, bir kaç defa dönüp battaniyenin altına girdikten sonra Kerem de içeri girmişti. Battaniyenin altından kafamı ona uzatmamla gülüp yanıma gelmişti.
" Şu yaptığını Reyyan yapmıyor küçük çocuk musun sen saçın da dağılmış." Gülerek yanıma gelip saçlarımı düzeltmiş sonra da arasına bir öpücük kondurmuştu. " Yatağın senin gibi kokuyordu ne yapayım çok güzel." " Hm çok mu güzel." Göğsünün üstüne kafamı koyup ikimizide yatar pozisyona getirmişti. " Aşırı güzel, çok çok güzel." " Senden daha güzel olamaz." Açılmakta zorlanan gözlerimi açıp kirpiklerimin arasından ona baktım. " Gözümden uyku akarken bile mi?" " Gözümün görebileceği en güzel şeysin."
