Öpüşmemizin ardından ikimizde utangaçça geri çekilmiş ne yapacağımızı bilememiştik.
" Sırf anın etkisiyle söylediğim şeyler değil bunlar, şu alkolün etkisi bir geçsin doğru düzgün konuşuruz."
Hala yaşanılanların şokuyla kafamı sallayıp onunla beraber içeriye girmiştim. Gecenin kalanında Kerem beni Arda ve Eceye emanet edip eve göndermişti, yanımda olmasını isterdim ama hala ayık değildim ve Tuğçe'ye ayıp olurdu bu yüzden sorun etmedim.Sabah gözlerimi kapının çalmasıyla açmıştım.
" Sabah sabah kim geldi ya!" Üstüme bile bakmadan bir gözüm kapalı yavaş adımlarla kapıyı açtım.
Karşımda üstünde gri eşofman takımlı Kerem Aktürkoğlu vardı.
" Ohoo kızım yeni mi uyandın?" Rahat bi tavırla içeriye geçmişti, elinde poşet mi vardı onun ?
" Gerçi tahmin etmiştim bu saate kadar kahvaltı yapmadığını ama uyanmamak şov olmuş." Kafam karışmıştı, saat en fazla ne kadar geç olabilirdi ki ya.
" Sana da günaydın saat kaç?"
" üçe geliyor." Şaşkınlıkla ona döndüm.
" Ciddi olamazsın."
" O kadar içtikten sonra normal uyanamaman, gel sana simit aldım seviyorsun diye." İçmeme rağmen kızmayıp beni düşünmesi hoşuma gitmiş mutfağa peşinden resmen seke seke gitmiştim." Baş ağrın var mı?." Hayır anlamında kafamı salladım, içtikten sonra mutlu uyursam baş ağrım olmuyor, garip ama gerçek.
" Sen antremandan mı geliyorsun?" Buzdolabından meyve suyu çıkarıp masaya koydum, o da simitleri bi servis tabağına almıştı." Hayır bugün bireysel sporum vardı." Anladım anlamında kafamı salladım. Konuşmaya başlamak istiyordum ama ne diyecektim ki kendini açıklaması gereken oydu.
" Dün gece için özür dilerim çok saçma davrandım sana ama dediğim gibi kıskandım biraz hakkım olmasa bile." Gözlerini kaçırmasıyla biraz yaklaştım.
" Aslında geceki özrün hoşuma gitmişti." Heyecanlı ama bir o kadar da cüretkardım." Rahatsız olabilirdin yapmamalıydım." Naifliği karşısında içim gitse bile bunu kafaya takmasını istemiyordum.
" Ama olmadım ve sende olmayacağımı biliyordun kendini suçlama, ikimizde son bir aydır aramızdaki şeyin sadece arkadaşlık olmadığının farkındaydık ve senden bir adım bekliyordum açıkçası." Derin bir nefes aldı." İlk tanıştığımız gün yurtdışına gitme kararı almak üzereydim." Zor bir dönem olduğunu biliyordum ama gitme kararı aldığını düşünmemiştim, ya gitseydi ? İhtimali bile göğsümü sıkıştırmıştı.
" O gün oraya düşünmek ve karar vermek için gitmiştim ama seni eve bıraktıktan sonra ne hakkında düşündüğümü bile unutup sadece seni düşünmüştüm, aslında ilk tanıştığımızda ilgimi çekmiştin ama tekrar karşılaşacağımızı hiç düşünmemiştim. Ben kadere inanan bir adamım, İzmitte yeniden karşılaştığımızda kaderimizde tanışmak olduğunu düşündüm ve o yüzden seni tanımak istedim." Gülümseyen yüzümle onu inceliyordum, ciddi bir şekilde kendini açıyordu bana." Seni tanıdıkça hayatının içine girdikçe bırakmak istemedim, başkasının olma ihtimali beni çok korkuttu ve sinirlendirdi bu yüzden tekrar kusura bakma ama ben hayatındaki tek adam olmak istiyorum."
" Bu bir çıkma teklifi mi Aktürkoğlu?" Heyecandan sesim titreyecek durumdaydı ama yine de şakaya vurmaya çakışıyordum.
" Evet bu bir çıkma teklifi yavrum, kabul ediyor musun?" Kollarını boynuna sardım.
" Tabi ki kabul ediyorum." O da gülerek sarılışıma karşılık vermiş ve omzumdan öpmüştü." Artık resmi olarak sevgilimsin." Huzurla mırıldanmamla kollarını iyice sıkılaştırmıştı belimde.
" İşin var mı bugün, zaman geçirelim beraber." Hayır anlamında kafamı salladım.
" Bu hafta boşum ama haftaya okul işlerim başlıyor ben hala stajımı yapmadım o yüzden haftaya gidip bir kaç şeyi halletmem gerek."" Bazen ne kadar küçük olduğunu unutuyorum." Dalga geçerek ayağa kalmış salona doğru gidiyordu.
" Yaşlı olan sensin Aktürkoğlu."
" Bana soyismimle hitap etmene bayılıyorum."
" Hmm öyle miymiş?" Koltukta oturan Kereme doğru oturmuş kafamı göğsüne yaslamıştım." Şu an dünyanın en huzurlu adamıyım." Saçlarıma bir öpücük kondurdu.
" Yarın bir işin var mı? Dün gece Yunuslar bizi görmüş ve seninle yüz yüze de tanışmak istiyorlar." Yüzümü utançla göğsüne bastırdım ne demek görmüşler." Utanma güzelim ben baya benzettim onları hiçbir ima yapmayacaklar."
" Ama yine de gördüler ben bile doğru düzgün hatırlayamıyorum, kafam yerinde degildi." Kafamı göğsünden kaldırıp muzipçe gülümsemeye başladı." Hatırlatayım o zaman." Dün gecenin aksine çok daha yumuşak ve yavaşça öpüyordu bu sefer dudaklarımı, kaskatı kesilen vücudumu hafifçe ona yaklaştırıp bende öpüşüne karşılık vermiştim.
Öpüşmemizi bozan ise yine çalan kapı zilim olmuştu.
" Yine Can lavugu geldiyse bu sefer cidden dalarım."·. ・ 。 ˚ ⁺ ๋₊▾ ★ ˖ ִִֶָ ٠˟ ː ݊ ༝ ⋆ ⑅ ▸◂
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Böyle Sever | Kerem Aktürkoğlu
Fanfiction"Tam da terk etmek üzereydim bu şehri Ait olmadığım sokaklara dönmek için Aniden sen geldin ve mahvettin beni Ben böyle güzel bir hata hiç görmemiştim."