8.

159 22 18
                                        

Ertesi gün minho çalışma odasında erkenden kalkarak çalışırken,changbin gözlerini ovuşturarak odaya girmişti.Yürürken topalladığını gören minho sırıtmış,biricik eşinin yanına yaklaşmasıyla belinden tutarak kucağına oturtmuştu.

"Uyandığım zaman kocamı yanımda neden bulamıyorum ??"

Minho changbin'in hitap şekliyle şaşırsada mutlu olmuş,yanağına burnunu sürterek minik bir öpücük bırakmıştı.

"İşlerim yüzünden erken kalkmam gerekti yavrum "

Changbin minho'nun yorgun görünen gözlerine bakarak hm'lamış,kucağından kalkmıştı.

"O zaman ben sana bir yorgunluk kahvesi yapayım "

Minho saatlerdir birşey içmediği için başını sallamış,diğer mafya arkadaşlarıyla konuşmaya geri dönerken changbin odadan çıkmış,mutfağa gitmek için aşağı inmişti.Minho için büyük bir kupa kahve yapmış,ardından hizmetçilere bahçede kahvaltı hazırlamalarını söyleyerek teşekkür etmişti.Hizmetçiler onun nazik tavrıyla hemen başlarını sallamış,istediğini yapmak için hazırlıklara başlamıştılar.

Changbin'in geldiğini gördüğünde minho bilgisayarını kapatmış,sıcak kahveyi alarak küçük olana teşekkür etmişti.Kahvesinden bir kaç yudum alarak masaya bıraktığında ,changbin minho'ya biraz masaj yapmak için arkasına geçmiş,omuzlarına hafif baskı yapmıştı.

Minho'nun rahatlayan yüzü onu gülümsetirken ,büyük olanın canını yakmadan buna  birkaç dakika devam etmişti.Minho'nun elini tutmasıyla durmuş,kalın baldırlarına elini vurmasıyla kucağına oturmuştu.

"Changbin "

"Efendim?" changbin minho'nun gözlerine baktığında minho onu öpmüş,saçlarını kulağının arkasına ittirmişti.

"Bu akşam bir ortağım davet veriyor ve benimde katılmami istedi .Yani sende istersen davete katılalım"

"Nasıl bir ortak bu peki?"

Changbin'in sorusuyla minho yutkunmuş,dudağını diliyle birazcık ıslatmıştı.

"Kendisiyle silah alıp sattık ama şu an o bu işleri yapmıyor"

Changbin'in kaşları hafif çatılmış ,bir kaç dakika düşünmek için sessizleşmişti.Minho onun korktuğunu anlamış,istemezse tekliflerini reddeceğini eşine söylemişti.

"Gidelim ama pek fazla kalmayalım olur mu?"

Minho başını aşağı yukarı sallamış,changbin'in kafasını göğsüne yaslayarak saçlarını koklamıştı.Küçük olan ne isterse onu yapacaktı.Akşama doğru changbin özel tasarım kıyafetlerini giyinmiş,evlilik yüzüğünü ve minho'nun hediye ettiği kolyeyi takmıştı.Gözlerine hafif siyah makyaj yapmış,dolgun dudaklarına parlatıcı sürmüştü.Kendini aynada süzerek beğeniyle gülümsemiş, o sırada odaya siyah gömlek  siyah pantalon giymiş,oldukca seksi duran minho girmişti.

"Yavrum ,bu ne güzellik böyle"

Changbin kıkırdamış,minho'nun rolex saatini aynanın önünden alarak büyük olanın  bileğine takmış,gömleğinin yakasını düzelterek minho'ya doğru yaklaşmıştı.
"Sizde çok seksisiniz bay lee"

"Hmm, öyle mi?"

Changbin başını sallamış,minho'nun yanağına bıraktığı minik öpücükle dudakları kıvrılmıştı.

"Çıkalım mı yavrum?"

"Evet ben tam hazırım"

Minho başını sallamış,elini tutması için changbin'e uzatmıştı.Changbin'in elini tutmasıyla parmaklarını kenetlemiş,birlikte davete gitmek için odadan çıkmıştılar.Yol boyu minho changbin'in bacağını sürekli okşamış,vardıklarında minho'nun beli silahlı adamları arabanın kapılarını onlar için açmıştı.Minho changbin'in koluna girmesi için kolunu uzatmış,küçük olanın koluna girmesiyle birlikte davet salonuna giriş yapmıştılar.

İş adamları ,mafyalar her sektörden olan adamlar bir biriyle kaynaşırken,daveti veren Chan elindeki içkisiyle minho ve eşine yaklaşmıştı.

"Gelmene sevindim dostum .Seni görmek ne güzel."

"Senide öyle Christopher .Bu arada eşim Lee Changbin"

Chan changbin'e baş selamı vermiş,ikilinin onu takip etmesini söyleyerek yürümeye başlamıştı.Minho'da chan gibi kendisine içki alırken changbin birşey içmemeyi tercih etmiş,etrafda kısaca gözlerini gezdirmişti.

Biraz sonra davetin sahipi chan herkesin kendisini dinlemesini sağlamış,davetin esas nedenini açıklamak için konuşmaya başlamıştı.

"Bu gece davetime beni kırmayıp katıldığınız için teşekkür ederim.Davet vermemin nedeni sizi nişanlımla tanıştırmak istemem "

Chan onu gülümseyerek izleyen nişanlısı jeongin'in elinden tutmuş,yanına çekerek damarlı kolunu beline sarmıştı.Jeongin insanların bakışlarından  utanarak chan'a daha çok sığınırken ,chan nişanlısının belini okşamıştı.

"Yang Jeongin benim biricik nişanlım ve şu an bebeğimizi taşıyor."

Changbin genç çocuğun utanarak nişanlısına sığınmasıyla gülümsemiş,onu bebeği için tebrik etmeyi düşünmüştü.Minho'nun belini saran koluyla ona doğru bakmış,ani öpücükle aşırı derecede utanmıştı.Minho sırıtarak önüne dönerken ,changbin yanaklarının kızarıp kızarmadığını telefonundan kontrol etmişti.

Biraz sonra minho chanla konuşurken ,jeongin changbin'in masasına gelmiş,onunla tanışarak kaynaşmaya başlamıştı.O sırada changbin jeongin'in interseks bir birey olduğunu öğrenmiş,bebeği için onu tebrik etmişti.Jeongin onu içtenlikle tebrik eden changbin'e gülümseyerek teşekkür etmiş,biraz sonra yeniden geleceğini söyleyerek yanından ayrılmıştı.

Herkes kendiliğinde davetin tadını çıkarırken ,Chan'ın kardeşi felix sarhoş bir şekilde içeriye girmiş,minho'nun yanına adımlamıştı.Changbin kaşları hafif çatık şekilde onu izlerken ,felix'in minho'nun koluna yapışmasıyla şaşkınlıkla ona bakmıştı.

"Merhaba sevgilim beni özledin mi?"

Changbin ne olup bittiğini anlayamadığı için ikiliye bakarken ,minho kolundaki eli itmiş,felix'e doğru dönmüştü.

"Ne saçmaladığının farkında mısın felix? ne sevgilisinden bahsediyorsun?"

Chan kardeşinin saçmalamaması için kolundan tutup odaya götürmek istediğinde ,felix abisinin elini itmiş,sarhoş olduğu için hıçkırmış sonra gülmeye başlamıştı.

"Beni unutup evlendin mi yoksa ?"

Sözler ağzından yamuk çıkarken ,chan sinirle iç çekmiş,davetlerini mahveden kardeşine bakmıştı.

"Evet evlendim ama biz diye birşey asla olmadı" demişti minho sert sesiyle

Felix kıkırdamış,minho'nun yanına gelerek elini tutan gence bakmıştı.Güzeldi evet ama kendisi minho'ya daha çok yakışırdı onun fikrince

"Demek onunla evlendin.Seçimlerin çok varoşca"

"Felix yeter!" chan bağıtdığında felix şımarıkca omuz silkmiş,ikiliyi bayık bakışlarıyla süzmüştü.

Changbin iyice felix'den rahatsız olurken,minho bu kadarının yeterli olduğunu düşünmüş,changbin'in elinden sıkıca tutarak "gidelim" demişti.Arkalarına döndükleri an felix belindeki silahı çıkarmış, minho'ya doğru nişan almıştı.chan silahı elinden almaya çalışırken silah patlamış,davetli insanlar bağırışarak yere eğilirken ,changbin minho'nun korumak için önüne geçmiş kurşunun kendisine isabet etmesini sağlamıştı. Chan silahı alarak felix'e sert bir tokat attığında ,minho bayılan eşini kucaklamış ,hastaneye yetiştirmek için hızla davetten ayrılmıştı.

Adamlarına daha hızlı sürmesi için bağırmış,korkudan bayılan eşini uyandırmaya çalışmıştı.Jisung hastaneye hızla yetişmek için gaza basmış,dikiz aynasından eşini uyandırmaya çalışan patronuna kısaca bakmıştı.Hastaneye vardıklarında changbin hemen acile alınmış,kurşunun sadece koluna isabet ettiği söylenmişti.

Minho azda olsa rahatlarken ,changbin'in kolundaki kurşun çıkarılmış,dikiş atılmıştı.Kendini toparlaması için serum takılırken,normal odaya alınmış,birazdan uyanacağı doktor tarafından minho'ya söylenmişti.

Minho doktora teşekkür etmiş,adamlarına dikkatli olmalarını söyleyerek odaya girmişti.








mafia's wife:minbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin