Yemekten sonra minho küçük olanı çatıya çıkarmış,hazırladığı sürpriz changbin'in sevinmesine neden olurken gülümsemişti.Minho açık bir sinema ayarlamış,yere halı ve minderler koydurmuştu.Yan tarafa ise çeşitli atıştırmalıklar bırakılmış,iki battaniyede özenle yerleştirilmişti.
"Beğendin mi ?" diye sormuştu minho küçük olana bakarak
"Çok beğendim,hayatımda hiç sinemaya gitmediğim için sürprizin beni mutlu etti"
Minho onun için hem üzülmüş,hemde ona bir ilki yaşattığı için mutlu olmuştu.Changbin'i elinden tutarak minderler olan yere oturtmuş,kendisi changbin'in yanına oturmadan önce filmi başlatmıştı.Film büyük ekrana yansırken ,changbin'in gözleri parlamıştı.Minho onun yanına yerleştiğinde kolunu küçük olanın omzuna sarmış,sakince ve huzurla filmi izlemeye başlamıştı.
Filmin sonlarında changbin aşık çiftin kavuşmamasıyla üzülürken,minho onun mis gibi kokan saçlarını öpmüştü.
"Sadece bir film ,üzülme bu kadar"Changbin başını sallasada burnunu çekmiş,minho'nun kıkırdamasına neden olmuştu.Küçük olan herşeye çabuk üzülen bir bebekti.Film bittiğinde minho gerilmiş,açık olan kollarını küçük olanın etrafına sarmıştı.
"Minho"
"hmm?"
"Bu gece yıldızların altında uyusak olur mu?"
Minho geri çekilerek ona tavşan gözleriyle bakan küçük olanın siyah saçlarını okşamış,başını sallamıştı.
"Ama üşüdüğün an odaya döneceğiz " demeyide ihmal etmemişti.
Changbin hemen onu onaylamış,kalın battaniyeleri alarak gelmişti.İkiside sırtüstü uzanmış,battaniyeleri üstlerine örtmüştüler.Yıldızlar sanki yakındaymış gibi dururken,changbin elini uzatarak yıldızlara ulaşmaya çalışmıştı."Yıldızlar çok güzel değil mi?"
"Benim yıldızım daha güzel"
Changbin yan dönerek ona aşkla bakan adama bakmış,minho'nun bakışları yanaklarının yanmasına neden olurken başını eğmişti.Yanaklarındaki kızarıklık boynuna yayılırken,minho elini onun çenesine yerleştirerek ,hafifce yüzünü kaldırmış,yüzüne yaklaşarak dudaklarına hafif bir baskı uygulamıştı.
"Hayatıma parlaklık verdiğin için minnetdarım"
Changbin minho'nun göğsüne sığınmış,erkeksi kokusunu içine çekmişti.Minho ise elinin birini changbin'in sırtına yerleştirmiş,hafifce okşamıştı.
"Aslında senden ilk başta korkmuştum ama şimdi sana güvenmek istiyorum"
Minho Changbin'in söyledikleriyle mutlu olmuş,kalbi hızla çarparken changbin kalp atışlarını dinleyerek ,kalbinin üstünü okşamıştı.
"Başkaları için kötü biri olsamda senin için tüm dünyayı karşıma alırım .Çünkü seni seviyorum "
Changbin biraz çekinsede minho'nun çenesine dudaklarını bastırmış,yeniden göğsüne uzanmıştı.
"Bu ne içindi?''
"Sadece içimden geldi"
Minho burnunu onun saçlarına gömerek derince koklamış,changbin uyuyanadek saçlarını okşamış,öpmüştü.Changbin her ne kadar dışarıda uyumak istesede,minho biricik bebeği uykuya daldığı an onu kucaklamış,changbin tshirtünü sıkıca tutarken onu odaya taşımıştı .Changbin'i yatağa bıraktığında küçük olan hemen mırıldanmış,minho'nun yanına uzanmasıyla yeniden ona sarılmış,derin uykuya dalmıştı.
Ertesi sabah minho erkenden uyanarak hazırlanmaya başlamış,silahını beline yerleştirirken changbin'de uyanmıştı.
"Günaydın yavrum""Günaydın" changbin uykulu şekilde mırıldanmış,hala uykulu olduğu için kafasını yastığa sürtmüştü.Minho changbin'i kedilerine benzetmiş,çıkmadan önce onu derince öperek ,üst dudağını hafifce ısırmıştı.
"Ağzım kokarken beni öpmemeliydin "
Minho omuz silkmiş,bir kez daha changbin'i öpmüştü.
"Ağzın kokmuyor,koksa bile umrumda değil " demişti geri çekildiğindeChangbin minho'nun bu davranışını aşırı hoş bulmuş,ayaklanarak ona sarılmıştı.Minho kolunu onun beline sararken,changbin onun yanağına küçük bir öpücük bırakmıştı.
"Dikkatli ol "
"Sende yavrum "
Minho ceketini alıp çıktığında,changbin yeniden yatağa uzanmış bir kaç saat daha yatakta zaman geçirmişti.Kahvaltıyı çilekli milkshake ile geçirmiş,öğlen yemeğinde minho'nun yanına gideceği için hazırlanmıştı.
Şirkete gideceği için elinden geldiğince şık giyinmiş,minho'nun adamları onu aşağıda beklerken hyunjin ve jisung'un yanına inmiş,jisung'un kapıyı açmasıyla arabanın arka koltuğuna oturmuştu.Araba hareket etmeye başladığında günler sonra dışarı çıkmanın mutluluğunu yaşamış,şirkete varanadek dışarıyı hiç bıkmadan izlemişti.Vardıklarında araba durmuş ardından yine kapı jisung tarafından açılmıştı.
"Gidelim efendim"
Changbin başını sallamış ilk defa geldiği koca şirketi incelemişti.Ağzı şiketin büyüklüğüyle açık kalırken,jisung'un ona seslenmesiyle kendini toparlamış,onu takip etmişti.
"Minho beyin ofisi 5ci katta"
Jisung kısaca söylemiş,changbin'in asansöre binmesini sağlayarak 5inci katın düğmesine basmıştı.Changbin katlar bir bir yükselirken yerinde kıpırdanmış,sonunda vardıklarında hızlıca asasörden inmiş,yine jisung'u takip etmişti.
Minho'nun ofisine vardıklarında jisung artık onu yalnız bırakmış,içeri girmesini söyleyerek oradan uzaklaşmıştı.Changbin içeri girmeden derin bir nefes almış,saçlarını düzelterek kapı kolunu çevirmişti.İçeri girdiğinde minho'nun gözlerini kapatarak dinlendiğini görmüş,yavaşca kapını kapatarak yanına ilerlemişti.Minho adım sesleriyle gözlerini açmış,küçük olanı karşısında gördüğünde gülümsemişti
"Yavrum ,ne iyi etdinde geldin"
"Beni bu kadar çabuk mu özledin?"
Changbin gülerek sorduğunda minho başını sallamış,kalın baldırlarına vurarak changbin'in oturmasını istemiş,changbin kucağına oturduğunda kollarını hızlıca beline sarmıştı.
"Kokuna ve sana o kadar alıştım ki ,her an seni özlüyorum"
Changbin bunu yapmak için çekinsede elini kaldırarak büyük olanın yanağına yerleştirmiş,yanağını baş parmağıyla okşamıştı.Minho onun dokunuşlarıyla mest olurken ,changbin'in avuç içine dudaklarını bastırmıştı.
"Acıkmış olmalısın ,yemeğemi gidelim yoksa burada mı yiyelim?"
Changbin birkaç saniye düşünmüş,ardından burada yiyeceklerine karar vermişti.Yemek gelenedek minho onun kucağından inmesine izin vermemiş,onu sürekli koklayarak öpmüştü.
Yemekleri geldiğinde minho pek izin vermesede changbin onun kucağından kalkmış ,misafir koltuğuna oturmuştu.
Yemek yedikten sonra minho çalışırken changbin odada dolaşmış,odadaki dolabın çekmecesini meraklanarak açtığında karşılaştığı silahla yutkunmuş,çekmeceni hemen kapatarak ,minho'nun ona bakıp bakmadığını kontrol etmiş ,derince nefes alarak pencereye yaklaşmıştı.Minho kendisine her ne kadar iyi davransada onun mafya olduğunu unutuyordu ve hatırladığı zaman bu onun canını acıtıyordu.Can alan birine ısınmak istiyordu ama bir taraftanda hala ondan korkuyordu.
Minho'nun omzuna dokunmasıyla irkilmiş,minho changbin'i kendine doğru döndürürken kaşları çatılmıştı.
"Birşey mi oldu?""Dalmışım sadece"
Minhonun çatık kaşları düzelmiş,başını sallamıştı.Changbin gitmeden önce onunla biraz daha zaman geçirmiş,changbin ise sadece 1 saat sonra yine adamlarla eve dönmüştü.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
mafia's wife:minbin
Fanfictionminho evli olmasına rağmen ona borcu olan adamın oğlunu istiyordu. Uke: changbin seme : minho minbin etiketinde : 🥇