mafia's wife:minbin

12.

Smut yazasım gelmedi ama çok isterseniz belki yazarım.

####

Changbin duş almak istemediği için minho onun istediğini yapmış ,nerdeyse iki saat süren seksden sonra sarılarak uzanmış,nefes alış veriş seslerini dinlemeye başlamıştılar.Changbin kafasını  bir kaç diş izi bıraktığı minho'nun göğsüne koymuş,minho'nun kalp atışlarını dinlerken ,karın kaslarına arada bir dokunmuştu.Minho karnına dokunan parmaklarla gülümsemiş,changbin'in saçlarına minik bir öpücük bırakmıştı.Changbin kedi gibi mırıldanarak ona daha çok sokulduğunda ,minho changbin'in sırtını üşümemesi için örtmüştü.

"Üşüyor musun yavrum?" diye sorduğunda changbin onaylamaz bir nida çıkarmıştı.

"Kolların arasındayken üşümem pek mümkün değil " demiş minho'nun göğsüne dudaklarını bastırmıştı.Minho gülümsemiş,changbin'in kendisine bakmasıyla ağzının ortasını öpmüştü.

"Çok güzelsin ,o kadar güzelsin ki yıldızların parlaklığı yanında bir hiç kalır"

Changbin'in kahverengi gözleri parlamış,dolgun dudakları minik bir gülümsemeyle kıvrılmıştı.Ardından derin bir nefes alarak ,yutkunmuş' şu an tam sırası 'diye düşünerek öpülmekten kızarmış dudaklarını aralamıştı.

"Minho ,ben -" dudağının içini ısırmış,minho hafif çatılmış kaşlarıyla ona bakarken,gözlerini kapayarak cümlesini bitirmişti.

"Minho ben seni seviyorum"  gözlerini açtığı an yüzünde aşık gülümsemesi olan eşiyle karşılaşmış,minho'nun onu kendine çekmesiyle burunları bir birine sürtünmüş,dudakları arasında minicik bir mesafe kalmıştı
"Yeniden tekrar et yavrum" changbin dudaklarına çarpan sıcak nefesle yutkunmuş,dudaklarını aralamıştı.

"Seni seviyorum Lee Minho "

Minho zafer kazanmışcasına gülümsemiş,changbin'i bel boşluğundan kendisine bastırarak ,tadına asla doyamadığı dudaklarına yapışmıştı.Çıplak vücutları bir birine karışırken ,minho yine baskınlığını kurarak dilini küçük olanın ağzına itmiş,damak içini diliyle döverek ,dilini dudakları arasına alarak emmişti.Birkaç dakika sonra dudakları ıslak bir sesle ayrıldığında, changbin hızla nefeslenirken ,minho alınlarını bir birine yaslamıştı.

"Bende seni çok seviyorum güzel eşim" diye minho fısıldadığında changbin  gülümsemiş her ne olsa bile doğru adama aşık olduğunu düşünmüştü.

"Biliyorum minho ,sen beni en başından seviyordun ve hiç vazgeçmedin ,bunun için sana minnetarım"

Minho changbin'in saçlarını okşamış,burnuna minik bir öpücük bırakmıştı.Fazlasıyla mutlu ve rahatlamış hissediyordu.

"İnsan sevdiği insandan vazgeçmez yavrum.Benim senden vazgeçmem ise asla olmayacak birşey ."

Changbin kıkırdamış,minho'nu birkez daha öperek göğsüne uzanmıştı.Şimdi rahatlıkla ve sevdiği adamla uyuyabilirdi.
"Uyu bakalım yavrum " diyerek minho changbin'in saçlarını öpmüş,yarın sabah yapacağı sürprizleri düşünerek kendiside huzurlu bir uyku için gözlerini kapatmıştı.

Ertesi gün changbin erkenden uyanmış ,minho'nun uyuduğunu gördüğünde dudaklarını büzmüştü ,birkaç dakika onun uyanmasını beklesede sonra onu uyandırmaya karar vermiş,yüzünün her yerine dolgun dudaklarını bastırmıştı.Minho huylansada uyanmamış ,mırıldanarak uykusuna devam etmişti.Changbin omuzlarını düşürerek dikleşmek istediğinde ise, beline dolanan damarlı kollarla geriye çekilmişti.
"Beni bırakıp kaçıyor musun?"

"Evet ,paramı verirsen gideceğim" diyerek changbin kıkırdadığında ,minho'da gülmüştü

"Önce duş alalım ,sonra seni güzel biryere görüreceğim zaten yavrum"
Changbin gidecekleri yeri merak etsede minho meraklı bebeğini cevaplamamış,merakla beklemesini istemişti.Birlikte duş aldıktan sonra minho changbin'in ,changbin ise minho'nun saçlarını kurutmuş,giyinerek evden çıkmak için hazırlanmıştılar.Kahvaltılarını gidecekleri yerde yapacakları için hiç birşey yememiş,hazır olan arabaya binerek yola çıkmıştılar.Minho arabayı kullanırken ,sakince yolu izleyen eşinin elini kavrayarak dudaklarına götürmüş,minik bir öpücük bırakarak changbin'in gülümsemesine neden olmuştu.

Kısa bir araba yolculuğundan sonra minho hep geldiği ve yemeklerini fazlasıyla sevdiği restoranın karşısında arabasını parketmiş,kemerini açarak changbin'e dönmüştü.
"Hadi gidelim yavrum " diyerek arabadan indiğinde ,changbin'in de arabadan inmesini beklemiş,yanına gelmesiyle elini kavramıştı.

"Burası ben daha küçükken keşfetdiğim bir yer ,yıllar geçsede asla yemeklerde ki o lezzet hiç değişmedi"

"Hm,sen bu kadar beğenmişsen, bende çok beğenirim o zaman"

Minho küçük bir gülümsemeyle başını sallamış,içeri girmeleriyle rezervasyon yaptırdığı masaya geçmiş,minho  hep yediği yemekleri getirmelerini garsonlardan istemişti.Biraz sonra masanın üstü çeşitli yemeklerle dolduğunda ,changbin bu kadar yemeği kim yiyecek diye sorarcasına minho'ya bakmış,minho ise sadece sırıtmıştı.Yemeseler bile tüm yemekleri eşine tatdıracaktı.

Birlikte yemeğe başladıklarında minho güzel bebeğini elleriyle beslemiş,herşeyden yemesi için tabağını doldurmuştu.

"Evet hepsi mükemmel ama, biraz daha yersem patlayacağım" diye changbin minho'ya mızmızlandığında ,minho gülerek başını sallamış,garsondan hesabı isteyerek ,teşekkür etmişti.

"Beğenmen beni mutlu etti yavrum .Ne zaman istersen buraya gelebiliriz"

Changbin biraz su içerek onu onaylamış,hesabı minho'nun ödemesiyle kalkmıştılar.Restorandan çıktıktan sonra minho asıl sürprizi için arabasını alış veriş merkezine sürmüş,kısa sürede varmalarıyla changbin'i tanıdığı kuyumcu arkadaşının mağazasına götürmüştü.

"Buraya neden geldik minho?" diye changbin sorduğunda ,minho sadece 1 dakika beklemesini söylemiş,hemen minik kadife kutuyu alarak changbin'in yanına hızla dönmüştü .Changbin aniden minho'nun diz çökmesiyle şaşırmış,minik kutunun içinde gördüğü yüzükle ise duygulanmıştı.

"Hiç evlilik teklifi etmediğim için üzgünüm birtanem .Evli olsak bile bize bir anı kalır diye bunu yapmak istedim.Benimle evlenir misin ?"

Changbin gülümseyerek başını salladığında ,minho yaptırdığı zarif yüzüğü changbin'in parmağına takmış,ayağa kalkarak ona sıkıca sarılmıştı.

"Buna hiç gerek yoktu ,çünkü sevgin benim en güzel hediyem "

Minho kalbinin güzelliği yüzüne yansımış olan eşini öpmüş ,biraz daha sarılmaya devam etmişti.Gerçekten changbin'i babasından alarak en iyi şeyi yapmıştı.