Hyunjin'denSon birkaç gündür aptala dönmüştüm. Chan'a olan hislerimi kabullendiğimden beri yerimde duramaz olmuştum.
Onunla apartmanda karşılaşmamaya çalışıyordum. Eğer karşılaşırsam ona olan rezilliklerimin üstüne yenilerini ekleyecekmişim gibi hissediyor, onunla göz göze gelme fikri bile garip hissettiriyordu.
Tanrım... Hoşlandığın kişiyle aynı apartmanda oturmak böyle bir his miydi yani? İlkokuldayken hoşlandığım sınıf arkadaşımla hep komşu olmak isterdim, onu daha fazla görebilmenin güzel olacağını düşünürdüm. Meğer her şey öyle ilerlemiyormuş.
Hislerimin farkına zor da olsa vardıktan sonra onunla sadece birkaç kere karşılaşmıştık. İşten döndüğüm bir gün, apartmana sonunda kendimi atabildiğimde onunla koridorda karşılaşmıştım. Posta kutularının olduğu yerde gelen faturaları inceliyordu.
Suratındaki ciddi ifadeyi gördüğümde anlayamadığım bir şekilde vücudumu baştan sona bir heyecan basmıştı. Tanrım... Sadece basit bir faturaya bakması beni bu hale getirmemeliydi.
Onunla göz göze geldiğimde hızlıca bu teması bozdum ve hızlı olduğumu belli etmemeye çalışan adımlarla merdivenlere doğru ilerlemiştim.
Tabii başka saçmaladığım anlar da oldu. Dün sabah evden çıkacaktım ki kapıyı açtığım gibi Chan'ın üst katın merdivenlerden indiğini gördüm. Muhtemelen o da benim gibi işe gitmek için çıkmıştı, üstünde klasik takım elbisesi vardı.
Kapı aralığında donuk bir şekilde kalmıştım. Takım elbise ona her zaman bu kadar yakışıyor muydu? Oysaki önceden onu birkaç kereden fazla takım elbisenin içinde görmüştüm.
Kapı açık bir halde daha dışarı adımlamadan, gözlerim onu süzdü. Chan'la istemsizce göz göze geldiğimde birkaç saniye içinde kapıyı sertçe geri kapadım. Onunla bakışmak neden bu kadar zordu?
Tanrım... Çok komik görünmüştüm muhtemelen. Böyle görünmeyi kesinlikle planlamamıştım.
.
.
.
Son birkaç gündür iş dışında pek evden çıkmıyordum. Evde boş boş takılırken duyduğum zil sesiyle adımlarımı kapıya yönlendirdim. Kapıyı açtığımda karşılaştığım surat ile şaşırarak ona baktım. Seungmin'i görmeyi beklemiyordum.
"Seungmin?"
Pek düşünmeden daireye girmesi için kenara çekildim ve onun geçmesine izin verdim.
"Kaç gündür mesajlarıma bile bakmayınca kontrole geleyim dedim." dedi ceketini asmam için bana uzatırken.
Beni beklemeden salona doğru adımladığında gördüğü dağınık oda ile yüzünde şaşkın bir ifade belirdi. Koltukta olması gereken yastıkların birkaçı yerde duruyor, sehpanın üzerinde birkaç kirli bardak ve tabak vardı. Kanepenin üstünde ise yatmaktan dolayı büzüşmüş bir pike vardı."Eve ne olmuş böyle? Dağıtmışsın her yeri."
Seungmin bana şaşkınlıkla bakarken elimi enseme yerleştirip konuştum. "Biraz karışık sadece, abartma."
"Her neyse, bugün seninkini bizim kafede gördüm." dedi koltuğa yayılırken, "Yanında yeni bir kız vardı, kim o?"
Seungmin'in "seninki" derken Chan'dan bahsettiğini anlamak zor değildi. Koltukta rahatını bulduktan sonra cümlesini sürdürdü. "Yakın görünüyorlardı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Noise - Hyunchan
Fanfiction~Chan yorucu bir günün ardından dinlenmeyi hak etmişti. Ta ki alt kattaki komşusunun evinden kulak patlatacak kadar gürültülü olan şarkı sesleri yükselene kadar.~