İçindeki siniri dizginlemeye çalışıyordu Chan, her zamanki kanepede gözlerini tavana doğru yönlendirmiş bir şekilde otururken.Kafasının içinde dönen tek bir söz vardı ' Sinirimi bozan şey sensin.'
Pişmandı, neden öyle demişti ki? Ne diye sadece 20 yaşında olan ve neredeyse ergen sayılabilecek alt komşusunun başka birileriyle romantik anlamda buluşması sinirlendirmişti onu? Söylediği şey dudaklarından düşünmeden dökülmüştü, fakat niye düşünemeyecek kadar sinirlenmişti ki?
Aklına değişik ihtimaller gelince hemen kafasını iki yana salladı, değişik düşüncelerle kafasını doldurmamalıydı. O kızlardan hoşlanırdı, ki onun için Yeji bunun en büyük örneğiydi.Telefonundan yükselen arama sesiyle kimin aradığına baktı, Minho'ydu.
"Ne var?"
"Oh, sinirliyiz galiba?"
"Boşver, ne oldu?"
"Cuma akşamı Jisung'la bara gideceğiz, arkadaşlarımızı da davet ettik, sen de gel."
"Gelemem, işlerim var."
"Hadi ama, bahaneleri bırak artık. Bak, deli gibi içeceğiz bunu kaçıramazsın. Hem istiyorsan sana kız falan buluruz ha?"
"Benim sevgilim var Minho."
"Ah, doğru, Yeji.. yine unuttum kızın varlığını."
Chan, aklına aniden gelen düşünceyle söze atıldı,
"Peki geleceğim."
"Sonunda be, ne nazlıymışsın."
"Ama Yeji'yle."
"Ne?"
"Yeji'yi de yanımda getireceğim."
"Ciddi misin? O kız girdiği her ortamı mahvediyor, ne gerek var?"
"Abartıyorsun. Hem duydun, eğer o gelirse gelirim."
Derin bir iç çekişten sonra,
"Peki. Ama eğer kötü bir şey yaparsa onun saçlarından tutup avizeye asarım, haberin olsun."
.
.
.
Buluşma gecesi eninde sonunda gelmişti, akşam artık geceye yerini vermişti.
Bara neredeyse herkes varmıştı, Chan masada oturmuş Felix'le bir şeyler konuşuyordu. Minho ile Jisung, Changbin'le sohbet ediyor, Seungmin ise 'hangi içkiyi sipariş etsem?' diye düşünüyordu.Kapıdan içeriye giren iki kişiyle birlikte bakışlar onlara yönlendi,
"Ah, sonunda geldiniz Hyunjin, sizi bekliyorduk."
Hyunjin, ve yanında Mingyu onlara bakan gözlerin odak noktası olmuşlardı. Mingyu'nun bir eli Hyunjin'in belinde, başparmağıyla yuvarlak hareketler çizerken, Chan'ın gözleri başka bir yere odaklanamıyordu.
Gözlerindeki siniri genelde kimseye belli etmezdi, bu konuda yetenekliydi, fakat her ne kadar yetenekli olsa da çocukluk arkadaşı Felix onun bakışlarını anında fark etmişti. Bu sinirli gözleri tanıması uzun sürmemişti.
"Aslında biraz trafiğe yakalandık."
İkili yavaşça yerlerine geçerken Mingyu sevgilisine fazla nazik davranıyor, onun için sandalyesini çekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Noise - Hyunchan
Fanfiction~Chan yorucu bir günün ardından dinlenmeyi hak etmişti. Ta ki alt kattaki komşusunun evinden kulak patlatacak kadar gürültülü olan şarkı sesleri yükselene kadar.~