Ortalığı kasıp kavuran güneşin altındalardı.Sonuncu sınıflardan bir kaçı halı sahaya geçmiş,bir kısmı koşu antremanları yapıyor,bir kısmı da başıboş dolaşıyordu.Berat koşan grubun arasından sıyrılmak için bir aralık arıyordu.Fırsatını bulduğu ilk anda kendini tribünlere kurulmuş yine tüttüren Barış Alper'in yanına atacaktı.Kerem konusundaki hırsı gözüne bir perde çekmiş gibiydi.Ne kadar saçma işler çevirdiğini algılayamıyordu.
Berat sonunda istediği anı yakalayıp onu çoktan geçmiş en az iki üç metre önünde koşanların arasından kaçıp yavaşladı ve Barış Alper'in yanına doğru ilerledi.Çok geçmeden kıvırcık olanın yanına vardığında keyifli keyifli etrafı seyrediyordu.Boğazını temizleyip odağını kendine çektikten sonra gülümsedi.
"Selam,nabersin?"
Ancak Barış oralı değildi.
"Dün gece harika bir ördek yedim."
Barış Alper rahatsızlığını belli edercesine kaşlarını çattıktan sonra Berat'a döndü.
"Tanışıyor muyuz?"
Berat zafer sırıtışıyla onun sorusunu es geçti ve bacaklarını ısıtan İlkin'i işaret etti.
"Şu kız var ya?"
Barış refleks olarak dönüp gösterdiği kişiye baktı.At kuyruğu yaptığı saçları sakınan kızı süzdükten sonra geri döndü.
"Ee?"
"Onunla sevgili olman lazım."
Barış Alper kahkaha atarak sigarasını dudaklarının arasına yerleştirdi.Ancak Berat'ın oldukça ciddi bir teklif yaptığı suratından anlaşılıyordu.O yüzden kaşlarını kaldırıp devamını anlatmasını bekledi.
"Bak İlkin biriyle çıkmadan ben de onun kardeşiyle çıkamam.Evlerinde bir kur..."
"Gerçekten acıklı bir hikayeymiş."dedi Barış Alper onun lafını bölerek.Umrunda bile değildi.
"Ne yazıkki benim sorunum değil."
Berat pes etmeye niyetli değildi.
"Peki sana cömert bir teklifte bulunsam senin de sorunun olur mu?"
Barış Alper sırıtarak kafasını iki yana salladıktan sonra sigarasının son demlerini içine çekip yere fırlattı ve ayağıyla ezdi.
"Bir kızla çıkmam için bana para mı teklif ediyorsun?"
Berat kafasını sallayıp onaylayan mırıltılar çıkardı.Barış Alper onu ne kadar zorlayabileceğini merak ederek sordu.
"Ne kadar?"
"Yüz diyelim."
Bu sırada İlkin ısınmasını bitirmiş ve maça girmişti.Girdiği gibi ikili mücadeleye girmiş olduğu bir kızı yere sermesi ve öğretmeninin elini cebine atıp sarı kart göstermesine sebep olması bir olmuştu.
Berat suratını ekşitti ve tekrar kıvırcık oğlana döndü.
"Yüz elli."
Barış tribünden kalktı ve Berat'ın etrafında dolanmaya başladı.Berat hareketlerinin sonunun nereye gittiğini kestiremediğinden gerginlikle yerinde kıpırdandı.
"Masrafları da katmak lazım."dediğinde Berat gözlerini devirdi.
"Ya teklifimi kabul eder parayı alırsın ya da ben başka bir yol bulurum."
Bunu okulun en belalısına söyleme cesaretini nerden bulduğunu kendi de bilmiyordu.Yine de işe yaramış olacak ki Barış sırıttı.
"İki yüze anlaşırız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
10 things i hate about you|ilkin•barış
Fanfictionbut mostly i hate the way i don't hate you not even close not even a little bit not even at all