'o artık benim minik gardenyam.'

32 4 6
                                    

[Gardenia]

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[Gardenia]

Aralarında geçen tuhaf muhabbeten sonra ikisi de konuşmamıştı.Minho,chan'ın kurduğu cümlenin saçmalığına gülmüştü Chan ise utancından tekrar konuşamamıştı. Şimdi ise birlikte arabadaydılar sessizdi ikiside. Bir taraf hissizken bir diğer taraf duyguları tarafından ele geçirilmiş kalbinin hızını dizginleyemiyordu. kalbi tam olarak uzun koşu marotunundan sonra bir süreliğine dinlenirken nefesin kesikliği ve kalbinde ki çarpıntının kulaklarında olan gümbürtüsünün yankılanması gibiydi. O kadar gergin hissediyordu ki nefes alamıyordu aldığı nefesi ise sorguluyor unutuyordu. Minho tüm duygularından yoksunken, Chan tüm duygularını aynanda yaşıyordu.

Sessiz olan araba yolculuğunu biraz olsun canlandırmak için telefonunu arabaya bağladı. Işıkta durduğunda ise şarkı aramaya başladı. O an duraksadı Minho'nun en sevdiği şarkısını hatırladı. Minho'nun en sevdiği şarkısını tahmin edebiliyordu çünkü onu her gün balkondan gizlice izlerken boşa izlemiyordu. Öğrendiği çok şey vardı.Her izleyişinde onunla alakalı ne öğrenirse not ediyordu,bazen videolarını fotoğraflarını çekiyordu ama sadece o anlık çektiklerine bakıyordu ardından siliyordu, çünkü biliyordu ki minho bu durumdan hoşlanmaz ve kendisinide bu şekilde sapık gibi hissettiği için silerdi.

Minho bir zamanlar oldukça mutluydu; sahte de olsa gerçek de olsa mutluydu,mutlu görünmeyi severdi.Şarkı söylemeyi dans etmeyi de severdi bu nadirde olsa gerçekleşen anlarında her zaman elinde bulunan her hangi bir eşyayla şarkı söylerdi ve bu mutluluk dolu anına chanda şahitlik etmişti. O gün bağırarak bozuk İngilizcesiyle ' one last time ' ı söylemişti. Bazen dinlediğiniz yabancı şarkının sözleri oldukça yıkıcı olsada siz anlamını bilmediğiniz sürece o şarkıya büyük bir mutlulukla eşlik edersiniz ya Minho' da öyleydi. O gün deliler gibi şarkıyı tekrar tekrar açıp eşlik etmişti Chan ise sıkılmadan izlemişti.

Chan, Minho'nun tepkisini merak ettiği için şarkıyı açar açmaz gözlerini Minho'nun üzerine tutu. Dikkat çekeceğini düşünüp gözlerini hafiften ayırdı bedeni geriye yasladı. Minho başta minik bir gülümseme sundu Chan' da onun minik tebessümüne sırıtı. Sonrasında ise tepkisizdi Chan hem ortamın havasını değiştirmek hem de dikkat çekmek için şarkıyı mırıldandı. Sesinin Minho kadar güzel olduğunu düşünmesede söylemeye devam etti. Aynanda minho'yu kontrol ediyor şarkıyı söylüyor hem de yoluna bakıyordu. Konuşmak istiyordum ama ne konuşacağı ne söyleyeceği hakkında bir fikri yoktu. Minho'nun sessiz ve soğuk oluşu işi çok daha zorlaştırıyordu.

" Sanırım şarkıyı sevmedin... Oysa ki seveceğini düşünerek açmıştım." Söylediklerine kendini dahi inanmasa da sonunda konuşmuştu. Neden böyle bir şey dediği hakkında bir fikri yoktu belki de dikkat çekmek istiyordu. Söylediklerinin aksini Minho'dan duymak istiyordu.

" Belki de sadece yorgunumdur." Dedi minho. Gözlerini kapatıp geriye doğru yaslandı baş ağrısı çekiyordu. Favori ikilisi olan kahve ve sigara ihtiyacı vardı anca o zaman kendine gelebilirdi.

gardenia,Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin