' ihtiyacım olan aşktı ve görüyorum ki bu sen de yok.'

21 5 0
                                    

༺[Melty love]

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


[Melty love]

Günahkarın bedeninde içini saran ölüm korkusu,yaşlar gözünden aktıkça film şeridi gibi geçiyordu geçmişi gözünün önünden. Bu kısa hayatına keşkelerini doldurdu,pişmanlıklarıyla azap çekti. Sıradan bir hayata atıldı yine de günahları peşinden gelmeye devam etti. Zaten günah bir kaçınılmazdı, seni ölüme kadar sürükler yine peşini bırakmaz.

İki seçeneğiniz vardır; ya günahlarınızla yaşamaya devam etmek ya da ölüm... sizin tercihiniz nedir? Minho'nun tercihi ölümdü ama başarısı sıfırdı.

Yaşananlar kolay değildi, yaptığı şeytanlıklar az değildi. İsteyerek düşmediği bu yolda insan dışı çok şey yaptı. Kendisinden korktu; yaptıklarından,yaşatıklarından. Ölümse ona daha kolay geldi... Ölüm ardı büyük bir azaptı. Yaşadıkça azabı her geçen gün artıyor gibi hissediyordu günahları peşinden ikiye katlanıyor,kendini bu dünya ait hissetmiyordu. Bir o kadar da ölmekten korkuyordu,ölürse eğer bu azabı işlenmiş günahların acısını çekebilecek miydi?... Dayanabilecek miydi diye sorulmaz, acıyı çekebilecek miydi denilir. Dayanmak bir zorunluluktur,kaç kez orada acısını son damlasına kadar yaşayıp tekrar tekrar doğacaktı. Her günahların sonuydu. Acısını çekmek ise vicdanen insanı duygulardı. Dünyaya insana aitti.

Kendince açıklamaları vardı yine de temel bir gerekçe asla sunamıyordu. Kabul ettiği çok şey vardı; onu değiştiren şeyin 'aşk ve para' olması gerekçeğiydi. Para uğruna bir pisliğin altında ezilmeyi göze almıştı bunu da sonradan görmüşlüğüne verdi ya da ciddi bir akılsızlıktı.Bir can alacak kadar aşık olması... Buna bir yorumu yoktu her açıdan kötüydü. Kendisi dokunmadı. Asla dokunmadı yine de plana karşı çıkmayıp destek verdi gözlerinin açıldığı ilk an ise başından vurulmuşa döndü. Düşündü; 'ben bunu nasıl yapabildim diye?' kat kat hassas olması gerektiği konuda cani oldu. 'Plana ayak uyduracak kadar cani miyim' dedi,aslında çokça şey dedi. Kafasında milyonlarca şeyler geçti tekrar tekrar kendisinden korktu...İçi ürperdi; 'Bu ben miyim?! 'dedi kendisine. gerçekten... O zaman ki minho gerçekten kendisinde miydi?

Minho köyde anneannesi ve dedesiyle acısıyla tatlısıyla sıradan bir hayat yaşarken ne ara buralara gelmişti? Ne ara kendini kaybetmişti. Belki de en başından aklı yerinde değildi,kim bilir belki de temelde minik Yang Jeongin yatıyordu.

İlk ölümü bilir misiniz?... Yakınınızdan birinin ölmesi... Bu duyguyla kaç yaşında karşılaştınız?

Minho bu duyguyla doğduğu ilk an karşılaştı ama bilmedi. Annesinin ölümünü bilmeyecek kadar küçüktü yaş aldıkça anladı hep bir köşesinde eksiklik hisseti ama yine de taze bir ölümü ilk kez Yang Jeongin'de tattı.

Nasıl desem... Kulağa ürkünç geliyor ve bu asla değişmiyor, bitmiyorda. İlk gün sen de ölmek istersin,ilk hafta inanmazsın,birinci ayında yasına devam edersin-inanma başlarsın,ilk yılında öldüğüne inanır;aklına geldikçe ağlarsın. Bir şekilde acısı ilk günkü gibi kalmıyor devam ediyorsun hayatına,inanıyorsun. Gülüyorsun,eğleniyorsun... Hayat devam ediyor.

gardenia,Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin