'bütün bu olanlardan önce nasıl birisiydim?'

60 7 4
                                    

Balkonda soğuk havanın tadını çıkararak ağlıyor,kaçıncı kez yaktığını unutuğu sigarasını isteksizce yudumluyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Balkonda soğuk havanın tadını çıkararak ağlıyor,kaçıncı kez yaktığını unutuğu sigarasını isteksizce yudumluyordu. Gözyaşları hızla akarken ses çıkarmadan ağlamaya özen gösteriyordu,kimse yanında yoktu buna rağmen izleniyor olmaktan korktuğu için hıçkırıkları arasında adeta boğularak ağlıyordu. Sakinleşmeyi beklediği her saniye kalbinin gümbürtüsü yükseliyordu,bu gümbürtü hem fiziksel hem de zihinseldi;kendisine fiziksel acıyı ve bir insanın bıraktığı büyük acının izini temsil ediyordu.

Her an her saniye inancı kalmadığı tanrıya dua ediyordu; ' bir an önce tanrıya ulaşmak istiyorum.' diyip dururdu. Aslında tanrının ona kucak açtığını uzun süredir kendisini beklediğini düşünüyordu lakin kaderin de ölümün kendi ellerinde olduğuna inanıyordu; bunun için çok çabalıyor inanç ve istekle deniyordu lakin başarıyı sağlayamamıştı. Günbegün kendini buna hazırlıyordu,başarısız olduğu her an için lanetler savurur günlük yaşamına dönüyordu.Her gün uyandığında, uyandığı için lanet okurdu, gün içinde gücü varsa ölmeyi denerdi birkaç deneme sonucu buna ulaşamayacağını anladığında tanrıya dua etmeye başladı. Günün sonu iki kuruş para için iğrenç insanların elinin altında çalışıp yorgun bir şekilde kendini eve atmakla bitiriyordu.

Ölümü kendisi için bir hediye gibi hissediyordu. Hayattın zorluklarından çektiği açıdan ötürü ölmek istemiyordu,ölmek; kendisi için kolay bir tercih meselesiydi. Hep kendine ' Dünya'da yaşayıp yaşamamak istemediğimizi sormadan dünya gönderildiğim için bugün de bu zalim dünyanın acısınından ötürü ölmek istiyorum. ' derdi. Kesinlikle haklı olduğunu da düşünürdü.

Cennet gibi bir yer varken biz insanoğlu neden buradayız? Her insanın kendince buna açıklaması vardır. Bazıları buranın imtihan dünyası olduğunu iddia eder, bazıları inancı gereği Adem ve Havva' nın yaptığı yanlıştan ötürü dünyaya tanrıya kulluk etmek için olduğumuzu söyler. Tam bir sebebi yoktur, kesinlikle inanca bağlıdır ama kendisinin bildiği ya da inanmayı istediği tek doğruluk vardır o da; bu dünya sorgusuz sualsiz gelirken aynı şekilde tekrardan var olduğumuz yere dönmenin hiçbir cezaisi olmayışıdır.

Her gün kafasında dolanan milyonlarca soruya cevap bulmaya çalışıyordu. Kafasını öyle kemiriyordu ki bu sorular... Aslına bakılacak olursak hepsine bir cevap bulmuştu lakin pek hoşuna giden cevaplar değildi. Onun tek sorunu erkek arkadaşıyla olan ayrılığının getirmiş olduğu depresyon değildi,ayrılık yalnızca kendisini tekrar sorgulatırmıştı. Bugüne kadar 'aşkı' için yaşardı ama bu aşkı yaşamadan öncede ölmeyi dilerdi,onunlayken tekrar tekrar diledi, ondan sonra daha çok diledi. Onu ölüm arzusu her zaman vardı ve böyle devam ederse var olmaya devam edicek başarıya ulaşacaktı ve bu başarı kendisi için kurtuluşun olduğunu düşünüyordu.

İnsanoğlu neden dünyada yaşamayı tercih etsin ki? Tanrının dediği gibi bir yer varsa neden bu acıya devam etmeyi tercih etmeli ki. Sonsuzluk içinde yaşamak varken en fazla seksen küsür yaşanılacak dünya neler sığdırma çalışıyoruz.. aşk, akademik başarı,aile memnuniyeti,kariyer, evlilik,aile, ölüme giden yolla kadar çabalamak ve asla mutluluğu görememek. Bu her insan için geçerli değildir bazıları doğuştan rahattır bazıları ise daha doğmadan bahtsızdır. Minho da öyleydi daha doğmadan en büyük bahtsızlar geçirdi.

gardenia,Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin