pullar olabilirdi,çıkartmalar.,kartpostallar veya yiyecek paketlerinden çıkan bedava hediyeler. futbolcu kartları hatta film posterleri ya da kurgusal kitaplarda olabilirdi. fakat hiçbiri değildi
teneke kutulardı.
ve bunlar,sadece barış alper'in zeki oluşuyla açıklanabilirmiş gibi görünüyordu.
barış alper'e göre zeka konusundaki şöhreti hem rahatsız edici hem de hak edilmemiş bir şöhretti. sırtında bir çuval tuğla kadar ağır bir yüktü bu.
aptal olduğundan değil,aptallık ona çok uzaktı. yetenekliydi ve çevresindeki yaşıtlarına göre zekiydi de.
onu farklı kılan tuhaf görünümüydü. kıvır kıvır saçları boyanmaktan isyan ediyordu. bir de yaşına göre fazlasıyla kaslı olan vücudu vardı.
görünüş kaderdi. barış,nefret ettiği aşırı zeki itibarını böylelikle kazandı. nefret ediyordu,çünkü bu itibarı hak etmediğini biliyordu. nefret ediyordu,çünkü buna layık olmanın,zekice şeyler söylemenin baskısını hissediyordu.
sonuç olarak daha büyük tuhaflıklara sığındı, bu henüz bir başlangıçtı. işte bu yüzden teneke kutularla ilgilenmeyeyi seçti.
ebet bismillah diyorum basliyorum
nasi olcak inanin bilmiyorum ama lutben güzel olsun ya😭🙏
neyse seviyom sizi
baiiii