Derler ki insanın vicdanı berraktır. Merhameti içinde saklı bir hazinedir. Taçları beyaz, etekleri upuzundur. Hazinesini elinde tutar, boynu hep diktir.
Derler ki sözler cam kırığıdır. İçindeki maskelere batar, kanatırdı. Bir kız çocuğunun duaları...
Avuç içinde sakla merhametimi, gün gelecek göreceksin; vicdan kafesini.
Günlerden 13 Temmuz, BLANC kraliyetinin vakasından ölen ikinci kişi. Otopsi raporunda hiçbir şey çıkmadı. Kayıtlara cinayet olarak işlendi. Çünkü Belda Morel intihar etmemişti, intihar etmeye mecbur bırakılmıştı. Günlerden 13 Temmuz'du. Oliver Morel, artık kimsesizdi. Babası intihar etmişti annesine ise intihar süsü verilmişti. İki kişinin ölümü de aynıydı ama detayları çok farklıydı. VI ne anlama geliyordu? John Adin, bununla ilgili de bir ipucu verir miydi? En önemlisi John Adin, bunları nasıl biliyordu? Kimin tarafındaydı? Bugüne bakarsak, bir aile daha bozulmuştu, şimdi geri de o ailenin filizlenen tohumu kalmıştı.
Onu korumam gerek, dedi Akay Uraz. Annesini böyle öldürdüler, ona da elleri uzanırdı. Babası gözlerim önünde kendini alnından vurdu, o çocuğa elleri değerdi.
Max, Akay'ın gecede parlayan mavi gözlerine baktı. Kaşları sertçe çatıldığında ne olduğunu anlayamadı. "Akay," dedi sesini düz tutabilmek için. "Ne oldu?"