yorum atmazsan evını bulurum.(tehtıd)
❀•°•═════ஓ๑♡๑ஓ═════•°•❀
"Of, yeter. " diye hayıflandı kahve saçlı, karnı ağrıyordu bugün. Geçen gün annesini dinlememiş inatla şort giymişti, şimdi de karnı ağrıyordu.
"İyi misin Min? " onu merak eden arkadaşına kafa salladı. "iyiyim Innie, karnım ağrıyor biraz. "
"Dayanabilir misin ki? " Minho'dan cevap gelmeyince tekrar sordu. "Aileni arayalım istersen. "
"Annemler iki günlüğüne şehir dışına çıktı, toplantıları var yine. "
"Jisung'un ailesi alabilir mi? "
"Beraber gittiler. " Jeongin biraz daha düşündü.
"İzin alalım, Jisung götürsün seni. "
Arkadaşının kabul etmeyeceğini biliyordu, ikna etmeliydi yoksa asla dayanamazdı. Minho'nun en sevmediği şey karın ağrısıydı belki de.
"Minho yapacak bir şey yok, Jisung götürsün seni. Dayanamazsın sen. "
"Jisung kabul etmez bunu. " Jeongin kaşlarını çattı.
"Bir etmesin bak nasıl sikiyorum onu. " dedi sert bir sesle. Minho bununla gülerken zil çaldı, Jeongin hızla Jisung'un yanına gitti. Jisung ilk kez yanına gelen çocukla şaşırdı.
"Minho'yu eve götürmen gerekiyor, karnı ağrıyormuş. " Jisung anlam veremedi, ne olmuştu da karnı ağrıyordu? Hasta mıydı?
"Tamam." dedi sadece.
Müdür yardımcısının yanına gidip durumu anlattı, yaşlı adam bir kağıt parçası verdi ona.
"Yarın ailenize imzalatıp gelin. " Jisung elindeki kağıdı katlayıp cebine koydu, Minho'nun yanına ilerledi.
Sınıfa girdiğinde sırayla bütünleşmiş bir şekilde yatan bedeni gördü, cidden kötü olmalıydı. Sırasına ilerleyip omzuna dokundu.
"Minho kalk hadi, eve gidelim. "
"Ben kendi-"
"Gidemezsin." gelen sert ve tok sesle Minho sustu, zaten kavga edecek durumda değildi.
Jisung onun fazla ağır olmayan çantasını aldı omzuna, kendi çantasını da alıp yanındaki bedenin belinden tutarak sınıftan çıktı. Karnı ağrıdığı için yavaş yavaş ve destekleyerek yürütüyordu.
Okuldan çıkınca en yakın banka oturdular, jisung telefonunu çıkartıp birini aradı. Minho ise sessizce onu izliyordu.
"Alo, Changbin. Kanka abin buralardaysa arayıp bizi almasını söyler misin? Eve atsın bizi. "Kısa süren bu konuşma sonrasında Minho mavi saçlıya baktı.
"Gerek yoktu, otobüse bindirsen yeterdi Jisung. " mavi saçlı göz devirdi.
"Ama yapmadım Minho. "
٭٭٭
Sonunda eve girdiklerinde Minho kendini koltuklara attı, karnını ovalıyordu. Jisung direkt mutfağa ilerlerken kendisi de ayaklandı, üstünü değiştirmesi lazımdı.
Fazla kalın olmayan bir uzun kollu ve eşofman giydi, alt kaya indiğinde Jisung ona geçen gün annesinin yaptığı çorbayı getirmişti.
Mavi saçlı çorbayı sehpaya bıraktı, salonda yer alan dolaba ilerleyip ağrı kesici çıkarttı.
Minho doğrulup ona baktı, mavi saçlıyı adım adım izliyordu. Mavi saçlı en son yanına oturup çorba kasesini eline alında gülümsedi. Ağzına doğru gelen kaşığı reddetmedi, zaten sadece yatmak istiyordu. Gözlerini kıpırdatmak bile canını yakıyordu sanki.
Sıcak çorba içini ısıtmıştı, kahvaltı yapmadığı için açıkmıştı. Jisung ona ilacını içirince artık daha iyi hissediyordu.
"Teşekkürler Jisung, sen okula dön. Ben kalanını hallederim. "
"Sen tamemen iyileşene kadar gitmeyeceğim Minho. "
Minho gülümsemesini saklamaya çalıştı, neden aptal gibi sırıtıyordu ki?
Jisung boş kaseyi mutfağa götürürken çok uykusu olduğunu fark etti, uyumak istiyordu. Koltukda değil, odasında, sıcak yatağında uyumak istiyordu.
Ayaklandı ve odasına ilerledi, yatarken rahat etmek için kısa kollu giydi. Yatağa yattıktan bir süre sonra yanında bir ağırlık hissetti, yatağa oturan bir ağırlık.
Açılan yorgan, yatağa giren beden ve belindeki kollar... Minho tam şu an tüm kontrolünü kaybetti, arkasını dönüp sarıldı ona sarılan bedene.
Vücuduna nüfus eden sıcaklık iyi hissettiriyordu, tek eliyle sırtını okşayan beden ise uykusunu getiriyordu. Minho uyumak istemiyordu, saatlerce arasında olduğu sıcak kolları hissetmek istiyordu.
Ama uykusuna yenik düştü.
**•̩̩͙✩•̩̩͙*˚ ✦ ˚*•̩̩͙✩•̩̩͙*˚*
Kahve saçlı beden hala belindeki kolları hissediyordu, güzeldi. İyi hissettiriyordu. Yavaş yavaş bilinci yerine geliyordu, kimin kollarındaydı?
Jisung.
Delicesine aşık olduğu Han Jisung'un kollarındaydı.
Gözlerini araladı ve etrafa baktı, Jisung uyuyordu. Onu uyandırmak istemiyordu.
Yüzünü inceledi biraz, küçük dudaklarını, büyük ama keskin bakışlı gözlerine baktı. Neden onu sevmiyordu? Neden Minho'ya aşık değildi?
Ya da
Öyle miydi?
✧─── ・ 。゚★: *.✦ .* :★. ───✧
Kızlar bu kadar oldu yıne bombos ama bırden bıre sevgılı olamazlar
Bu arada saka maka yorum yapın bok gıbı hıssedıyorum