TANITIM

11 2 1
                                    

LEYAL

Saint Avangeline - Lilith


Larin, yıllardır sahip olduğu genlerine minnettardı.

Yüzyıllardır — hatta hâlâ devam eden avclık ona ailesinden kalmıştı. Avcılığı seviyordu. Onu özgür hissettiriyordu.

Arabadan indi ve yüksek taşlarla inşa edilmiş okul binasına girdi. Pelerinini düzelterek koyu kahverengi saçlarını omzundan attı ve ortak bina kapısına doğru ilerledi.

Etrafa yayılan kokudan midesi bulanmış hissetti. Kan Kokuyordu.

Kan. Karanlık. Larin'in hoşuna gitmeyen nadir şeyden ikisiydi.

Söylenenlere göre şehirde vampir sayısı son aylarda artmıştı ve kimse bunun sebebini öğrenemiyordu. Bakanlığın özel emriyle bölgede kullanılan mine çiçeği zehiri bile bir işe yaramıyordu. Sonuç olarakta avcılar yeniden işlerinin başına dönmüştü.

Dünyadaki insanların vampirlerden, doğa üstü olaylardan haberi yoktu.
İstanbul kadar büyük bir şehir olan Sipahi'de özel güçlere sahip çocukların okuduğu bir özel okul vardı. Yurtdışında, Amerika'da bu okuldan bir tane daha vardı. Sipahi'deki öğrencilerin hepsi aileden veya doğuştan özel güçlere sahipti. Bir şekilde dünyadan gizli kalmayı başararak bir arada yaşıyorlardı.

Larin'de onlardan biriydi ve bir avcıydı. Özel gücü ise, her şeyi kül etmekti.

Larin, ortak bina salonuna girdiğinde birazdan başlayacak olan ders için sırasına oturdu.

Ada "Hoşgeldin, nerelerdeydin?" diye sorduğunda arkadaşına döndü.

"Biraz geç uyumuşum." arkasına yaslandı ve şapka uçları altın işletmelerle süslenmiş siyah pelerinini çıkarıp sandalyesine astı. Açık kahverengi gözleriyle uyumlu olan işlemeler onu daha ihtişamlı gösteriyordu.

Ada sırada ona biraz daha yaklaştı ve kimsenin duymadığı dan emin olarak konuştu. "Bakanlık vampirler biraz daha yakalanmazsa büyük bir yasak getirmeyi planlıyor. Annemler yemekte konuşurken duydum."

"En fazla ne yapabilirler?" Selen, küçümser bir ifadeyle omzunu silkti ve öndündeki küreye odaklanmaya devam etti.

Larin "Yakında bulunurlar merak etmeyin, daha fazla saklanamazlar." dedi ve kafasını sırasına koyup gözlerini kapadı. Dersleri iyi geçsede bugün hiçbir şey için enerjik hissetmiyordu. Sanki ruhu başka bir şeye, varlığa bağlıydı ve onu aşağı çekiyordu.

Ders bittiğinde, öğle arası için yemekhaneye gittiler. Birkaç derse daha girdiler ve gün bitti. Ada ve Selen birlikte bir yere uğrayacaklarını söyleyerek Larin'den ayrıldı. Larin, birkaç tanıdığı kişiye selam verdi ve koridorda ilerleyerek dolabını açıp içine kitaplarını koydu. Pelerinini geri giydi.

O his hala onu rahatsız ediyordu. Sanki biri tarafından izleniyordu, kalbi uzun zaman sonra böyle huzursuzdu. Bu durum tuhafına gitsede sorgulamadı. Son zamanlarda dönen olaylar istemsizce onu da etkilemiş olmalıydı. En yakın zamanda revire görünmeyi aklının bir köşesine not etti. Kahverengi uzun saçlarını geri atarak okuldan çıktı. Son model arabasına bindi. Şoförü Bay Tan'ı birkaç saat önce arayıp bugün arabayı kendisi sürmek istediğini söylemişti.

Evlerine giden yol orman yolundan geçiyordu. Lüks bir malikanede yaşadıklarından zenginlerin evleri genelde dağlık bölgedeydi. Larin, son zamanlarda favorisi olan bir şarkıyı açtı ve orman yolu boyunca sürmeye devam etti. Rüzgar tenini sıyırıp geçti, kendini özgür hissettiği anlardan biride buydu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 29 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

LEYALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin