13-

594 48 9
                                    

Jungkook;
Taehyung'a yazdıktan sonra üzerinde uzandığım yatağımdan kalkmak için hareketlendim. Okuldan geldikten sonra hiçbir odanın ışığı açık olmadığı için doğruca odama koşup kapımı kapatmıştım.

"Taehyung piçi gelince kendisine ne söyleyeceğim şimdi? Karanlıktan korktuğumu söylersem dalga geçer, of Jungkook, kahrol." Sağ elimi yumruk haline getirip kafama birkaç kez vurup ovalarken, telefonumu açıp karanlık odada ışığı açmak için telefonumun flaşını açtım.

Kapının köşesinde duran lambayı görmemle birlikte elimi üstüne götürüp ışığı açmayı başarırken, mutlulukla gülümsedim.

"Şükürler olsun." Beyaz ışıkla aydınlanan odama bakarken, etrafa saçtığım kıyafetlerimi görünce, gülen yüzüm düştü.

Kıyafetlerimi yerden toplayıp tek tek katlarken, dolap kapağımı açıp en dibe yerleştirdim. Kirli kıyafetlerimi temizlerin arasına sıkıştırdığım için daha sonrasında kafayı yiyeceğimi biliyordum.

Aradan geçen dakikalar sonrasında Taehyung'dan herhangi bir ses gelmiyorken, telefonumun ekranını açtım.

Jungkook x Gülüm (🌹)

Jungkook;
Nerede kaldın Taehyung?

İletildi.

Görüldü. 01.22

Gülüm (🌹);
Kapının önündeyim bebeğim
Kocana kapıyı aç
01.23

Jungkook;
Taehyung...
Korkuyorum |
Çok üşeniyorum
Ben sana pencereden atayım evin anahtarlarını, sen gel
Çooookk uykum var da🎀

Gülüm (🌹);
E zıbar o zaman Jeon
Gidiyorum ben

Jungkook;
Ya!
Ya sen ne kadar da kütüksün!!
Gel işte

Gülüm (🌹);
Kapıdayım, gel hadi

Jungkook;
Pencerenin altına gel
Yukarıdan sana sesleneceğim

Gülüm (🌹);
Çakacağım şimdi ağzına ha
Tamam amk
Çık pencereye

Görüldü.

***
Jungkook;
Taehyung'un sorun çıkarmaması, buraya kadar gelmesi beni mutlu ederken, masanın üstüne fırlattığım anahtarları elime alıp pencereyi açtım.

"TAEHYUUNG!" diye bağırıp buraya gelmesini sağlarken, siyahlar içinde adımladığını görünce kaşlarım çatıldı. "Hırsızlığa giden herifler böyle giyinmiyor, Azrail misin lan sen?"

"Aynen Jeon, Azrail'im." Kafasına taktığı şapkasını çıkartıp yüzünü görmemi sağlarken, anahtarları elimden aşağıya bıraktım.

"Çok konuşma, yukarıya gel."

"Hayırdır rapunzel, prensine ne zamandandır emirler veriyorsun sen?"

"Dalga geçme, çık hadi yukarıya."

Çimlerin üstüne düşen anahtarları almak için eğilip tekrardan doğrulurken, pencerenin altından ayrılmak için adımlamaya başlamasını hülyalı gözlerle izlemeye başladım. Uzun vücudu görüş açımdan çıkarken pencereyi kapatıp odanın kapısını açmak için birkaç adım koşuşturdum.

Kapı kulpuna yasladığım elime baskı yapıp kapıyı açarken, dış kapının açılmasıyla beraber alt dudağımı ısırdım. "Salonun ışığını aç."

Karanlık olduğu için ne yaptığını göremediğimden ötürü söylediğim sözü harfiyen yapıp ışığı açmasıyla birlikte rahatça nefesimi saldım. "Teşekkür ederim."

Odamdan ayrılıp salona doğru ilerlerken, üstüne giymiş olduğu deri ceketini çıkarttığı vakit, "Askıya as." dedim.

"Ee, niye beni çağırdın?" Beklediğim soruyu sormasıyla birlikte ne söyleyeceğimi bilemezmiş gibi koltuğa yayılırken sağ elimi saçlarımın arasına daldırıp kaşırken, karşıma geçmesiyle birlikte söze atladım.

"Jimin ile birlikte pijama partisi yapacaktık. Ailesi izin vermediği için gelemedi, ben de okuldan sadece seni tanıdığım için çağırdım seni, bu kadar."

Tek kaşı havaya kalkarken, benim gibi yayılıp elini saçlarının arasına daldırdı. "Beni bunun için çağırdığına emin misin?"

Kafamı hızlıca sallarken, kahkaha attı. "Siktir oradan. Şimdi şamatayı bırak ve beni ne için çağırdığını söyle."

"Ya yemin ederim Taehyung, hem ailem yokken çok yalnız hissediyorum. Birinin evde olmasına ihtiyacım vardı." Beni duymazlıktan gelirken, ayağa kalkıp kendisine dik dik bakarken, "Aç mısın?" diye sordum.

Kafasını telefonundan ayırmadan onaylar anlamda sallarken, gözlerimi devirip mutfağa doğru adımladım. Işığını açıp tezgahın önüne gelirken, çekmecelerden birini açıp görüş açıma giren tavayı almak için eğildim.

Arkamda birinin varlığını hissetmemle birlikte elimdeki tavayla dönüp arkadaki kişiye hızlıca vurdum. "ANNENİ SİKEYİM, ARKAMDA NE İŞİN VARDI?!"

Aldığı darbeyle birlikte yere düşen Taehyung'a büyümüş gözlerle bakarken, ambulansı aramak için cebimden telefonumu çıkarttım. "Al sana rapunzel, çirkin prens."

Attractive Bum || TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin