"YAAA İPEEKKK. GENE Mİ KIYAFETİMİ SEN ALDIN!" Aşağıdan gelen sesle yüzümü buruşturdum. Gene ev arkadaşım bir boklar yemişti demek ki, "Gene ne yaptın Allah'ın cezası?" "Ama aşkım çok ayıp yaa. Alt tarafı kargo gelen kıyafeti giyip eğlenceye gittim." Şaşkın bakışlarımı görünce yerine daha çok sindi. "Tamam ya özür dilerim." "Benden değil öyküden özürünü dile ipek." Kafasını onaylar biçimde aşağı yukarı salladı, sonra yerinden kalkıp aşağı inmeye başladı.
3 saat sonra
"KIZLAAAARRR AAAAAAAA." Diye çığlık atmamla ipek ve öykünün dibimde bitmesi bir oldu. "NOLDU MELİSA." Kulağımın dibinde bağıran ipekle yüzümü buruşturdum. Kızın ayarı yoktu, "HAYAL ETTİĞİM ŞİRKETTE ÖZEL ASİSTANLIK KAZANMIŞIM." İpek ve öykü birden sarıldı ve tebrik ettiler.
"O zaman hiç reddetme kutlamaya gidiyoruz." İpekle birbirimize bakıp güldükten sonra kafamızı aşağı yukarı salladık. Öykü tekrardan sarılınca mutlu olmuştum, öykü böyleydi. Çocuk ruhlu, herşeyi fazlasıyla abartan, mutluydu ve enerjikti. İpek ise tam tersiydi, olgun, herşeyi yerinde hisseden, duygusuzdu. Bense ikisinin tam arasıydım. Kişisine göre çocuk ruhlu, kişisine göre olgun davranırdım. Enerjiktim, herşeyi yerinde hissederdim, ama karşımdaki kıymetli birisiyse herşeyi abartan taraftandım. Bizim üçlü grubumuzda böyle, bir tane daha arkadaşımız vardı. Elif, bize ihanet etmesi sonucu yaptıklarını ailesine anlattık ve iletişimimizi kestik.
Akşam olmuştu, ve ben daha hazırlanmamıştım. İpeğin gelip bana "Ya melisa hala hazırlanmadın mı?" Diye bıkkınlık dolu sorusuyla şirince sırıtıp kapıyı yüzüne kapattım. Hemen dolaptan çıkarttığım göğüs dekolteli, kısa kırmızı elbisemi giydim. Rimel,allık ve bordo ruj makyajımı yaptıktan sonra saçımı dalgalandırdım ve hazırdım. Giydiğim siyah topukluyla mükemmel olmuştum.
Kombin👆🏻
Kapıyı tekrar açtığımda sinirli bir yüz ile karşılaştım. Sonra üzerimi süzdükten sonra sırıtmıştı. "Helal kız 5 dakikada aferin." Dedi, o sıra diğer odadan öykü çıktı. "O zaman gidiyoruz?" Diye sordum. İkiside onayladıktan sonra telefonumu ve evin anahtarını alıp çıktık. Öykünün arabası tamirde olduğu için benim motorumlada gidemeyeceğimiz için taksiyle gitmeye karar verdik.
Gideceğimiz eğlence mekanına varınca "Ne kadar tuttu abi?" Diye sordu öykü. Taksici fiyatı söyledikten sonra ipek ödedi ve sırayla taksiden indik. Daha önce hiç gelmediğim için şarkı başımı ağrıtmıştı, "Buraya gelmek zorunda mıydık." Diye kendi kendime konuştum. İçeri girmek için kimliğimizi gösterdikten sonra içeri alındık. Oturduğumuz masanın tam arkasında öpüşen çift vardı ve midemi bulandırdı. Aşka inanmıyodum. Gereksiz, zaman kaybı olduğunu ve acıdan başka birşey hissettirmediğini düşünüyordum.
O sıra yanımda bi kıpraşma hissettim ve o tarafa döndüm. "Buyrun, kimsiniz? Ve otururken izin aldınız mı?" Diye sordum yanımdaki adam sırıtıp "Oturduğuma göre izin almama gerek kalmadı." Ağzını yaya yaya konuşan adama sinir olmuştum. Elimin tersiyle yüzünün ortasına yapıştırdıktan sonra kalkmıştım. "SENİ OROSPU!" Diye saçıma yapışınca çığlık firar etmişti dudaklarımın arasından. O sıra gözümün önünden bir yumruk geçti, ve arkamdan inleme sesi duydum. Ses duymamla saçımın serbest kalması bir oldu, arkamı dönüp erkekliğine tekme attım ve tükürdüm "Anan orospu, siktiğimin sokuğu." Önüme dönüp beni kurtaran kişiye teşekkür ettim. Sonra kızları alıp geri döndüm. Fazlasıyla kalmıştık bile, ipek içmesine rağmen sarhoş olmamıştı ancak öykü çoktan sarhoş olmuştu ve şarkı söylemeye başlamıştı.
"AH CANIM SEVGİLİM, DERİN BİR OKYANUSTAYIM. HİÇ KİMSE GELMİYOR, BIRAK BENİ UNUTAYIM. EN AZINDAN BUGÜN. BUGÜNDE SON BAHARDAYIM, SORACAK OLURSAN. BEN ŞİMDİ UZAKLARDAYIM." Arada garip çıkan kelimelere gülüp yürütmeye devam ettim. En sonunda eve geldikten sonra susturmak zorunda kaldık, çünkü ev sahibi evden atmak için sebep arıyodu. Buda ona sebep olurdu, kapıyı açtıktan sonra içeri girdik.
"İpek sen şuna kahve hazırla bende bi duşa sokayım kendisine gelsin en azından." İpek dediğimi onaylayıp mutfağa doğru gitti, bende üst kata çıkartıp duşa soktum. Evet ev iki katlıydı en üst katta olduğu için alt katı ve üst katı bir satıyolardı, bizde satın almıştık. Tenine değen buz gibi suyla titremişti. Birazcık ayıldıktan sonra bornozuna sarıp odasına götürdüm. Öykü üstünü değiştirirken bende üstümü değiştirip makyajımı çıkarttım ve ev topuzu yaptım. Öykünün odasına girdiğimde uyuklamaya çalıştığını gördüm, "Uyumak yok öykü hanım. Kahvenizi içiceksiniz kendinize geldikten sonra uyuyacaksınız." Dedim ve koluna girdim, dikkatli bir şekilde aşağı indirdikten sonra salona geçtik. İpekte kahveyi hazırlamış bekliyodu, kahveyi içirdikten sonra ayılmış olmalı ki başını tutuyodu. "Oğlum bu baş ağrısı ne amınakoyim." Dedi. Mükemmel, ayıldıktan sonraki ilk cümlesi küfürle bitiyo. Göz devirdim "Küfür etmee!" Diye uyardım. O sıra ipek bana imâlı bir şekilde bakıp sırıtttı. Aklına ettiğim küfür gelince istemsizce bende güldüm.
"SENİ OROSPU!" Diye saçıma yapışınca çığlık firar etmişti dudaklarımın arasından. O sıra gözümün önünden bir yumruk geçti, ve arkamdan inleme sesi duydum. Ses duymamla saçımın serbest kalması bir oldu, arkamı dönüp erkekliğine tekme attım ve tükürdüm "Anan orospu, siktiğimin sokuğu."
"Ne oldu sırıtıp duruyosunuz?" İpek öyküye anlattıktan sonra kahkaha atmaya başladılar. "Tamam suzun necmettin amca evden atmak için bahane arıyo atmasın bizi şimdi." Dedim herkes onaylarken odalarımıza dağıldık ve uyumaya başladık. Heyecandan zorsa olsa uyumuştum. Yarın ilk iş günümdü, umarım patronum çekilir biri olur ve ilk günden fazla iş vermezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ya İmkansızsak?
ChickLitAçıklamayı okuyup geçmeyin. Şans verin. Birbirine aşık olan iki çift çocuk sahibi olamayınca boşanmaya karar verirler. Pekii, boşanma esnasında hamile kalan kadın boşandıktan sonra uzaklaşırsa? Ve bundan haberi olmayan adam kadın uzaklaştıktan sonra...