Derin nefes al...
Ver..
Al..
Ver..
Tamam yapabilirim..Elini kaldırıp nazikçe kapıya vurdu. Kapı girişinden herhangi bir ses gelmiyordu henüz. İçerisi ölüm sessizliği ile yıkanmış gibiydi. Kapı açık görünüyordu ama kimsenin olmadığı barizdi. Duymamışlar mıydı? Valizinden dolayı bir alt basamaktan uzanmıştı zile. Boyu kısa olduğu için yeterince şiddetli basamamış olmalıydı.
Uyuşan parmakları ile kurpu sıkıca kavradı ve var gücüyle bir basamak daha yukarı çıkardıktan sonra tekrar zile uzandı.
Zil gayet sesli bir şekilde çalıyordu. Öyle ki açık kapıdan kendisi bile duymuştu bu rahatsız edici notaları.
Kafasını uzatıp içeriyi kontrol etmeye çalıştı ama bunu yaptığında ayağı bir şeye takılmış ve öne doğru yalpalamıştı ki son anda duvarı tutunarak kendini kurtarabilmişti.
Valizini tekrar kavradı -lanet olası şey çok ağırdı!- ve bir basamak daha çıkarak tam kapının önüne geldi.
Aralık duran kapıyı hafif ittirdi, anında görüşüne özensizce bırakılmış ayakkabı yığını girdi. Davet edilmeden girmesinin bir sorun olmamasını umarak içeri adımladı. Kapı girişinde gayet büyük bir ayakkabı dolabı olmasına rağmen ayakkabıların hepsi özensizce yere atılmıştı.Valizini rahatsız etmekten korkarak yavşça içeriye doğru sürdü. Geldiği ilk günden insanları rahatsız ederek nefretlerini kazanmak istemiyordu. İçeride nelerle, kimlerle karşılaşacağını dahi bilmiyordu. Bu yüzden her hareketine dikkat etmeli kimseye kendine karşı kötü duygular hissettirmemeliydi.
Valizinin tekerlek sesleri koridorda duyulmaya başladığında gördüğü kapalı olan ahşap, beyaz renkli kapının önünde durdu. Herkes burada olmalıydı. Gözleri çekingenlikle çevrede gezindi. Eski bir daireye benziyordu. Kapı girişindeki ayakkabılara bakılacak olursa fazla kalabalıklardı.
Onlarla tanışmak için can atıyordu!
Elini sakin kalmaya çalışarak kapıya doğru uzattı ve çalmak için hareketlenmişti ki aniden biri bağırarak yaklaşmış ve kapı kolunu hızla açmıştı.
"Zili duymadınız mı?! Neden kimse açm- Oh!"Aniden karşısında gördüğü bedenle geriye sıçradı. Anlaşılan kapıyı çaldığını duymasına rağmen başkasının açmasını beklemiş ama kimse açmayınca sinirlenmiş daha sonra pes ederek kapıyı kendisi açmak için hareketlenmişti ki aniden kapıdakinin zaten içeri girdiğini görerek şaşırıp kalmıştı.
Jimin korkuttuğu için kendini epey kötü hissetmiş ve fazlasıyla endişelenmişti.
Evet.. ilk günden nefret kazanma projesi gayet başarılı ilerliyordu!
Nefret: 1
Sevgi:0Gözleri mahçupça önündeki çocuğun gözlerindeki şaşkın parıltılara kalktı.
Boyu kesinlikle ondan daha uzundu. Saçları özensizce dağılmış, üstündeki sıfır kol atlet sıskalığını ifşalıyordu. Göz altları epey çökük, yüzü de solgun ve bitkin duruyordu. Yorgun olmalıydı.Ve evet..
Olmazsa olmazımız gözlerindeki memnuniyetsizlik..
Jimin bir yerde de insanları memnun bıraksaydı şaşardı zaten.
Çocuk, fazla somurtkan ve soğuk görünüyordu. Jimin mecburi bir kabullenme ile kendisini beğenmediği tanısını koydu.
"Sen yeni gelen misin?""Evet.. Şey...B-ben kapıyı çaldım ama kimse açmayınc-"
"Biliyorum, diğerleri ile tanıştın mı? Gel sana odanı göstereyim"
Jimin yaşadığı mahçubiyetle neden habersizce eve girdiğinin açıklamasını yaparken umarsız ve sakin ses tonu ile aniden bölmüştü uzun olan onu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATALİZÖR
Fiksi Penggemar*G̶e̶r̶ç̶e̶k̶ ̶h̶a̶y̶a̶t̶ ̶k̶u̶r̶g̶u̶s̶u̶* "Kᴀᴅᴇʀ ᴍɪ ʙᴜ?" "Sᴀɴᴀ ꜱᴏ̈ʏʟᴇᴅɪᴍ.. Sᴇɴ Bᴇɴꜱɪɴ Bᴇɴ ᴅᴇ Sᴇɴ" "Bᴀᴢı ꜱ̧ᴇʏʟᴇʀᴅᴇɴ ᴋᴀᴄ̧ᴍᴀᴋᴛᴀɴꜱᴀ ᴋᴀʙᴜʟ ᴇᴛᴍᴇᴍ ɢᴇʀᴇᴋᴛɪɢ̆ɪɴɪ ᴏ̈ɢ̆ʀᴇᴛᴇɴ ᴀᴅᴀᴍ.. Hᴀʏᴀᴛıᴍ ᴏ ɢᴜ̈ɴᴅᴇɴ ꜱᴏɴʀᴀ ᴛᴀᴍᴀᴍᴇɴ ᴅᴇɢ̆ɪꜱ̧ᴛɪ..."