5.Bölüm Kahvaltı

151 12 0
                                    


Sabahın ilk ışıkları ile uyandım gerinmek için hareket ettim ama belime sarılan kollarla hareket edemedim yanıma baktığımda Alp abinin olduğunu gördüm evet içimden abi diyorum ama henüz dışımdan diyebilirmiyim bilmiyorum
Alp abinin sert çehresine baktım kirpiklerine ve saçlarına çpk yakışıklı adamdı hakkını yememek lazım.
kendime gelip yavaşça kollarından çıktım önce lavaboya gidip işlerimi hallettim banyodan çıktığımda hala uyuduğunu gördüm odadan sessiz adımlarla çıktım aslında onlara bir jest yapabilirdim dimi hem bir şans vermem gerek okadar güzel yaklaşımlarına karşılık.
küçük adımlarla mutfağa geldim önce ne yapsam diye düşündüm karar verince buzluktan kıymayı çıkardım o çözülene kadar hamur için malzemeleri de çıkartıp yoğurmaya başladım hazır olunca mayanlanması için bit kenara koydum.
sırada börek hamuru vardı
börek hamurunu da yoğurup bir kenara dinlenmesi için bıraktım
o sırada buzu çözülen kıymayı tavada kavurmaya başladım soğanlarıda küçük küçük doğrayıp kıymanın içine kattım baharatlarını da atıp karıştırdım o kavrulurken kaşar peyniri rendeledim içine dere otu ve maydanozda kıydım karıştırdım.
tavayı ateşten alıp soğuması için bıraktım.

börek için yoğurduğum gamurdan küçük bezeler yaptım tek tek açtım hepsini fırın tepsisini yağlayıp açtığım yufkaları tek tek serdim ve hazırladığım peynirli harcıda iyice yaydım üzerinide kalan yufkalarla kapattım eşit parçalara bölüp üzerine eritilmiş tereyağı döktüm ve fırına sürdüm.

pide hamuruda mayalanınca mandalina büyüklüğünde parçalar ayırıp açtım ortasına kıymalı harcı koyup kapattım.
hepsi bitince tepsiye dizdim kenarlarına onuda fırına verdim.
yemek odasına geçip masayı hazırladım diğer kahvaltılıkları da getirdim koydum masaya çayıda demledim saate baktığımda daha yeni 7'ye geliyordu.
mutfağa tekrar gidip sucuklu yumurta ve peynirli omlet yaptım onlarıda masaya koydupum sıra Nil hanım bir masaya bir bana bakıyordu fırından ses gelince hemen mutfağa gittim böreği ve pideyi çıkarttım pidenin üzerine tereyağ sürdüm.
sonra servis tabaklarına koyup masaya götürdüm.
çayında altını kapatıp onuda aldım tekrar yemek odasına geçtim.
Nil hanım hala şaşkınlıkla masaya bakıyordu en sonunda kendine gelip
"günaydın kızımda bunların hepsini sen mi yaptın"dedi
kafamı salladım aşağı yukarı evet anlamında
"niye zahmet ettin kızım bem hazırlardım yada beni çağırsaydın beraber yapardık yorulmuşsundur sen"
ben omuz silkip"ö..önemli de..değil yor..yorulmadım"
"tamam kızım ozaman sen abinleri kaldır bende çayları doldurayım bari gerçi onuda halletmişsin ama ozaman portakal suyu sıkayım bari sana"
kafamı sallayıp ilk egenin odasına gittim dün yatmadan önce nerde kaldıklarını göstermişlerdi bu zaten ev 2 katlıydı bu katta benim için yapılacak odada dahil 8 oda vardı biri çalışma odasıymış diğerleride misafir odası aşağı kattada 2 oda vardı birde genel banyo ve tuvalet vardı.
Ege abinin odasının önüne gelince kapıyı tıklattım ama ses gelmedi bende yavaşça kapıyı açıp içeri girdim
ege abi yüzüstü yatmış öyle uyuyordu yanına yaklaşıp kolunu dürttüm ama uyanmadı ofladım kaçdefa dürtüm sarstım ama uyanmadı pes edecekken bir anda ne olduğunu anlamadan yatağa çekildim
ege abi benim şaşkın halime gülüp
"noldu pes ettin hemen minik" dedi gülerek bana minik demesiyle kaşlarımı çattım ama o daha çok güldü "hiç çatma o kaşlarını çok şirin oluyorsun"dedi ve yanağımdan öptü ben put gibi kalakaldım donmuştum elim yanağıma gitti beni öptü ege abi beni öptü yankalarımın kızardığına eminim hemen başımı göğsüne sakladım utanmıştım o bu halime daha çok güldü bir anda aklıma kahvaltı için geldiğimi hatırladım hemen yataktan kalkıp ona bakmadan "kah..kahvaltı haz..hazır " dedim ve koşar adım çıktım odadan arkadan gülmesinin sesi geldi.
kapının önünde bekledim biraz kendime gelince gökhan abinin odasına geldim kapıyı tıklatınca ses gelmedi bir kez daha tıklatacakken açıldı fökhan abi bana bakıp" noldu?" dedi ben tedirginlikle "şe..şey be..ben kah..kahvaltı için"dedim ve yutkundum ondan biraz çekiniyordum
"tamam" dedi ve aşağı indi
bende fazla durmayıp Alp abinin yanına gittip
kapıyı yavaşça açıp odaya girdim yatağa yaklaşıp oturdum hala aynı şekilde uyuyordu onu biraz inceledim tuhaf bir şekilde bana güven ve huzur veriyordu bakışları sanki kalbimim en derinliklerine işliyordu sanki bir baba gibi beni hiç bırakmayacak gibi sımsıkı sarılıp bir dağ gibi yanımda olacak mış gibi
biraz daha yaklaşıp yanağından öptüm nede olsa hissetmiyecek diye böyle bir şey yapmıştım içimden gelmişti boğazımı temizleyip kendimi cesaretlendirdim
"A..Alp a..abi uy..uyan"dedim bir anda gözlerini açınca irkildim uyumuyormuydu.
alp abi şok olmuş bir halde bana baktı ve" bana abi dedin bana ilk bana abi dedin" dedi sonra bir anda
"ALLAH BANA ABİ DEDİ" diye bağırdı yataktan kalkıp benide koltukaltlarımdan tutup kucağına aldı bebek tutar gibi tutup etradında döndürdü.
birden kapı açılınca hakan bey "oğlum noldu ne bağırıyorsun böyle" ben hala kucağındayken
"baba bana abi dedi ilk bana abi dedi" dedi hakan bey buruk bir tebessüm etti
"tebrik ederim oğlum" dedi
ama ege abi bana hayalkırıklığı ile bakıyordu
"e..ege a..abi no..noldu"dedim
desiğimi farkedince gözleri faltaşı gibi açıldı"duydunuzmu banada abi dedi baba anne duydunuzmu!!" dedi coşkulu sesi ile
Nil hanım "duydum oğlum duydum hadi kahvaltıya inelim kızım elleriyle hazırlamış hadi" dedi ve odadan çıktılar ben hala daha alpin kucağındaydım yüzümü ona çevirince bana baktığını gördüm
"teşekkür ederim bana abi dediğin için sen benim küçük kardeşimsin seni hep koruyacak ve herne olursa olsun arkanda duracağıma söz veriyorum bebeğim" dedi ben sonda dediği kelimeyle şaşırdı bana bebeğim demişti dimi ilk defa böyle bir şey duymuştum yanaklarım yine yanmaya başlamıştı ben başımı eğip kendimi gizlemeyi denedim ama o çenemi tutup kaldırdı
"sen şimdi bize bu minik ellerinle kahvaltımı hazırladın hım?yerim bu parmakları ben yerim seni"
dedi parmaklarımı tek tek öperek sonra avuç içimi öpüp beni yere indirecek sanarken o belimden destekleyip kucağındayken elini yüzünü yıkadı dişlerini de fırçaladı sonra odadan çıkıp aşağı indik sanırım ona abi dediğim için beni tüm gün kucağında taşıyacaktı.
biz bu halde yemek odasına girince hepsi bize baktı hakan bey ve Nil hanım gülümserken ege abi somurtuyordu gökhan abi ise bana bakıp gülümsedi sonra başını çevirdi alp abi ye dönüp"be..beni in..indirirmisin" dedim
Alp abi omuz silkip "hayır" dedi ve yerine geçti tabiki kucağında benimle
beni yan şekilde bacağına oturttu ben utançtan kıpkırmızı olmuştum alp abi "bunu senmi yaptın" dedi kıymalı pideyi gösterek
kafamı salladım "ellerine sağlık minik bebeğim" diyerek elimi öptü
Nil hanım"aaa oğlum kıskanıyorum ama sen benim elimi böyle öpmedin" dedi kollarını kavuşturup ama bunu söylerken gülüyordu
alp abi"olurmu annem senin ellerini öperim seni kıracağıma kafamı kırarım daha iyi" dedi ben ikisine bakıp güldüm ege abi birden "oha! gamzesi var lan! kızım sen çok tatlısın ya!" dedi
alp abi ben onun tavrına gülerken gamzemden öptü
o beni öpünce iyice kızardım hemen kafamı boyun girintisine sakladım.
hepsi gülmeye başladı ben daha çok utanıp iyice sarıldım
hala gülerlerken zil çaldı
Nil hanım kapıyı açmaya gitti ama geri gelmedi sonra hakan beyi çağrınca hakan beyde gitti
ardından alp beni sandalyeye oturtup burda bekle dedi oda gitti yanımda sadece ege abi vardı
sonra Nil hanımın bağırma sesi geldi "ne işin var senin burda!!?" dedi ben onun bağırmasına hafif irkilince ege yanıma gelip sarıldı.
sonra birden içeri bir adam girdi ilk egeye baktı sonra bana.
bende takılı kaldı gözleri çekmedi gözlerimin içine içine baktı
arkadan Nil hanım "hemen defol evimden ne yüzle geliyorsun buraya defol!!" diye bağırdı ilk defa onu bu halde gördüm dün gördüğüm kadın gitmiş yerine sinirli biri gelmişti
ege şaşkınlığını atıp "abi" dedi ben şaşkınlıkla ona bakarken nasıl yani bir oğlu daha mı vardı.
Nil hanım tekrar "hakan söyle gitsin nolur gitsin" dedi ve yığıldı hakan bey "siz burda kalın ben onu yukarı çıkarayım" dedi ve kucaklayıp çıktı
alp abi yanıma gelip beni yine kucağına aldı gözdevirdim burnumun ucuna vurup"abiye gözdevrilmez" dedi o adam hala bana bakıyordu bende ona bakınca alp "bu benim bir küçüğüm Ali Dere kendisi 3 yıldır yoktu şimdi gelesi tuttu"dedi iğneleyici bir tonda.
bana yaklaşıp "merhaba küçük kardeşim ben senin abin Ali memnun oldum" dedi ve elimi tutup öptü.

¶Ali Dere
192 boyunda
iri yapılı
sert bir mizacı var
mavi gözlü siyah gür saçları var
mit için çalışıyor¶

1291 kelime

Yeni bölümü nasıl buldunuz evet bir abi daha çıktı ortaya sizce olaylar nasıl ilerleyecek

SİZİ ÇOK SEVİYORUM
destekleriniz için çok teşekkür ederim

YILDIZI PARLATMAYI UNUTMAYIN

AİLE(LİYAN)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin