5. bölüm

2 0 0
                                    

Uykunun arasında kulaklarıma tekrar tekrar dolan ses ile yüzümü buruşturdum. Elimi yatakta gezdirirken bulduğum telefonu alıp kulağıma götürdüm. Uykudan uyandığım için zor bulduğum sesim ile boğuk bir şekilde konuştum.

"Alo?"

"Alo İrem iyi misin?" Poyraz'ın endişeli sesi ile kapalı gözlerim aralandı. Saate baktığımda 1'e geliyordu.

"İyiyim de bu saatte neden bunu merak ettin anlamadım."

"Sana haber ver demiştim, neden haber vermiyorsun Allah aşkına?" Sinirle yükseldiğinde hafifçe gülümsedim.

"İyiyim Poyraz unutmuşum, hem ne olabilir ki? Altı üstü otoparka gittim ve arabayla eve geldim."

"Bu sana haber ver dediğimi ya da senin haber vereceğini söylemediğin anlamına gelmiyor."

"Merak edeceğini düşünmezdim."

Yüzümdeki buruk tebessüm ile yatakta oturur pozisyona gelmiştim, sırtımı ve kafamı başlığa yaslamış şekilde gecenin bir körü telefondaki Poyraz'la konuşuyordum. Ne garip... karşıdan gelen derin nefes sesi ile ufak çaplı bir sessizlik oldu.

"Tabi ki merak ettim. Ne olursa olsun İrem, sen benim için-"

Lafını yarıda kestiğinde titrek bir nefes aldım.

"Ben senin için?"

"Boşver."

"Bir hiçim değil mi?" Alayla karışık sinirli bir gülüş ekledim sonuna.

"Saçmalama İrem."

"Yapma Poyraz."

"Bir şey yapmıyorum."

"Yapıyorsun, benim kafamı karıştırma. Kafamı karıştıracak şeyler yapma."

Bunları sakin ve tane tane söylüyordum ama sesimde gizli acı dolu bir sitem vardı. O bunu anlar mıydı ki?

"Üzgünüm." Aldığı acı nefesin ardından kısık bir ses ile söylemişti.

"Hangisi için?"

"Üzgün olmamı istediğin her şey için." Başta boğazındaki sezdiğim tıkanma ve benim gibi gizlemeye çalıştığı titrek ses ile hafifçe burnunu çektiğini duydum. Ağlıyor mu?

"Poyraz?"

"Efendim?"

Bir süre sessiz kalıp düşündükten sonra karar verdim. Hızlı bir karardı, belkide birkaç dakika içinde pişman olacaktım ama olsun. Şuan bunu yapmak istiyorum, sonrası kimin umurunda?

"Buluşmak ister misin?"

"Hıh?" Karşıdan gelen şaşkın ses ile gülümsedim.

"Cevap vermen için 6 saniye veriyorum."

Karşıdan hızlı bir cevap geldi.

"Evet."

Yüzümdeki gülümseme ile sanki ilk defa böyle bir şey yapacakmışız gibi heyecanla bir nefes aldım.

"Almamı ister misin?"

"Olur, konum atıyorum."

"Tamamdır."

"Çok geç kalma yoksa uyurum."

Ufak bir gülüş bıraktığında sanki kalbim tekledi. Telefonu panikle suratına kapatıp hızla konum attım. Üzerime baktığımda ayılı pijamalarım ile bakıştım. Dışarı çıkmak için pek uygun değil sanırım. Siyah bir tayt ve beyaz uzun kollu ince oversize düz bir üst giydim. Saçlarımı at kuy yapıp sessizce aşağı indiğimde beyaz sporlarımı giydikten sonra dışarı çıktım. Gördüğüm tanıdık arabaya doğru ilerlerken o kadar çok şey vardı ki kafamda. Kapıyı açıp bindiğimde göz göze geldik. İkimizdende ses çıkmadı ama aramızda o kadar çok şey geçti ki o sessizlikte. Sessizlik onunla tekrar anlamlanmıştı, aynı eskisi gibi. Arabayı bilindik yere sürdüğünü biliyordum. Gözüm kapalı olsa yine nereye gittiğimizi bilirdim, bilirdi. Elim eski alışkanlıklar ile radyoya uzandı. Bastığım tuş ile nokta atışı yapmıştım. Zaten çalacak kanalı biliyordum da, neyse. Arabayı dolduran radyo sunucusu adam bile tanıdıktı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 08 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bitişlerin BaşlangıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin