⋅˚₊ ୨chapter fourteen୧ ‧₊˚

152 40 75
                                    


Chan mahalleden çıkacağı sırada arkasından gelen korna sesiyle sağa çekti arabasını alışkanlıkla. Ama bu öyle inatçı bir kornaydı ki asla susmuyordu durmasına rağmen.

Kaşlarını çatarak el frenini çektiği arabadan inip de arkasını döndüğünde olduğu yerde kaldı öylece. Olmaktan en korktuğu yerde, en korkunç auraya sahip kişi arabasının içinden öldürücü bakışlarla ona bakıyordu.

Lee Minho.

Aynı Chan gibi el çabukluğu ile el frenini çekip arabadan inmişti saniyeler içinde karşısına dikildiğinde.

"Ne bok yiyorsun evimin önünde?" şüpheyle gözleri kısıldığında bu adamda yanlış bir şeyler olduğunu sezmişti zaten şu son günlerde çoktan.

"Komiserim geçiyordum sadece." dedi Chan sakin olmaya çalışarak. "Kardeşimle camdan cama rapunzel misali konuşmak yoktur herhalde bu geçiş planında?"

İşte Chan tam o an yer yarılsın da içine girsin istedi. Ama kendisi için değil, Minho içindi bu dilek. Maalesef ki üstüne muazzam bir hırsla atılıp kafasını sarsacak şekilde yumruk yemek asıl onu yerin dibine gönderdi.

"Öldürürüm seni lan!" dedi Minho tekrar bir yumruk daha atarken. Üstündeki güçlü bacaklar üst gövdesinde ağırlık oluşturarak kalkmasına engel olurken bir yandan da usulsüzce dövülen Chan içindeki öfkeyi daha fazla tutamamış, suratına bir tane yapıştırmıştı aradan dereden.

"Siktir ordan amına koyayım!" ikinci darbesini de engellenmeden suratına bıraktığında Minho ona daha fazla yenilmedi.

"Senin ağzını sikerim piç! Ne yaptığını sanıyorsun sen!"

"Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun! Dağ ayısı!"

Hala onun baskısından kurtulamamış birine göre oldukça hadsiz laflar ediyordu Chan. Bu umrunda olmadı madem yakalanmıştı ona, bu zamana kadar içinde biriken tüm öfkeyi açığa çıkaracaktı.

"Seni yaşatmam. Seni yaşatmam oğlum! Bu yaptığın ne sapık mısın!"

Chan kaşına aldığı yumruk yüzünden çatamamıştı ama bu sikindirik tespitin ne kadar saçma olduğunu söyleyip söylememe arasında kaldı. Eğer Jisung ile sevgili olduklarını öğrenirse Jisung'a hayatı zindan etme ihtimali vardı.

Mantıklı düşünme vaktini bölen darbelere karşı kollarını siper etti çaresizce. Kabullenmek gerekirse Minho on beygir gücündeymiş gibi dövüyordu onu ve fena canını yakıyordu.

"Bak komiser falan dinlemeyeceğim sikeceğim şimdi seni!"

Minho sinirle bir gülüş bıraktı. "Gel sik amına koyduğum, kim kimi sikiyor görürüz sonra."

Chan onun konuşmasını fırsat bilerek gevşemiş bacaklarının arasından çıkarak üstünden attı büyük bedeni.

"Bu yaptığının mantığı nedir?" dedi ağzındaki kanı tükürürken.

Minho cevap vermedi. Hızlı nefes alışverişleri yüzünden göğsü inip kalkıyor, el boğumları gösterdiği aşırı şiddetten dolayı kanıyordu bu yüzdendir ki elinin tersiyle yüzündeki kanı silmee çalışırken daha çok kan gölüne çevirmişti orayı.

Jisung hızlıca yediği yemekten sonra odasına girdiğinde açık unuttuğu perdesini fark ederek yatağından kalktı.

Tam beyaz güneşlikleri çekecekti ki Chan'ın arabasını görmesiyle duraksadı. Gözlükleri olmadığı için çok iyi göremediğinden bir koşu gözlüklerini taktı hemen.

Ama takmamış olmayı dilerdi. Çünkü şu an gördüğü tek araba sevgilisinin arabası değildi. Abisinin arabası da tam arkasında park edilmişti.

I love me after you ★ chansungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin