Artık hiçbir şeyi takmıyordum.Çünkü; dünyaya 1 kere geliyorduk.Başımıza tabi ki kötü şeyler gelecekti.Hani insanlar derler ya kafaya tokadan başka bir şey takmamalıyız diye.Bende aynen öyle yapmaya karar verdim.Ve artık hiç intihar gereksiniminde bulunmuyordum.Çünkü hayat çok güzel...Hep şunun hayaliyle yaşıyorum.Bir gün gözlerim açılacak ve artık tek başıma sokağa çıkabileceğim,derslerimi kendim yapabileceğim...Zaten en büyük şey kendinin inanması.Eğer kendin inanmazsan zaten o gerçekleşmez...
Geçenlerde arkadaşlarımı ziyarete okula gittim. Ve sınıfın kapısını açtığımda büyük bir çığlıkla karşılaştım.Sanki derste değillerdi.Beni görür görmez ''Serraa'' diyerek bağırıp çığlık attılar.Ve öğretmenim de çok şaşırdı.Çünkü; saçımın yarısının değil,tamamının kesilmiş olduğunu düşünmüştü.''Ne çabuk uzadı saçların.'' tepkisini verdi.Ben de '' Hepsi kesilmemişti ki.'' cevabını verdim.Arkadaşlarım soru üstüne soru soruyorlardı.Serra nasılsın,bir yerin ağrıyor mu,geçmiş olsun...Öğretmen en sonunda dersi kaynattığımız için ''Hadi bakalım oturun yerinize ders işleyelim. Serra'yla da sonra konuşursunuz.'' demişti. Ve aylar sonra ders işlemeye başladım.Her öğrenci dersten sıkılır.Ama bana çok eğlenceli geliyordu.Bu yıl ders görememiştim bu yüzden öğretmenin anlattıklarından hiçbir şey anlamıyordum. Ama sadece ziyarete geldiğim için bende sorun oluşturmuyordu.Eve gitme zamanı gelmişti.Çok üzülmüştüm.Herkes ''Hadi gidelim artık,karnım çok acıktım.'' derken, ben okul keşke bitmese diyordum. Eve gittiğimde aile üyelerime olayları anlatmanın zamanı gelmişti.Eğlendin mi dediklerinde kocaman bir kahkaha atıp '' Tabi ki. Aylardır okula gitmiyorum...Çok özlemişim.'' dedim.
Bu gün kardeşimin doğum günüydü ve aynı zamanda benim ameliyat oluşumun üstünden 1 yıl geçmişti.Ve hala gözlerim açılmamıştı.Biraz hüzünlenmiştim,ama hala neşeli halim ortalıklarda dolaşıyordu...Çünkü; bugün kardeşimin doğum günüydü ve ben onları üzmek istemiyordum.Annem pastayı getirdiğinde içine düşesim vardı.Bu beni çok mutlu etmişti.