Melabaaa~~
*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*''Bir sorun mu var hocam?'' diye sordu Jisung San'ın yanında öğretmenler odasına doğru yürürken.
San ona doğru bakıp gülümsedi ''Hayır merak etme, başın belada falan değil. Bir süredir İngilizce öğretmeninize yardım etmen için uğraşıyordum ve o gün bugünmüş''
Jisung basitçe başını olumlu anlamda salladı ve öğretmeninin peşinden odaya girdi, Bay Lee'nin arkası dönüktü, bir şeyler yazıyor gibiydi.
''Minho, öğrencini getirdim, size kolay gelsin!'' dedi San Jisung'u hafifçe içeriye doğru itip hemen odadan çıkarak.
Jisung odada yalnız kaldıklarını fark edince hafiften gerildi, ama buna rağmen öğretmenine doğru yürüdü.
''Gel Jisung, yanıma oturabilirsin'' dedi Minho başını yazdığı şeyden kaldırmadan ''Seni aniden çağırttığım için üzgünüm, bugün çıkışta acil bir işim olduğu için bazı şeylerin hemen bitmesi gerekiyor da''
''Tabii hocam, sorun değil'' dedi Jisung sessizce öğretmeninin yanındaki sandalyeye otururken ''Ne yapmalıyım?''
Minho gence bir kağıt uzatırken hala ona doğru bakmıyordu ''Şu kağıttaki konulara bir bak ve işlediklerinizin yanına artı koy lütfen, soruları ona göre hazırlayacağım''
Jisung başını olumlu anlamda sallayıp ona verilen kağıdı okumaya başladı, konuların birkaçını hatırlasa bile çoğunu dinlemediği için başının belada olduğunu hissetmeden edemedi.
Buna rağmen önceki öğretmenleriyle işlediklerinden emin olduğu konuları işaretlemeye başladı ve bitirdiğinde Minho'ya baktı.
Yanına oturduğundan beri ilk defa onu inceleme fırsatı bulmuştu. Bu aslında... Oldukça garipti.
Minho tanıdığı birine mi benziyordu sanki?
Öğretmeninin profilini baştan aşağı süzerken çene hattının ve burnunun ne kadar keskin göründüğünü fark etti, bu adam nasıl bu kadar güzel olabilirdi?
'Daddy'me benziyor...' diye düşündü Jisung ona bakarken dalıp giderek.
Bunun üstüne Minho üstündeki bakışları hissedip ilk defa başını kaldırdı ve gence doğru bakıp gülümsedi ''Bir sorun mu var Jisung?''
Jisung öğretmeninin güzel yüzüne ve gülümsemesine öylesine dalıp gitmişti ki cevap veremedi bile.
''İstersen İngilizce de sorabilirim'' diye güldü Minho hafifçe.
O anda Jisung'a bir şeyler dank etti. Minho sonuçta etrafta bilinen en iyi İngilizce öğretmeniydi değil mi?
Aceleyle ayağa kalktı ''Üzgünüm hocam, biraz garip hissediyorum da, hemen lavaboya gidip geleceğim!'' dedikten sonra da koşar adımla öğretmenler odasından çıktı.
Minho gencin arkasından bakakalmıştı ''Peeeeeki'' diyebildi önündeki evraklara dönmeden hemen önce.
Kendini lavaboya atan Jisung hemen telefonunu çıkarırken kendi kendine söyleniyordu ''Bu olamaz değil mi? Mümkün değil!''
''Bunu görmem lazım... Eğer gerçekten oysa...'' diye mırıldandıktan sonra telefonundan HotChat uygulamasını açtı.
Daddy
Babyboy
Selam daddyDaddy
Şu anda çalışıyorum bebeğim
Lütfen beni fazla etkileme
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HotChat -MinSung Texting-
FanfictionJisung arkadaş grubuna sinirlenince sürekli bahsedilen 'HotChat' uygulamasını indirmeye karar verir. ⚠Bu kitap, ağır dil ve +18 sahneler içermektedir⚠ En iyi sıralama: #1 minsungtexting